320 syf.
10/10 puan verdi
Sürükleyici bir kitap. Şahsen, önyargılı yaklaşmış olduğum bu kitabı, başladıktan sonra elimden bırakamamıştım.
Teşkilat
TeşkilatSelman Kayabaşı · Yakın Plan Yayınları · 20161,962 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
kapak resminde en önde görülen İfşa-yi Sırr Teşkilatının kurucusu Seyfettin Efendi'nin hemen arkasında esrardaşlarını görüyoruz. Pehlivan İsmail, mühendis Münevver, Adli tabip Aziz ve casus Esat teşkilatın diğer üyeleri. Teşkilat bu açıdan A-Takımı yada Leverage'nin Osmanlı versiyonu gibi duruyor. Ha pardon Osmanlı değil. Hikaye Cumhuriyet'in ilk yıllarında geçiyor. Kılçığın tekiyim, fesli çizimler, arap alfabesinin kullanımını teyit ettim, tarihlerde şaşma yok. Detaylar güzel. Önsöz ve arka kapak yazısı dönemin dilinde yazılmış. İstanbul'un mabetlerinde sırayla işlenen cinayetleri çözme işi Seyfettin Efendi ve ekibine verilir. Cinayetlerin vahşiliği ve vücutlarında hiç kan kalmamış olması insan üstü bir varlıktan şüphelenmelerine neden olur. Hikaye her ne kadar steampunk öğeler içerse de filmin sonunun bir şekilde Vlad Tepeş'e bağlanması hoş olmadı. Zira içinde vampir geçip de kazıklı Voyvoda ya bağlanmayan yerli hikaye kalmadı. ucalisan.blogspot.com.tr/2014/11/seyfett...
Seyfettin Efendi ve Olağanüstü Maceraları
Seyfettin Efendi ve Olağanüstü MaceralarıDevrim Kunter · Arka Bahçe Yayıncılık · 201344 okunma
Reklam
335 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Son derece güzel bir araştırma eseri. Yazar eski bir FSB (Rus İç İstihbarat Teşkilatı) üyesidir ve teşkilat içerisindeki pislikleri açıkladığından İngiltere'ye iltica etmek zorunda kalır. Ancak Polonyum adlı bir madde ile zehirlenerek öldürülür. Kitapta Rus polisi, istihbaratı, bürokratları arasında dönen pis işler, Çeçen savaşları, bu savaşlara girebilmek için FSB'nin tezgahladığı pis işler vb olaylar oldukça detaylı bir şekilde anlatılıyor. İstihbarat teşkilatlarına ilgisi olan herkesin mutlaka okuması gerekenlerden.
Lubyanskaya Suç Örgütü
Lubyanskaya Suç ÖrgütüAleksandr Litvinenko · Kaknüs Yayınları · 20085 okunma
"Kendine güvendiğin için yalancı değilsin. Yalan dolan bilmediğin için yalan karşısında yenileceksin. Yalanın gücü doğrunun güçsüzlüğünden değildir. Yalan teşkilat kurmuş, doğru yalnızdır. Yalanın geleneği var, senin doğrunun her gün yeniden yaratılması gerek. Her gün bir şafak çiçeği gibi yeniden açması gerek. Sen yenileceksin. Yenilmenin tadına varacaksın. Doğru yenilmeli. Yenilmeyen doğru yenmiş sayılmaz. Doğru yenile yenile öyle keskin bir hale gelmeli ki.. Yüz bin yıl su altında, yıkanmış, düzelmiş çakıltaşı gibi."
En önemli adım Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'yla, bir başka deyişle, 20 Ocak 1921 Anayasa'yla atıldı.
20 Ocak 1921'de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (1921 Anayasası) kabul edilince yeni bir uygulama daha başlatıldı. O güne kadar ki fiili durumu anayasal düzene çıkarttan bu kanunun yedinci maddesinde Meclis'in görevleri sayılıyor, Vekiller Heyeti'nin görev ve sorumluluklarının ise ayrı bir kanunla düzenleneceği belirtiliyordu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.