Süper sürükleyici olduğunu bilmiyordum. Kitap ikisi de Afkanistanlı olsa da etnik kökeni farklı olan iki çocuk arasında geçiyor. Emir, Afganista'nın güneydoğu ve Pakistan'ın kuzeydoğu bölgesinde yaşayan İranlı bir ulus yani peştunken Hasan ise kökenleri Moğollara dayanan bir hazara. Nüfusun azınlığını oluşturan hazaralılar toplumda ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor. Kitapta iki çocuk arasında farklı etnik kimliklerinin etkileri açık bir şekilde ifade edilmiş. Bu kurgusal metinde beni etkileyen şeylerden biri hemen hemen aynı yaşlarda olan çocuklardan birinin diğerine hizmet etmesi (her anlamda) ve bunu yaparken kendini onun en yakın arkadaşı zannetmesi. Çocuklar arasında bile bulunan bu kibir durumu insani bir şey mi ? Bana ağır geliyor açıkçası. Neyse uçurtma festivali sonunda Hasan'ın başına gelenlere şahit olan Emir'in küçük yaşta bu kadar hırs ve bencilliğe sahip olması... Sonrasında hayatı boyunca süren bir pişmanlık. Olanlar olduktan sonra ne durumu yaşayan ne de ona şahit olan aynı olmamalı zaten. Hasan'ın gülüşü gözükmüyor kitapta bir daha mesela belki de ölüyor çünkü insan öldüğünü hissediyor böyle durumlarda. Zaten bir insanı öldürdüğün zaman, yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun. Umarım anlıyoruzdur ?