Bu dünya, artık gerçekleşmiş bir dünya olarak, bu yeni adamın dili için fazlasıyla dar, hayal gücü için de fazlasıyla cılız kalıyor. Dünyanın kaderi, onun ne söyleceğine bağlı.
"Eski ve Yeni Dünya'da insanlar, elbette altını keşfeder keşfetmez asıl yaşam kaynağını bulduklarını sanmışlardır. Güneş gibi parlamaktadır; fiziksel ve kimyasal özellikleri onu bozulmaz kılmaktadır."
Yanlış görevlerde bulunan insanlar, sosyal sistem hakkında tehlikeli düşünceler beslenme ve mutsuzluklarını başkalarına bulaştırma eğilimi gösterirler.
Ceviz Kabuğu - 11 Haziran 2005 tarihli bölümünü izliyor ve Özel’in “henüz yayınlanmamış” yeni şiirini dinliyorum. John Maynard Keynes'ten Nefretimin Yirmi Sebebi’nden birinci çeyreğin beşinci şiiri:
“Seni dünya gözüyle bir daha görmek! Bunu da nereden çıkardın?
İçimde boşuna arama bulamazsın böyle bir isteğin kırıntısını
Bilmez idiysen öğren duymadıysa iyi açılsın kulağın
Dünyadaki gözüme çarpmadın sen şimdiye dek”
Of Not Being A Jew kitabı bu şiirler bitince yayınlanacakmış, öyle diyor.
“Daüssıla, malihülya, nostalgia!”