Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KARŞILAMA Ve aldım bedenimi ta dağlara kadar götürdüm Küçüldüm küçüldüm..... bir nokta gibi Sonra kaldırıp en olmadık Harflerin üstüne koydular beni İçinde aşkın bulunmadığı sözcüklere, Oysa ben yalnızca bir güzü karşılamaya gitmiştim Gözlerimizden ardakalan ve yitik aşklarımızdan.
Sayfa 114Kitabı okudu
"O kelimeler büyüyor büyüyor içinde, şişmeye başlıyor. O da çürümeye başlıyor sonra. Ardakalan birkaç tane kelime oluyor, onları da hiçbir zaman söyelemiyorsun. Onları söylemek lazım işte içinde ne varsa söylemek lazım onu öğrendim ben." -Leyla ile Mecnun
Reklam
Böylelikle dünya benim için üçe bölünüyordu; birincisi benim için icat edilmiş, ama benim, neden bilmem, hiçbir zaman uyamadığım yasaklar dünyasında yaşayan ben, bir esir; sonra ikinci dünya, senin yaşadığın ve benden sonsuz uzak dünya, senin yönetimin, emirlerin ve emirlerine uyulmamasının verdiği öfke içinde yaşadığın dünyan; ve giderek üçüncüsü, arda kalan diğer insanların, emir almaksızın ve uymak zorunda kalmaksızın yaşadıkları dünya. Ben, her zaman bir utanç altındaydım, çünkü senin emirlerine uymam utanç verici bir durum, emirler bana özgü olduğundan, diyelim inadım tutuyor bu da utanç, çünkü sana karşı nasıl inatçı olunabilir, ya da çok olağanmış gibi, benden yerine getirmemi istediklerine hiç uyamadım, çünkü bende ne senin gücün, ne senin iştahın, ne becerilerin var, bu da en büyük utanç oldu. İşte çocukken, düşüncelerimin olmasa bile, duygularımın dalgalanışı buydu.
Sayfa 31 - kafka- babaya mektupKitabı yarım bıraktı
Berjerin kulaklarından birine yaslamış başını, bacaklarını toplayıp yan durmuş biraz, koyu mavi bir akşam çukuru dolduruyor dalgın bakışından ardakalan yüzünü. Sakallı mu, belli değil bu resimde, ne zaman kaç yaşında, tamı tamına o da. Bir tek açılmış alnını kateden belirsiz bir beyaz ışık: Ya kayboluyor, kâh orada. Karşı kıyıyı görüyor olmalı oturduğu yerden; sanki elektrik kesilmiş şehrin bu yakasında, içindeki karartmayı çoktan kabul etmiş bezgin bir insanı çağırmış yekpâre kırık Zaman, sanki hiç gelmeyeceğini bildiği bir trenin bekleyişi içinde uzun peron boyunca yürümüş geceden sabaha doğru, sanki: Bir sabahsa, mutlak, aradığı: Bulamamış.
Sayfa 258Kitabı okudu
her şey farklı saatinde uyanmış, her şey: bir camın parçalanışından ardakalan uğultu.
Ardakalan
Bana bir dinletim verin, Biraz da zaman. Ben bir deyim çıkarayım, Bir duyuru sesi ondan. Siz bir solukta onu dinleyin. Sizin olsun ardakalan zaman.
Sayfa 216 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
O kelimeler büyüyor büyüyor içinde, şişmeye başlıyor. O da çürümeye başlıyor sonra. Ardakalan birkaç tane kelime oluyor, onları da hiçbir zaman söyelemiyorsun. Onları söylemek lazım işte içinde ne varsa söylemek lazım onu öğrendim ben." #Leyla&Mecnun
Kafka'dan babasına mektup!!!
Baba, beni yanlış anlama, bunlar belki de önemsiz ayrıntılardı, ama örnek almam gereken senin gibi önemli bir insanın bana koyduğu kurallara kendisinin uymaması, bu ayrıntıları ezici öğeler haline getiriyordu. Böylelikle dünya benim için üçe bölünüyordu; birincisi benim için icat edilmiş, ama benim, neden bilmem, hiçbir zaman uyamadığım yasaklar dünyasında yaşayan ben, bir esir; sonra ikinci dünya, senin yaşadığın ve benden sonsuz uzak dünya, senin yönetimin, emirlerin ve emirlerine uyulmamasının verdiği öfke içinde yaşadığın dünyan; ve giderek üçüncüsü, arda kalan diğer insanların, emir almaksızın ve uymak zorunda kalmaksızın yaşadıkları dünya.
"O kelimeler büyüyor büyüyor içinde, şişmeye başlıyor. O da çürümeye başlıyor sonra. Ardakalan birkaç tane kelime oluyor, onları da hiçbir zaman söyelemiyorsun. Onları söylemek lazım işte içinde ne varsa söylemek lazım onu öğrendim ben."
dünya benim için üçe bölünüyordu; birincisi benim için icat edilmiş, ama benim, neden bilmem, hiçbir zaman uyamadığım yasaklar dünyasında yaşayan ben, bir esir; sonra ikinci dünya, senin yaşadığın ve benden sonsuz uzak dünya, senin yönetimin, emirlerin ve emirlerine uyulmamasının verdiği öfke içinde yaşadığın dünyan; ve giderek üçüncüsü, arda kalan diğer insanların, emir almaksızın ve uymak zorunda kalmaksızın yaşadıkları dünya.
Reklam
Yerinden yurdundan koparılmış bir insan gibiyim, hiç bir yere sığamıyorum, hiç bir yeri kendime yer edinemiyorum. Varlığımın ruhumun üzerinde bıraktığı sızılı hüznü, sevgiyle kucaklayışımın yorgunluğu altında ezilip büzülüyorum… Sevinçle yaptıklarımın içimde buruk bir acı bırakması, ve bu günden (…) nefret edişim trajedimin baş kahramanlarıdır. Ben bir acının ve halk acısının ardakalan sancısıyım. Neden mutlu olurken buruklaşır insanın içi? Yaşayamadığım çocukluğumu özler dururum, acıyla yol alırım o günlere, acıyla dönerim… Mutluluğumuza acı karıştı ruhum. Buruk sevinçler yaşar dururuz, yorgun gülüşerle dolaşıveririz. Ah benim hüzünle yıkanan sesim Acıyla yoğrulmuş bakışlarım Hüzünlü bir atın bakışında boğulur dururum Hüzünle asılırım her geceye Hüzünle uyanırım her sabaha —Ali
Ben bir acının ardakalan sancısıyım.
Jan
Jan
85 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.