Hiçbir zaman dertsiz kalmadı gönlüm
Bir çift gözden, bir yapraktan, bir kuştan.
Daima daha taze, daima yeni baştan
Turnam, bir gün bırakmayacağım peşini,
Sen nereye, ben oraya, adım adım
İnsan sevdikçe iyileşiyor artık anladım.
Nazım Pirayeye hep yazabiliyorsam senin sayende senden aldığım ilhamla yazabiliyorum derdi mektuplarında doğruymuş Pirayeden sonra Nazımın her yazdığı eksik kalmış.
Büyük İnsanlıkNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi ve İş Bankası ortak yayını · 20131,717 okunma
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
gölgem gibi demiyorum
çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da
Ellerim ayaklarım gibi de değil
uykudayken yitirirsin elini ayağını
ben hasreti uykuda da yitirmiyordum
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
açlıktı, susuzluktu demiyorum
sıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değil
giderilmesi imkansız bir şey
ne sevinç ne keder
şehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiz
içimdeydi dışımdaydı
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
zaten elimde ne kaldı bu yolculuktan
hasretten gayrı
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
üstüm başım çamur içinde
yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.
Aya gidilecek
daha da ötelere,
teleskopların bile görmediği yere.
Ama bizim dünyada ne zaman kimse aç kalmayacak,
korkmayacak kimse kimseden,
emretmeyecek kimse kimseye,
yermeyecek kimse kimseyi,
umudunu çalmayacak kimse kimsenin?
İşte ben komünistim bu soruya karşılık verdiğim için.
Şimdi, bir yol kıyısında, gözlerim kapalı duruyorum,
Sen bir ölüm boyu benden uzak
bir kırık aynadasın çarpuk çurpuk.
Hiçbir şey unutulmuyor ölüler kadar çabuk.
Baktığında yolunda gitmeyen hiç bir şey olmamasına rağmen sanki pahalı, organik malzemelerle hazırlanmış ama tuzu unutulmuş bir kuşkonmaz çorbası gibiydi yaşamı.
Sana güç verecek her duyguyu aşılamışım ruhuna. Sen, yana yana, rüzgârda savrula savrula kendimi eşiğinde bulduğum evi yakmayi öğretmişsin. Herkesle yürümüşsün caddeler boyu, bana gelince yorulmuşsun. Tütmemiş kentinde duman, gönlün hiç tutuşmamış. Zaten sana değilmiş tüm bu helak olmalar ya da hiçbiri sana hiç değmemiş.