Yenil(en)me
Öylece ortaya çıkmadım; Oluştum. Acılarımdan oluştum. Kalp ağrılarımdan oluştum. Uykuda titremelerimden oluştum. Müphem rüyalarımdan oluştum. Özledim.. Fazlasıyla özledim..
"Dayanamıyorum," diye fısıldadım. "Üstelik çok da özledim seni."
Reklam
Seni çok özledim 08.02
Mezar taşlarının dili yok, unutma.
Seni
Aldığım nefes kadar özledim Özlemini nereye yazsam okursun Gök yüzüne yazmalıyım bence Aynı gökyüzünün altındayız Hasretine bir damla yağmur Olup düşer bu his Seni çok özledim
Memleketten ayrılanlar tıpkı Arif Hikmet Bey gibi bir daha geri dönmezlerdi. Analarının, babalarının cenaze törenlerine bile gelmezlerdi. Kimse oğluna, kızına, kardeşine “seni çok özledim, bayramda olsun gelsen” filan gibi şeyler de yazamazdı. Bırakıp gidenlerin mektuplarındaki soğuk anlatım, uzaklık böyle bir isteğin dile getirilmesine engel olurdu. Gidenler, geride bıraktıklarına her zaman para gönderirlerdi. Onlar gelmezlerdi ama para hep gelirdi. Gurbette ölecek olsalar bile gelirdi. Geride kalanların geçimlerini sağlayan ya da geçimlerine katkıda bulunan bu para her şeyden önemliydi. Hayatta kalabilmek için para gerekliydi insanlara. Oğul, kardeş, amca sevgisiyle yaşanmaz, ekmekle yaşanırdı çünkü. Geride kalanlar zamanla bu duruma alışır, özlemlerini unuturlardı. Sevgi unutuluyor gereksinilir bir şey olmaktan çıkıyor demek kimi durumlarda.
"Seni çok çok özledim, gözlerini, saçlarını, burnunu, ellerini, sesini özledim."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.