“Saçı uzun aklı kısa” dediler bize… Çocukluğumda korktum hep, saçımın uzamasından! Saçım uzadıkça aklımın azalacağından korktum Aklım azalınca hiçleşeceğimden…
Sayfa 45 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Şurama sancı saplayan bu ruh halim.
Reklam
Peygamber Efendimizin Beden Yapısı
Başta Hz. Ali olmak üzere, Hz. Aişe ve daha birçok sahabeye göre Efendimizin (sav) fiziki yapısı: "Saçı fazla uzun olmazdı ve tam kıvırcık denilmeyecek derecede dalgalıydı. Saçları, siyah renkli ve misk gibi güzel kokulu idi. Her iki anlamda da alnı açıktı. Genişçe ve buğday renkli idi. Ancak ortasında daima bir Nur parlardı. Yüzü değirmi
Tevekkül
Hamile bir ceylan vardı. Doğumu yaklaştığında ormanın en uzak yerine gitti. Bir nehir yanını buldu. Tam doğuracağı esnada gök gürledi şimşek çaktı ve yangın çıktı.Soluna döndü bir baktı ki ona ok atmak isteyen bir avcı var. Sağına döndü aç bir aslan onu avlamak için yaklaşıyordu. Ceylan için o an tek bir düşünce vardı. Kaçmayı düşündü. En iyi onu yapabilirdi ama eninde sonunda yakalanacağını düşündü ve çıkmazda olduğunu gördü. Kaçacak yeri de yoktu. Ya aslan parçalayacaktı ya yangında can verecekti ya da avcı onu avlayacaktı belki de nehirde boğulacaktı. Her yer tehlikelerle dolu ve ceylan kesinlikle bir kurtuluşu olmadığını düşünüyordu. İşte o an ceylan gücünün yeteceği şeye odaklanma kararı aldı. Doğumuna odaklandı doğumu yapmaya. Ve doğru olan şeyin doğasını gerçekleştirmeye yöneldiğinde bir şekilde başaracağına inanmak istedi. Sonra neler mi oldu? Şimşek çaktı, avcının görüşünü kapattı ve çıkan ok aç aslana saplandı. Arkasından şakır şakır yağan o yağmur ormanın tüm yangınını söndürdü. Ceylan sağ salim doğumunu yapmıştı… Demem o ki; Tevekkül edip teslimiyet önemli. Hayatımızın her anının zorluklarla kuşatıldığını düşünebiliriz. Unutmayalım ki. Yaradan merhametlidir. En zor anınızda bile O’na güvenin. Hani güzel bir söz vardır. “Gemini Allah’a teslim et. Fırtınalar nasıl diniyor seyret.” Rabbim ol der ve olur...kûn fe yekûn... Allah'a güven...gerisini merak etme sen🤲
“Ben çobanım, hayvanlarımı otlatırken beni bacağımdan vurdular” ‘dan başka bir şey demiyordu. Üç gün sürdü Devran’ın sorgusu. İşkence tezgâhında can verdiğinde gözleri çakmak çakmak açıktı. İşkenceli sorgunun bazı bölümlerine Salim Bey’de tanıklık etmişti. Devran ölünce, ”Çatışmada yaralı ele geçirilen terörist tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı,” diye tutulan tutanağa da, sahte otopsi raporuna da savcı sıfatıyla imzayı o atmıştı. O günlerde vatan ve millet adına bunları yapmak meşru ve doğru geliyordu herkese.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kanuni (Muhibbi)'den Hürrem'e "Aşkın Sultanı"
Saçı marım, kaşı yayım, gözü pür fitne, bimarım Ölürsem boynuna kanım, meded he na-Müslümanım Kapında çünki meddahım, seni medh ederim daim Yürek pür gam, gözüm pür nem, Muhibbi'yim hoş halim! Güzel saçlım, yay kaşlım, gözleri ışıl ışıl fitneler koparan sevgilim, hastayım! Eğer Ölürsem benim vebalim senin boynunadır, çünkü bana eza ederek kanıma sen girdin, bana imdad et, ey Müslüman olmayan güzel sevgilim. Kapında, devamlı olarak seni medhederim, seni överim, sanki hep seni övmek için görevlendirilmiş gibiyim Yüreği gam ile, gözlerim yaşlarla dolu, ben Muhibbi'yim, sevgi adamıyım, bana bir şeyler oldu, sarhoş gibiyim. Boş bir hale geldim.
Sayfa 311 - Günümüz Türkçesiyle:Kitabı okudu
Reklam
499 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.