Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Juniçiro Tanizaki, gençliğinde batılı tarzda yaşamış ve yazmış bir yazar. Kawai Bey de geleneklere bağlı yaşamak istemeyen bir karakter. Bu nedenle gittiği kafede yüzü Avrasyalıya benziyor diye beğendiği Naomi’ye saplantılı denecek şekilde aşık olmuş. Batılı tarzda bir ev, mobilya ve yaşam biçimi. Başlarda peri masalı gibi gelse de uzun süreçte bunalıma sokacak bir yaşantı. Aralarındaki yaş farkından dolayı başta Kawai Bey, Naomi’yi okutmak, hayallerindeki kadın yapmak için yanına alıyor. Büyümesini günden güne gözlemliyor ve serpilip genç bir kadın olması hoşuna gidiyor. Fakat Naomi tam da yanlış batılılaşmaya örnek olacak bir karakter. Joji’nin davranışlarından yüz buluyor ve şımarık bir şekilde büyüyor. Danslar, erkek arkadaşlar, yalanlar… İşin içinden çıkılamaz hale gelince Joji ne yaparsa yapsın uzun süre kızamıyor, ayrı kalamıyor. Dili sade ve akıcı, konusu ise bence ürkünç. Ama özellikle Joji’nin saplantılı kişiliğini yakından inceleyebilmek meraklı bir okur için tatmin edici olsa gerek.
Juniçiro Tanizaki’nin kitaplarında ( başta Nazlı Kar olmak üzere) batılılaşma ile Japon gelenekleri arasında kalmış karakterler sıklıkla yer alır.
Gölgeye Övgü, kurgu dışı bir kitap.Tanizaki bu kitapta, Japon kültürünün estetik ve kültürel değerlerinin yok olması karşısında yaşadığı kaygıdan bahsederken,modernleşen Japon’yayı içine tam olarak sindiremiyor.
Kitapta, Doğu ve Batı arasındaki, estetik, sanatsal, kültürel farkları görmek mümkün.
İlginç bir okumaydı benim için.
#juniçirotanizaki #naomi
Tanizaki'yi okumayı seviyorum. Sözcükleri kullanış şeklini, aykırı konuları tercih etmesini, ihtiraslı ve esrik tutkularını, konuları müthiş bir sadelikle ama kışkırtıcı bir anlayışla anlatma yeteneğini seviyorum. Bu kitapla birlikte okuduğum 5. Juniçiro Tanizaki, sırada "Nazlı Kar" bakalım o nasil bir macera vaadediyor, okuyup göreceğiz.
Bu ay Japon edebiyatı okumalarına başlamamın 9. ayı.Yukio Mişima ile başlayan okuma yolculuğuma, Cuniçiro( Juniçiro) Tanizaki de eklendi birkaç aydır.Kawabata'ya başlayınca hadi ona da devam edeyim dedim.Bu ay bir kitap grubumda Kazuo İshiguro'nun Beni Asla Bırakma kitabı etkinlik kitabı olarak seçildi.İshiguro'dan uzun yıllar önce Günden Kalanlar
Kedilerden hoşlanıyorsanız özellikle evinizde kedi varsa , güzel vakit geçirmek için bu kitabı alın.
“Gölgeye Övgü” adlı kitabı ile tanıştığım Juniciro Tanizaki’nin hayat hikayesini okuduktan sonra başka bir kitabını almaya karar verdim .
Gittiğim kitapçıda yazara ait tek bulduğum kitap , “Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın “adlı kitap oldu.
Açıkçası bu kitap ; Oscar Wilde , Poe ve Sade’dan etkilenmiş bir yazar olarak , tensel hazlar , reddedilme , aşağılanma ve mazoşizm ile ilgili bir kitap değil. ( diğer kitapta yazarın tarzını böyle tarif ediyordu )
Kitap, annesini de sayarsak üç kadın arasında kalan bir adam ve kedisi ile ilgili bir kitap .
Ben eğlenceli buldum.
Lili, Şozo için sadece bir kedi değil; bu dünyada gerçek kimliğini ortaya koyabildiği, onunlayken kendi olabildiği tek varlık. O yüzden Lili, hayatındaki her şeyden değerli. Ben Şozo'nun Lili'yle iken kendini yalnız hissetmediğini düşünüyorum. Hayatındaki diğer insanların aksine Lili onu kontrol etmeye çalışmıyor, beraber oyun oynuyorlar.
Yazının tamamı için: kitapmagarasi.blogspot.com/2019/06/bir-ked...
“Eskimeyenin karşısında bir tür korku duymadınız mı hiç; zamanın geçtiğine dair bilincinizi kaybedeceğiniz, sayısız yılların geçeceği ve kendinize geldiğinizde kendinizi yaşlanmış ve saçlarınızı beyazlamış bulacağınız korkusunu?”
.
Tanizaki demek tutku demek benim için. Bir tiyatroda oyuncunun uzun, dökümlü elbisesinden ellerini görüp hayran kalabilecek kadar tutkulu. Yaşadığı evin her santimini düşünüp, kullandığı mürekkebin dokusunu duyumsayacak kadar tutkulu..
Roman ve öykülerindeki ele avuca sığmaz Tanizaki’den Japon mimarisinden tiyatrosuna,edebiyattan giyime dek estetik algısını okuyoruz.
Eşya,mekan ve kişilerin aydınlık ile gölge arasındaki var oluşlarına içkin bir Tanizaki Juniçiro eseri..
.
İngilizceden (ki başarılı olduğunu düşünüyorum) çevirisinde Didem Kizen, perdelenmiş ışığa odaklanan kapak tasarımında Natalia Suvorova yer almakta (ancak kitap ismi ve yazar adının bu denli silik olmasını sevemedim~)
.
Tapması J.Harper tarafından yazılan sonsöz ise oldukça iyiydi~