Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“AYAKLI KÜTÜPHANELER” M. NİHAT MALKOÇ “Ayaklı kütüphane” ifadesi aslında bir deyimdir. “Çok şey okumuş, her sorulana cevap veren, çok şey bilen, okudukları aklında kalmış kimse…” anlamlarına gelir. Eskiden bu çeşit insanlar çok vardı ülkemizde. Günümüzde de var; ama eskisi kadar değil. Değerli araştırmacı-yazar, tarihçi, gönül insanı Dursun
KOLAYI VAR! İmparatorluk dönemi şairlerinin en esprililerinden biri olan şair Haşmet’in (18. yy.) kendine göre aptalca işler yapanların adını kaydettiği gizli bir defteri varmış. Kim ahmakça, akılsızca bir iş yapsa adını oraya işlermiş. Haşmet’in böyle bir defter tuttuğundan haberdar olan padişah (3. Mustafa) bir yolunu bulup bu defteri elde etmiş. Padişah zevk ve merakla bu defteri karıştırırken, aptalca işler yapanların listesi demek olan bu defterde kendi adına da rastlamış. Hemen şair Haşmet’in huzuruna çıkarılmasını emretmiş. Şair karşısına çıkınca vakit kaybetmeden paylamaya başlamış: -Bu ne küstahlık! Sen nasıl oluyor da benim adımı böyle aptallar listesine kaydediyorsun? -Efendimiz sakin olunuz, izah edeyim. Siz geçenlerde baş seyise yüklü bir para vererek cins bir Arap atı almaya gönderdiniz. O kadar parayla Arabistan’a gönderilen kimse artık geri döner mi? Bunun için sizin adınız da orada bulunuyor. -Peki, ya baş seyis geri dönerse? -Kolayı var efendimiz, sizin adınızı siler onunkini yazarız… pufterem.com/2015/08/21/kola...
Reklam
NAZIM HİKMET VE ARAP ALEMİNİN ÜNLÜ ANTAKYALI ŞAİRİ SÜLEYMAN EL İSA BULUŞMASI Bunu Arap kültür zenginliğinin ünlü şairi Nazım Hikmet üzerindeki etkisini aktarmak için bilginize sunmak istedim. Nazım gibi bir devin bu satırlarda dile getirdiği açıklama biz Arap devrimcileri için bir onur nişanesidir. “Soru, Nazım hikmet şiiriyle ilgili görüşleriniz nedir?” diye sordum ve şu cevabı aldım; Nazım Hikmet devrimci yaratıcı şairleler arasında dünya eşi az bulunur bir şairdir. Ve bilinmeli ki her devrimden söz eden her kişi devrimci şair olamaz. Bu alanda çok kişi mücadeleye ve şiire kötülük yapmıştır. Lakin bu çocuk ruhlu görkemli büyük adamla sürgünde, yurdundan uzaktaki evinde 1957 da buluştum. Çok ağır hastaydı. Buna rağmen güçlü, canlı ve doğrudan sınırsızca konuştuğuna tanık oldum. Onun bir çok şiirini Arapça ve Fransızcadan okudum. Bilesiniz ki Türkçeyi iyi derecede biliyor olup Nazım’ı kendi anadilinden okumayı ne kadar çok isterdim. Şu an bile bana söylediği son sözü size aktarmak isterim; “Süleyman yoldaşım, sakın unutma ki, ben Arap Kültürünün öğrencisiyim, her yazdığım ve ürettiğim bu kültüre aittir; bu kültür zenginliğiyle, yoğunluğuyla, köklerini toprağın ve tarihin derinliklerine salmıştır “ (Nazım Hikmet - 1957)
Trobadour ve Trovere'ler
"12. ve 13.yy.da fransa’da yaşamış lirik şairler ve şair müzisyenlerin genel isimleri. bu şair ve müzisyenler almanyada minnesanger ve meistersanger, fransa’da jongleur ve menestrel gibi adlar da alırlar. troubadourlar fransa’nın güneyinde yaşamış ve provencal dilinde (langue d’oc) eserler yaratmışlardır. trovereler ise fransa’nın kuzeyinde
İyi ki doğdun şair ceketli çocuk
Türküm dedim, faşist dediler. Kürt'üm dedim, hadi lan bölücü dediler. Laz'ım dedim, hadi lan devşirme rum dediler. Çerkes'im dedim, hain ethem'in torunları dediler. Alevi'yim dedim, dinsiz kızılbaşlar dediler. Sünniyim dedim, yezit dediler Arap'ım dedim, pis yobazlar dediler. Ben dedikçe onlar da bir şeyler dedi. İnsanım diyecektim ama, insanlığa ait her şeyi yok ettiler. Kazım Koyuncu
Bir Yudum Kitap
Başımıza ne vakit bir fenalık gelse, Maalouf'un Afrikalı Leo'sunu hatırlayın. "Günün anlamı olması için gece, konuşmanın anlamı olması için sessizlik, barışın anlamı olması için savaş gereklidir." Şimdi, yakınmayı bırakıp bazı dersler çıkarmalı sevgili okur. Yeni bir gün neler getirir kim bilir. Var olun. Amin Maalouf - Ölümcül
Reklam
Uğur Mumcu
Cumhuriyeti, özgürlüğü ve hukukun üstünlüğünü savunan cesur ve aydın gazeteci Uğur Mumcu'yu 25. ölüm yıldönümünde saygıyla anıyorum. Mekanı cennet olsun. Uğur'lar olsun... Uğur'lar olsun... melisababy.blogspot.com.tr "Ben Atatürkçüyüm.... Ben, Cumhuriyetçiyim... Ben lâikim... Ben antiemperyalistim... Ben tam bağımsız Türkiye'den
Türkün Vatan Sevgisi
Eski Türklerde vatan sevgisi fevkâlade yüksekti. Zira atalarının ruhlarının her daim kendileriyle birlikte yurt tuttukları topraklarda yaşadıklarına inanırlardı. Kökenleri çok eskilere dayanan bu inanç ve anlayış, İslam dininin kabulünden sonra da devam etti. Türklerde toprağa atfedilen kutsiyet, etnik hafızamızın derinliklerinde mevcuttur. Bununla birlikte, zikrettiğim yüksek anlayışı Arap, Fars ve sair akvâmda göremezsiniz. Çünkü zoru görünce kaçalar, vatanları için savaşmazlar. Örnek mi istiyorsunuz? Suriyelilere bakın. Elbette her millet gibi Türk milletinin de tenkide muhtaç pek çok yönü var. Bu, yadsınamayacak bir gerçek. Ancak vatan sevgisi ve vatan için bedel ödeme hususunda Türkler emsalsizdir. Nitekim tarih ilmi bunu ispat etmiştir. Her ne hâl ise, Türkiye Cumhuriyeti'ne hiç kimse hiçbir şey yapamaz (Biz Türkler müstesna!). Kurtuluşa erebilmemiz için reçete çok açık: Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kuruluş felsefesine tam bağlılık, tarikatlara ve din tacirlerine sıfır müsamaha, ilim, liyakat, adalet ve övülen tüm niteliklere mutlak surette hürmet. Bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun. Tanrı Türkü Korusun! Serkan Acar
+Türkiye Diyanet Vakfı'nın hazırlattığı İslam Ansiklopedisi, son dönemlerde Türkiye'de başarılmış en büyük telif çalışmalarından birisidir; belki de en önde gelenidir, çok kıymetli bir eserdir. İslam Ansiklopedisi'nin tamamına şu linkten erişebilirsiniz: islamansiklopedisi.info Duke Üniversitesi Kütüphanesi'ndeki Osmanlıca 216
Yanılgı(sal)
Arapların en önemli toplumsal kurumlarından biri aileydi. Batı'da bu konuda çeşitli ve farklı görüşler yaygın olduğuna göre, bu aile hukukuna kısaca göz atmak yerinde olacak. Kadınların Muhammed döneminde, daha sonraki dönemlere kıyasla çok daha gelişmiş bir sosyal konuma sahip olduklarını hemen başta söyleyelim. Daha sonraki dönemlerde kadınların
266 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.