Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
7 Mart 2003 tarihli Washington Post'ta dönemin Birleşik Devletler Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice aynen şöyle söyledi; "Fas'tan Basra Körfezi'ne kadar Türkiye dahil Ortadoğu'da 22 ülkenin sınırları ve harita değişecek." Bu sözden yıllar sonra Arap Baharı ve Suriye iç savaşı patlak verdi.
Irak’ın işgalinden kısa bir süre sonra, sessiz sedasız think-tank kuruluşlarında geliştirilen Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) devreye sokulacaktı. “Arap Baharı” denilen ve esas olarak BOP’un ikinci etabını oluşturan yeni dalga müdahaleler kapsamında Suriye’ye yönelik olarak 2011 yılında başlatılan emperyalist kuşatma ve kirli savaş, öngörülen stratejik planlamanın bir iktidar ömrüyle sınırlı ve kısa dönemli değil, uzun vadeli olduğunu gösteriyordu.
Reklam
İran'da başlayan şey, Arap Baharı olarak adlandırılan ve Mısır 'da doruk noktasına ulaşan olaylarda adeta patlak verdi. Mısır'daki durumun en acımasız ironilerinden biri Batının Mısır'daki değişimin "hukuk" çerçevesinde gerçekleşmesine yönelik endişeleriydi. Sanki Mısır'da 2011'e kadar hukukun üstünlüğü varmış gibi! Mübarek rejiminin uzun yıllar empoze ettiği kalıcı olağanüstü hal devletini unuttuk mu?
Birinci Dünya Savaşı "savaşları sona erdirmek" için yapılmış bir savaştı ve dünyayı demokrasi için daha emin bir duruma getirecekti. İkinci Dünya Savaşı da, Franklin Roosevelt'in sözleriyle "tek taraflı hareket sistemini, kapsayıcı ittifakları, güç dengelerini ve yüzyıllardır -ama sürekli başarısızlığa uğramış- diğer çareleri" sona erdirecekti. Bunların yerine, "barış seven ulusların evrensel örgütü" ve "barış için kalıcı bir yapının" kurulması süreci başlayacaktı. Ancak Birinci Dünya Savaşı sonunda komünizm ve faşizm ortaya çıktı. Demokrasiye doğru yüz yıldır giden eğilim tersine döndü. İkinci Dünya Savaşı ise, gerçek anlamda küresel bir Soğuk Savaş üretti. Okuyucu yorumu; Güncele gelecek olursak, Irak'a demokrasi gelmedi, Arap baharı halklar için pek bahar gibi durmuyor. Eğer ki müslümanlar zaman içinde denk bir güç ortaya çıkaramamış olsalardı, eski Yugoslavya topraklarında bile çatışmaların sürmesi içten bile değildi.
Çıraklık döneminde Erdoğan, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) lideri olacağına inandırıldı. "Öpücükle"... Kalfalık döneminde Erdoğan, Arap Baharı'nın önderi olaca­ğına inandırıldı. "Öpücükle"... Ustalık döneminde Erdoğan, Müslüman Sünni dünyanın ha­lifesi olacağına inandırıldı. "Öpücükle"... Elinde sihirli bir sopa olduğuna inandırıldı; dokununca so­runları çözecekti. Hepsine kandı.
Kaddafi Arap Baharı'nı önceden görebilmiş, önlem almaya başlamış ama geç kalmıştı. Kaddafi 2004'ten sonra ABD, İngiltere ve Batı ile ilişkilerini düzeltmeye karar verdi ama onların bir çok koşulu vardı. Kaddafi bunların çoğunu kabul etti ve onlarla işbirliğine yanaştı. Ama işe yaramadı, yarayamazdı. Çünkü batılı ülkeler 1969'da 27 yaşındayken iktidara gelen, ABD ve İngiliz üslerini kovan, petrolü millileştiren, Filistin ve tüm mazlum halkların mücadelesine sahip çıkan Kaddafi'nin yaptıklarını unutmamıştı. Batı'nın intikamcı emperyalist-kapitalist sistemi çok önceden Kaddafi'ye gereken dersi vermeye karar vermişti; sadece uygun zaman bekleniyordu.
620 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.