Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
640 syf.
10/10 puan verdi
Esselâmu aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berekâtûhû..
﴾﷽﴿
Tahrif hareketleri iki yıldır indirilmiş ve okunmayı bekleyen bir eserdi. Bu sürede okumamamın sebebi kitap hâli ile temin etme niyeti idi, ki nasip olmadı. Basımı olmadığını söyleyip şişirilmiş fiyata satan fırsatçılardan ötürü malesef alamıyorum. Bu da gönlümde, İnşaAllah nasip olur.
YAĞMURCU...
- "Şehid Kumandan Salih Mirzabeyoğlu'nun İBDA Yayınları tarafından neşredilen külliyatının 36. sıradaki eseri.1996 yılında yayınlanan bu eser, 4 ana başlık (levha) ve 60 ara başlıktan müteşekkil. Eser 324 sahife.
Kumandan eserinde, mistik, açıklanamaz, ilginç, garip ve sıra dışı olayları inceliyor. Aniden Kaybolan İnsanlar, Reenkarnasyon Vakaları, Bermuda Şeytan Üçgeni, Zaman Kayması, Simya, Kara Delikler gibi üzerine pek çok araştırma yapılmış ve belgeseller çekilmiş konularda fikir jimnastiği yapıyor. Jung’tan Castenada’ya, pek çok Batılı ilim adamının “tecrübelerini” ve değerlendirmelerini inceliyor. Peygamberlerin mucizelerine, Allah Dostlarının başına gelen sıra dışı hadiselere “burun kıvıran”ların, Çinli bir Yağmurcu’ya, uzaydan gelen varlıklara inanmasının çelişkisini gözler önüne seriyor. Ruhçuluğun hakikatine nisbetle “çerçöp” bir takım açıklanamayan olayların içyüzünde anlaşılması gerekeni ortaya koyuyor. Eser Takdim'den sonra, Jung’un bir Çinli’den aktardığı “Yağmurcu” hikâyesi ile başlıyor eser ve şu cümleyle sona eriyor:
"Neticenin neticesi şu ki, âlemde her şey Allah'ın azametine şahitlik ediyor!.."
Fikir ziyafetine buyurmaz mısınız? Keyifli okumalar...
Suç ve Ceza
"Bazen cürüm izafi;adalet ise muğlaktır" ( Ruhi Mücerret-Murat Menteş)
SUÇ
( Korku'larla kaçırılmış fırsatların doğurduğu kaybedecek bir şeyim yok Cesaretler, Ayrıntılar'la gözükmeyen Yüzeysellikler, Yanlış'lara düşmemek adına önyargılardan uzak kalarak yapılan Doğru'lar, Fedakârlık'ları birini diğerine kurban etmek sanan Bencillik'ler, Hatırlamak'tan delice kaçmak için yapılan Unutkanlık'lar, İhtimal'ler üzerinden kendimizi avuttuğumuz yoksun olduğumuz Kesinlik'ler, Konuşmak'tan üşendiği için değil yüzleşmekten korktuğu için başvurulan Suskunluk'lar, Yalan'larla süslenmiş Gerçeklik'ler, Ölüm'lere gitmemek için sarılan Hayat'lar.... Para... Soyluluk... Siz kendiniz karar verin hangisi sizin suçunuz? )
VE CEZA ( Karar verdiyseniz hangisi sizin suçunuz olduğuna, artık demektir ki katlanabilirisiniz buna gelen karşılığına)
İsmail Kara vesilesiyle tanıdığım bir başka insan Ayşe Şasa.. Karşıma böyle bir Abla çıkmasına vesile olan İsmail ağabeye teşekkür, Ayşe Hanımı karşımıza çıkaran Allah'a bin şükür...
Zengin, varlıklı ve tanınmış bir ailenin kızları. Rauf Orbay'ın yeğeni. Varlık içinde varlık sancısı çeken Ayşe hanım..
Henüz 8 yaşında bir şişeye "ben çok
Herzen; hemen her klasikte ismini gordugum, bir şekilde karşıma durmadan çıkmayı başaran bir yazardi ve sonunda müşerref olduk:)
Hic böyle bir kitap beklemiyordum dogrusu! Cok farkli bir uslubu var. Once bir karakteri almış, onun anasindan babasindan hatta dedesi ninesinden baslayarak şeceresini, araya hic mola koymadan sayfalarca anlatmis. Hani şu bolumde bitsin de kitaba biraz ara vereyim diyemiyorsunuz cunku kitapta bolum var ama her 100 sayfada 1 :)
Neyseki dili oldukca akici. Ayrica konu bu kadar siradanken onu diliyle oldukca degisik kilabilmek marifet degil midir? Uzun zamandir altini bu kadar cizdigim ve bu denli hizli okudugum bir kitap olmamisti. Iyi ki okumusum! Keyifli okumalar dilerim.
263 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gerçekten de anlatıldığı kadar varmış. Başladığım gün bitirdim çünkü ne ben onu bırakabildim ne de o beni bırakabildi. Söz cambazı denilen bir yazarın muhteşem akrobasi gösterisine göz kırpmadan şahit oldum. Mest oldum.
Önce tanıdığım bir öğretmenden, sonra Barış Özcan, daha sonra da Beyhan Budak'tan duyunca artık vacip oldu diyerek kavuştum bu kitaba. Sonra 'Niye bu kadar sonra?' sorusu geldi tabi.
Bölümlerin birbiriyle bağlantısı, karakterlerin özgünlüğü, olayların absürtlüğü, anlatımın kuvveti, kelimelerin sihri ve ahengi ve daha bir sürü şeyden bahsedilebilir... Ama tek kelimeyle: Muhteşem.
Bekle beni Ruhi Mücerret Amca ve Civan Kazanova Bey.
366 syf.
·
Puan vermedi
Uzun yıllar aradan sonra, risale bahçesinden tattığım ilk risale. Ama bu defa yavaş, yavaş… Kelime kelime… Hikmetini sorgulayarak, tefekkürler eşliğinde.
Yeri geldi denizlerin, rüzgarın, şimşeğin, rengarenk çiçeklerin, envai çeşit hayvanların; yeri geldi Peygamberlerin, evliyaların, sıddıkların, nurani kalplerin lisanıyla ve şehadetiyle Tevhid
