Nermin Yıldırım'ın daha önce "Ev" ve "Unutma Beni Apartmanı"nı okumuştum. Şimdi de beni bunlar arasında en çok etkileyen kitabıyla geldim. Bol sürprizli, bol acılı ve bolca sevilesi bir kitap "Saklı Bahçeler Haritası". Unutma Beni Apartmanı'nın Rıdvan'ıyla açılıyor kitap. Hani 99 depreminde annesini kaybeden ve nerede bir deprem olsa oraya koşan Rıdvan..
Bir yayınevinde çalışan Rıdvan'a mektupların gelmesiyle başlıyor roman. Bunlar, 1960 ve 1961 yıllarında iki kız kardeşin -Behiye ile Suad'ın- birbirlerine yazdıkları mektuplar. Mektuplar yoluyla 1960'lara uzanan Türkiye ve dünya seriliyor gözlerimizin önüne, hem de her pisliğiyle.. 6-7 Eylül olaylarından Nazi faşizmine, İspanya İç Savaşı'ndan direniş örgütlerine her şeyi bir bir, içimiz acıyarak okuyoruz yine. Ve tabii ki birbirine kırgın hatta kızgın iki kardeşin öyküsünü de.. Ben okurken Behiye'ye mi üzüleyim, Suad'a mı hem üzülüp hem acıyayım bilemedim.. Kırık dökük, tamamlanmamış, bir daha toparlanamamış yaşamlar..
Rıdvan'la bugüne, Behiye ve Suad'la 1960'lar ve daha öncesine götürüyor bizi yazar ki benim en sevdiğim tarz bu ikili okumalar.. Ve kitabın sonunda büyük bir sürpriz karşılıyor sizi. O andan sonra bir kez daha düşünüyorsunuz okuduklarınızı ve bir yerden daha kanıyor yüreğiniz..
Velhasıl ben yine çok sevdim #nerminyildirim okumayı.. Siz de mutlaka tanışınız derim yazarla