Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
" Bilim Yunanistan'da gelişti. Demokritos ve Aristoteles, bilimi o zamana kadar görülmemiş bir seviyeye yükselttiler."
Sayfa 187 - Say yayınları, Sertifika No: 10962, Rusça aslından çeviren: Ahmet Zekerya, PDF okuyorum.Kitabı okuyor
Aristoteles'in bu yaklaşımı, ardılları arasında büyük bir ciddiyetle kabul edilmişti. Aristoteles'in bilimsel konularda baskın bir otorite olduğu ortaçağın sonraki yüzyıllarında bile, bilginler onun öğretisinin birçok yerinde önemli değişiklikler yapmaktan geri durmamışsa da hiçbiri Dünya'nın bir gezegen olduğu ya da konumunun evrenin merkezinden uzakta olduğu fikrini ortaya atmamıştı.
Reklam
Aristoteles'e göre Dünya devinimsizdi ve evrenin merkezinde bulunuyordu.
Aristoteles evreninde hiçbir oyuk ya da boşluk olamazdı. Kürenin dışında hiçbir şey yoktu; hiçbir madde, hiçbir boşluk, hiçbir şey. Aristoteles biliminde madde ve uzay bir aradaydı; sadece aynı fenomenin iki yönüydü. Aristoteles evreninin sonlu büyüklüğü ve tekliği işte böyle açıklanmış oluyordu.
Nicolaus Copernicus'un getirdiği yeniliğin iyi anlaşılabilmesi için, kendi dönemine kadar büyük ölçüde kabul edilmiş olan Aristotelesçi evren ve Dünya görüşünün iyi bilinmesi gerekir. The Copernican Revolution adlı eseriyle Copernicus'u ve bilim tarihinde sebep olduğu değişikliği yetkin bir şekilde analiz etmiş olan T. S. Kuhn'un da aktardığı gibi, Aristoteles'in insana ve evrene bakışının temelinde, o dönemden bugüne kadar kendisininkiyle karşılaştırılabilecek kapsam ve özgünlükteki sentezlerin asla erişemedikleri bir bütünlük söz konusuydu.
Antik kitapların büyük bir bölümü dahilerin eseridir; bunlar arasında Homeros'a, Platon'a, Aristoteles'e, Demosthenes'e ve Cicero'ya atfedilenler önemli yer tutar. Burada, söz konusu kitapların değerinin, onlara yazarlarından dolayı verilen önemden kaynaklanmadığını bir kez daha vurgulamalıyım. Dahilerin eserleri olan bu kitaplar, yazarları bilinmeseydi de günümüzde aynı etkiye sahip olacaklardı. Homeros'a atfedilen Troya hikayesinin doğruluğuna kimse inanmamaktadır; burada hayranlık duyulan şairdir ve hikaye efsanevi de olsa şairin değeri aynı kalacaktır. Kitab-ı Mukaddes yazarlarının (örneğin Musa) ileri sürdüğü hikayelere Homeros'un hikayesine inanmadığımız gibi inanmayacak olursak, elimizde Musa'nın sahtekar olduğu dışında bir şey kalmaz.
Reklam
Kuyrukluyıldızlar
Halley Kuyrukluyıldızı'nın ortaya çıkışı MÖ 1059'da kaydedilmiş. MS 372 yılında, dünyanın diğer ucunda, Yunan filozof Aristoteles muhteşem bir kuyrukluyıldızın görüntüsü karşısında büyülenmişti. Bu büyük kuyrukluyıldızın gökyüzünün üçte birini geçen parlak kırmızı bir kuyruğu vardı. O kadar parlaktı ki, yere Ay gibi gölgeler düşürdüğü söyleniyordu.
Aristoteles "bir duyuyu kaybedenin bir dünyayı kaybettiği"ni söyler.
Doğru söz için ücret doğru sözlerdir, ama güzel bir iş ancak güzel bir işle karşılık görebilir.
Kuzgun kuzunun yanındadır, hırsız hırsızı tilki tilkiyi tanır.
Reklam
Başkalarının kendisi hakkında kötü düşünmesini hiç dert etmeyen yüzsüz, hep dert eden utangaç, doğru görünenleri dikkate alan ise utanmayı bilen kişidir.
Tutkuyla savaşmak güç iş, çünkü o ruhu satın alır
Dolayısıyla insanın ilkesi ve hakimi olduğu nice eylem varsa bunların hem olması hem de olmaması olumsaldır, bunların oluşması ya da oluşmaması ise insana bağlıdır. Çünkü onların olması ya da olmamasının hakimi olan o.
Öyleyse mutluluk, tam erdeme uygun tam bir yaşama etkinliği olsa gerek.
Çünkü bizim istediğimiz erdemin ne olduğunu bilmek değil, erdemli olmak adaletin ne olduğunu bilmek değil, adil olmak tıpkı sağlıklı olmanın ne olduğunu bilmekten çok sağlıklı olmak istememiz ve zindeliğin ne olduğunu bilmekten çok zinde olmak istememiz gibi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.