Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ağaca davet
Gökyüzüne kadar uzanan bir ağacın yanında duruyorsunuz ve ağacın dallarında olsaydınız, açık gökyüzünü çok daha iyi görebileceğinizi hayal ediyorsunuz fakat tırmanmaktan çok korkuyorsunuz. Yükseklikten korkuyorsunuz. Artı, anneniz size "Hanımefendiler ağaca tırmanmaz" demişti. Kızınız parkta sizinle birlikte, etrafınızda daireler çiziyor, çimenlerde ve papatyalar arasında koşuyor. Her şeyi olduğu gibi sürdürmek çok kolay olurdu ama annenizin parka gitmenize izin vermekten korktuğunu ve yine de size asla yapamayacağı bir şeyi yapma fırsatı verdiğini hatırlıyorsunuz. Hayatınız onun hayatından daha iyi; dünyayı daha fazla gördünüz ve annenizin asla yapamayacağı bir şekilde oynadınız. Kızınızın sizin yükünüzü taşırken aynı yerde takılıp kalması yerine, sizin yapabileceğinizden daha özgür bir şekilde yaşamasını istiyorsunuz. Işte böylece bir merdiven buluyorsunuz. Belki biraz zaman alıyor ama sonunda onu parka getiriyor ve elinizden geldiğince tüm cesaretinizi topluyorsunuz. Merdiveni sabitliyor ve kızınızı çağırıp onu ağaca tırmanmaya davet ederken gözlerinde keyif ve haylazlığın ışıltısını görüyorsunuz. Tırmanmaya başlıyor; aynı anda hem korkuyor hem de heyecanlanıyorsunuz. Daha yükseğe tırmanıyor ve sevinçle bağırıyor; "Buradan çok şey görebiliyorum anne, çok güzel!" Sonra size bakıyor ve "Yukarı gelip bana katılacak mısın?" diye soruyor.
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Reklam
Beden artı ruh eşittir evren,bedenimizin doygunluğuna kafa yormuşken ruhumuzu doyurmayı unutmayalım nitekim evren biz varken de var yokken de var ama bedenimiz bir gün yok olacak lakin ruhumuz sonsuzluğa doğru bizim en yakınımız...|H.D|
50 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yazanın Hikayesini bilirsen, yazılanların tesiri artıyor...
Değerli Dostlarım, Kafkaokur dergisi gerçekten içinde edebiyat adına olması gereken herşeyi bulunduran bir dergi bu nedenle keyifle okuyorum. Özellikle yoğun günlerimde zihinsel rahatlamamı sağlıyor. Özellikle dergilerin böyle bir artı durumu var kitaplara göre.. Nasıl derseniz.. Kitaplar bütüncüldür.. Kopukluk olmasın diye bütüne hakim olmak adına derinlerine dalarak ve dikkati dağıtmadan okumanız lazımdır. Bir kere koparsa toplamak zorlaşıyor.Bazı kitaplarda da sadece bitirmek için yarım bırakmamak için okunan kitap haline gelebiliyor. Ama dergi öyle değil özellikle içerisinde edebiyat adına herşey bulunan KAFKAOKUR dergisi olunca, parça parça keyif alarak arada atlama yaparak farklı sayfaları farklı zaman diliminde okuma imkanı sunuyor. Bu okuyucu adına gerçekten çok pozitif bir şeydir. Neyse incelemeyi uzatmadan, öze geçeyim.. 2024'ün ilk sayısında kapak resminde olduğu gibi Ahmet Hamdi Tanpınar'ı tanıyoruz. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın hayat hikayesi, yazdığı kitapları ve sahip olduğunu düşünce yapısını okudukça, yazarın okumuş olduğumuz eserlerinin hikayelerinide öğrenmiş oluyoruz. Özellikle bir kitabın yazılma hikayesini bilmek o kitaba ayrı bir ruh ayrı beden katarak farklı bir anlam ve değer oluşturuyor. Keyifle okuyacağınızı umut eder.. İyi Okumalar dilerim..
KafkaOkur - Sayı 84 (Ocak 2024)
KafkaOkur - Sayı 84 (Ocak 2024)KafkaOkur Dergisi · Kafka Okur Dergisi Yayınları · 2024222 okunma
Müzelik Şiir - Akıl Karaya Vurdu Şiiri -
Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben Konuşan mumyalara kimden söz edeyim ben Fikren işkencedeyim, ruhen cezadayım ben Korkaklığın sükûtu kol geziyor her yerde Sanki tek başımayım, tek kişilik mahşerde Putların gölgesinde dans eder akbabalar Söz sokakta dolaşır, öz zindanda çabalar Atılan ucuz safra selâmlar, merhabalar En temiz topraklara gül
Müzelik Şiir
Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben Konuşan mumyalara kimden söz edeyim ben Fikren işkencedeyim, ruhen cezadayım ben Korkaklığın sükûtu kol geziyor her yerde Sanki tek başımayım, tek kişilik mahşerde. Putların gölgesinde dans eder akbabalar Söz sokakta dolaşır, öz zindanda çabalar Atılan ucuz safra selâmlar, merhabalar En temiz topraklara gül
Reklam
Müzelik Şiir
Mülkü kazanan ayrı, tasarruf eden ayrı; Hisseler neden farklı, hâk, hukuk neden ayrı; Hasta yaşar deniyor, baş ile beden ayrı; Mantık yürütmek yasak, itiraz eylemek suç Neşe, eğlence, cinnet.. yatıp uyumak korkunç. Güvenmek aldanmaktır, ölçü-tartı izafî; Mert-namert, güzel-çirkin, eksi-artı izafî; Çoğunun cebindeki kimlik kartı izafî; Kim kimdir? Kim kim değil? Anlamak ve bilmek zor, Oynanan komediye gül diyorlar, gülmek zor...
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
Akıl Karaya Vurdu
Akıl Karaya Vurdu
Müzelik Şiir
Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben Konuşan mumyalara kimden söz edeyim ben Fikren işkencedeyim, ruhen cezadayım ben Korkaklığın sükûtu kol geziyor her yerde Sanki tek başımayım, tek kişilik mahşerde. Putların gölgesinde dans eder akbabalar Söz sokakta dolaşır, öz zindanda çabalar Atılan ucuz safra selâmlar, merhabalar En temiz topraklara
Müzelik Şiir
Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben... Konuşan mumyalara kimden söz edeyim ben... Fikren işkencedeyim, ruhen cezadayım ben... Korkaklığın sükûtu kol geziyor her yerde, Sanki tek başımayım, tek kişilik mahşerde. Putların gölgesinde dans eder akbabalar Söz sokakta dolaşır, öz zindanda çabalar Atılan ucuz tafra selâmlar, merhabalar.
Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben Konuşan mumyalara kimden söz edeyim ben Fikren işkencedeyim, ruhen cezadayım ben Korkaklığın sükûtu kol geziyor her yerde Sanki tek başımayım, tek kişilik mahşerde. Putların gölgesinde dans eder akbabalar Söz sokakta dolaşır, öz zindanda çabalar Atılan ucuz safra selâmlar, merhabalar En temiz topraklara
Reklam
Akıl Karaya Vurdu
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben Konuşan mumyalara kimden söz edeyim ben Fikren işkencedeyim, ruhen cezadayım ben Korkaklığın sükûtu kol geziyor her yerde Sanki tek başımayım, tek kişilik mahşerde. Putların gölgesinde dans eder akbabalar Söz sokakta dolaşır, öz zindanda çabalar Atılan ucuz safra selâmlar, merhabalar En temiz
Kalmışım ara yerde, tozdayım, dumandayım Kirli bir mekândayım, iğrenç bir zamandayım... Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben Konuşan mumyalara kimden söz edeyim ben Fikren işkencedeyim, ruhen cezadayım ben Korkaklığın sükûtu kol geziyor her yerde Sanki tek başımayım, tek kişilik mahşerde. Putların gölgesinde dans eder akbabalar Söz sokakta
178 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.