Televizyon hemen hemen tüm toplumlarda merkezi ve en etkin öykü anlatma aracıdır. Televizyonun yaşamımıza girmesiyle birlikte sürekli bir öykü bombardımanıyla karşı karşıya kalmış durumdayız.
"Ey Vahyin ilk muhatapları! Siz belki Muhammed ümmetinin ilklerisiniz, ama bu yüce risalet davasının ilkleri olmadığınız gibi, sonları da olmayacaksınız. Siz iman ettiğiniz için toplumda horlandınız en yakınlarınız tarafından dışlandınız. Hatta nice işkence ve baskılara maruz kaldınız. Aynı işkencelere İbrahim de, Yusuf da, Musa da, Salih de maruz kalmıştı. Üzülüyorsunuz kavminiz iman etmedi diye. Ama üzülmeyin Nuh'a bakın, yüzyıllar süren mücadelesine ve suyu, denizi olmayan bir dağda tahtalara çivi çakıp gemi yapmasına... Siz Nuh olup ge-mi yapın, suyu ise Allah'a bırakın. Siz Yusuf olup çöllere düşün, kardeşlerin kıskançlıklarını sinelerinize çekin, zindanlara düşmeyi iffetinize leke sürmeye tercih edin, gerisini Allah'a bırakın. Siz İbrahim olup ateşlere atlayın, atlarken de nasıl olsa son anda kurtulacağım diye değil, yandım diye atlayın, ateşin serin ve selamet olarak size yatak olabileceğini ise Allah'a bırakın. Siz İsmail olup bıçağın altına kurban olmak için uzanın. Teslimiyetinize zarar vermeyin, gerini ise Allah'a bırakın. Ve daha neler neler..."
Gökbörü’nün İzinde Kadim Türk Topraklarında isimli naçizane eser Prof. Dr. Ahmet Taşağıl Hoca’nın araştırma amacıyla bulunduğu kadim Türk topraklarında bizzat gözlemlerini yansıttığı bir eser olarak ortaya çıkmıştır. Bu yönüyle bir seyahatname olarak da görebiliriz.
Eserde eski Türk topluluklarının tarihinin geçtiği Türk Dünyasının çok önemli bir
Türkiye Yazarlar Birliği’nin Necip Tosun’a Hazırlattığı Okunması Gereken 99 Türk Romanı Listesi
Nâmık Kemal (1840-1888), İntibah
Ahmet Mithat (1844-1912), Felâtun Bey ile Rakım Efendi
Recâizâde Mahmut Ekrem (1847-1914), Araba Sevdası
Şemseddin Sami (1850-1904), Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Mizancı Murad (1854-1917), Turfanda mı Turfa