Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanoğlu bazen ne kadar cahil ve acımasız oluyor.
Sayfa 35
“Ama aynı zamanda, babamın, başıma bir kaza gelmesinden korktuğu için de memnundum.”
Reklam
Manhattan Sosyal Kulübü'ne sıkça gittiği zamanların birinde asıl adı Samuel Langhorne Clemens olan dünyaca ünlü yazar Mark Twain ile tanışır. Tom Sawyer ve Huckleberry Finn gibi çocuk kahramanlarıyla yaşadığı dönemde bile kendisine geniş bir okur kitlesi edinmiş olan Mark Twain için şöyle diyecektir Tesla: "Aslında onunla ilk tanışmam bu
Sayfa 67 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Berim burada, herkesten uzak bir yerde, kimsesiz bir kazı alanında aylarca yaşamamı garip buluyorlar," diye yazmıştı, "aslına bakarsan laf aramızda ben de bazen kendimden kuşkulanıyorum. Ama yeryüzünün üzerinde keşfedilecek küçücük bir toprak parçası bile kalmadı. Hiç değilse böyle kaza kaza derinlerde bir yerde aylar sonra bir mezar kapısı bulabiliyorsun. Yüzlerce yıldan sonra ilk kez sen o mezarın, o kayıp ülkenin kapısında duruyorsun. Zaman değişmiş. Sen başka bir zamanda durup başka bir zamanın kapısını açıyorsun. İşte o an, o kapıyı açtığın an her şeye değer..."
Şeyh Said Hadisesi sonrası Hükümet kontrolünün yetişebildiği yerlerde Kürtçenin konuşulmasını yasakladınız. Yedlerinde Kürtçe grammafon diski bulunanlar en ağır cezalara çarptırıldı. Mamafi bu tedbirinde tatbiki kabiliyeti olmadığı az zamanda anlaşıldı, ve bundan da feragat edildi. Müfettişi umuminin makam icraatı olan Diyarbekir 'de adeta kaht zuhur etti. Bilhassa zabitan ve memurun kısmı ruzmete ihtiyaçlardan olan yağ, süt, yumurta, peynir. ilh... gibi dahili mahsulatı tedarik edemez oldular. Çünkü köylerden gelen bu mevadm müstahsilleri kamilen Kürt köylüleri idi. Ve Türkçe konuşmayı bilmezlerdi. El altından verilen bir emir ile bunların Kürtçe konuşmalarına müsamaha edilmesi memurun ailesine tebliğ edildi. Kaza merkezlerinde daha garip bir şekil hadis olmuştu. Türkçe bilmeyen halk bittabi Kürtçe konuşuyordu. Ancak müfettişi umuminin kazalara geldiği günlerde kaymakam muhtarları nezdine celb ve müfettişi umuminin çarşı pazarında gezdiği zamanlarda hiç Türkçe bilmiyenlerin evlerinden çıkmamalarını temin suretiyle müfettişi umumiye az çok Türkçe konuşan bir halk gösteriyordu. Hakikat halde müfettişi umumiyede bu muvazaaya vakıf idi. Bile bile amir ve memur birbirini aldatıyordu. Ve cumhuriyetin tabiat eşyaye muhalif olan kanunları ancak bu suretle cay tatbik bulabiliyordu.
Sayfa 23
Kaza sonucu yada rastlantısal olarak kirlenen vakalar da vardır. Telis çuvallardaki kavrulmamış kahve çekirdeği aynı zamanda kimyasal böcek öldürücü de taşımakta olan yük gemileriyle taşınırken kirlenmişlerdir. Depolardaki ambalajlanmış gıdalar ambalaj materyalinden geçebilecek ve içlerindeki gıdalarda önemli miktarda birikebilecek DDT, lindan ve diğer kimyasal böcek öldürücelerin aresolleriyle tekrar tekrar ilaçlanmıştır. Depoda ne kadar uzun süre kalırsa kirlilik tehlikesi de o kadar artar .
Reklam
ALBERTINE Kayıp Zamanın İzinde'nin Anlatıcı' dan sonraki en önemli kişisi. Romanda adından en çok söz edilen (2360 kez) kişidir. Esmer tenli bir genç kız olarak betimlenen Albertine aynı zamanda yeşil, mavi ya da menekşe gözlü , geniş yanaklı, küçük pembe burunlu olarak da gösterilir. Oluşsal eleştiri (genetik eleştiri)
Sayfa 42
Ramazan orucunun kazası
Ramazan orucunun kazası da istenilen mubah günlerde tutulabilir. Fakat Imam Şafii'nin kazaya kalan orucun aynı yıl içerisinde kaza edilmesi gerektiğine ilişkin görüşü de dikkate alınarak herhangi bir sebeple kazaya kalan orucu mümkün olan en kısa zamanda tutmaya çalışmak uygun olur.
'İnsanoğlu bazen ne kadar cahil ve acımasız oluyor.'
Sayfa 35 - Can ÇocukKitabı okuyor
insanlık tarihinin büyük bölümünde belirli kadınların hayatları hakkında daha fazla şey duymamanızın bir nedeni, bu bilginin büyük kısmının kaybolmuş, yok edilmiş veya hiç kaydedilmemiş olmasıdır. Tarihin belirli noktalarında kadınlar tarafından yazılan etkileyici tanıklıklara sahip olsak da, bunlar istisnadan öteye gidememektedir. Sıklıkla kadınların belirli bir zamanda belirli bir yerde nasıl yaşamış olabileceğini saptamak için arkeolojiden ve ufak tefek kanıtlardan yola çıkarak spekülasyon yapmak zorunda kalırız. Ancak herhangi birinin hikayesini anlatan ilk ağızdan bir tanıklık elimize geçtiğinde, bu genellikle erkeklerin hikayeleri olur. Bu bir kaza değildir. Cinsiyetçi lik, önyargının en antik ve temel biçimlerinden biridir ve tarihsel kayıtları geri döndürülemez biçimde lekelemiştir. Gelin görün ki, tüm toplumlarda kadınlar sayısız yolla, etkin olarak bu silinmeye direnmiştir. Batı'da artık birinci dalga feminizm olarak andığımız gelenekte kadınların haklarını korumasının hikayesi, erkeklerin haklarını korumaya yönelik Aydınlanma felsefelerine bir meydan okuma olarak ortaya çıktı; bu felsefeler, kendilerinden önceki pek çoğu gibi insanlığın yarısını hesaba katmamıştı.
319 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.