Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tercüman Recep
Her şey, bir iş görüşmesinde bana sorulan, "İngilizce biliyor musunuz?" sorusuna verdiğim "Evet" cevabı ile başladı. Bu sayede bir otelde güvenlik görevlisi olarak işe başladım. Garip olan ise benim İngilizce bilmiyor oluşumdu. Hem güvenlik görevlisine İngilizce niye lazım olsun ki? Ortaokul ve lisede altı yıl boyunca
Erkekler kadınlardan ne ister ?
1.Dinleyin. 2.Doğal Olun. 3.Pozitif Olun. 4.İyi Bir Aşçı Olun. 5.Gerçekçi Olun. 6.Çözüm Üretin. 7.Önemseyin. 8.Neşeli Olun. Benim önceliklerim bunlar. Saygı ,sevgi ,sadakat bunları dile getirmeme gerek yok bunlar olmazsa olmaz zaten.
Reklam
Aşçı yardımcılarım geldiler. Ama yemeye 😅
Merhaba arkadaşlar, Sitemizde bazı arkadaşlarımızın yaptığı güzel bilgilendirmeler doğrultusunda, ben de ara sıra gördüğüm yazım yanlışlarına istinaden bunu sizinle paylaşmak istedim. Neticede okuyan, bilgi edinmeyi seven insanlarız. Türkçemizi güzel kullanmak adına ufak bir paylaşım da benden olsun. Ne kadar okursak okuyalım, kusursuz değiliz ve
"Karı gibi gülme" derler. "Yalanım varsa o*ospu çocuğu olayım" derler. "Senin ben karını, ananı bacını s**rim" derler. Sonra, "Dur ben ona ne yapacağımı biliyorum, ona etek giydirip sokakta gezdireceğim" derler. "Vay anasını satayım" derler. Bütün bunlar yetmez "Saçı uzun aklı kısa" derler. "Kadın mutfakta aşçı, yatakta f*hişesi, sokakta hanfendi olsun" derler. "Dişi köpek kuyruk sallaması..." derler. "Vatanını satanlar, karısını satsın" derler. En sonunda " Cennet anaların ayakları altındadır" derler. Çünkü onlar, "Adam" değil sadece "Erkek" lerdir. Hiç lafı dolandırmaya gerek yok. Sistem kendi elleriyle sapık üretti ve üretmeye devam ediyor. Ne hayvana, ne çocuğa, ne de kadına değer verdiler. Gurur duyacakları tek şey var o da; önlerinde ki madalya niyetine sakladıkları şey. Çünkü düzen sevmeyi değil, düzmeyi öğretiyor... 📚 Sen O Kocayı Boşa | Ali Bayram #mistikkokteyl
Yeni başladığım işyerinde ilk gün yemek alırken aşçı olarak hizmet veren ablamıza sadece güler yüzlü bir şekilde "merhaba, kolay gelsin" dedim, yemeği uzatırken de teşekkür ettim.Yaptığım sadece bu. Çok insani ve temel bir şey. Beş gündür ne zaman yemek uzatacak olsa benimle özel olarak ilgilenip diğerlerine verdiği porsiyondan da fazla koyup kendince kendi çapında jest yapıyor kadıncağız. Oysa ki hiçbir şey yapmamıştım beni böyle can siparane doyurmaya çalışıp iyi hizmet verme gayretinde olması için. Sadece güler yüzlü bir şekilde "merhaba, kolay gelsin, teşekkür ederim". Aslında insan ilişkileri bazen bu kadar kolay. Ama biz o kadar kibirli, menem suratlı, düşüncesiz, bencil ve aşağılık insanlar olduk ki herkes bir güler yüze hasret. Güler yüzlü birini gördükleri zamanda elleri ayakları birbirine giriyor. Ne hazin bir tablo ne aşağılık bir durum...
Reklam
Of tamam ya hepiniz benim kadar şanslı değilsiniz biliyorum, bi aşçı kuzeniniz yok sizi kahve içme bahanesiyle değişik mekânlara götürüp, orda üşenmeden kuru fasulye yapacak. Velhasıl hava da soğuk 😎
Atatürk'ün bir Anektodu.
İngiliz Kralı VIII. Edward İstanbul’a Atatürk’ü ziyarete geldiği zaman, Atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. Ziyafetten önce: - Bana İngiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur, onu bilen birisini yahut bir aşçı bulunuz!... dedi. Sonunda İngiliz sofra merasimini bilen bir kişiden öğrenerek sofrayı o şekilde düzene koydular... Akşam Kral sofraya oturunca kendisini kral sarayında zannederek memnun oldu. Atatürk’e dönerek: - Sizi tebrik eder ve size teşekkür ederim. Kendimi İngiltere’de zannettim, diyerek memnuniyetini bildirdi. Sofraya hep Türk garsonlar hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de halılara dağıldı. Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Fakat Atatürk Kral’a eğilerek: - Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim, dedi. Bütün sofradakiler Atatürk’ün zekasına hayran oldular. Atatürk garsona da “görevine devam et” emrini verdi.
Yarın intihar edeceğim Güneş doğmadan Kuşlar cıvıldamaya başlamadan Arabaların korna seslerinden önce Köpekler ulumayı bırakıp uykuya dalarken ben Bu hayata sessizce veda edeceğim. Öleceğim Endişem, telaşım, mutsuzluğum da ölecek benimle İntihar edeceğim Çünkü İŞSİZİM Karım, “Kadınlar gibi” evde oturmamdan şikayet edemeyecek Annem, işi gücü olan arkadaşlarımla beni kıyaslayamayacak artık Çocuklarım, her eve girişimdeki boş ellerime bakıp boyunlarını bükmeyecekler Yarından sonra Annem ağlayacak “İŞ” kelimesini her duyuşunda Adım bu kelimeyle birleşmiş olacak Bu dünyada geçimini sağlayamayan ben Yarın birirlerinin geçinmesine sebep olacağım Mezarcı, Aşçı, İmam, Ellerini gökyüzüne açıp Allah’a şükür edecekler ben öldüm diye.
Nasıl Mı Sallariz Dünyayı....
Kimi kalçasıyla sallar dünyayı.. Kimi göğsündeki evladiyla.. Kimi sevgisiyle Kimisi sevdasiyla Kimi kadın dudağındaki bir tebessümle.. Kimi saçını savurmasıyla.. Kimi tenine hapseder .. Kimi nefesine tutsak..
Reklam
| Bertolt Brecht - Okumuş Bir İşçi Soruyor
“Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim? Kitaplar yalnız kralların adını yazar. Yoksa kayaları taşıyan krallar mı? Bir de Babil varmış boyuna yıkılan, kim yapmış Babil’i her seferinde? Yapı işçileri hangi evinde oturmuşlar altınlar içinde yüzen Lima’nın? Ne oldular dersin duvarcılar Çin Seddi bitince? Yüce Roma’da zafer anıtı ne kadar çok! Kimlerdir
Okumuş Bir İşçi Soruyor
Yedi kapılı Thebai şehrini kuran kim? Kitaplar yalnız, kralların adını yazıyor, yoksa krallar mı taşıdı kayaları? Bir de Babil varmış boyuna yıkılan, kim kurmuş Babil’ i her seferinde? Altın şehir Lima' nın, hangi evinde otururmuş acaba yapı işçileri?
Okumuş Bir İşçi Soruyor #1mayıskutluolsun
Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim? Kitaplar yalnız kralların adını yazar. Yoksa kayaları taşıyan krallar mı? Bir de Babil varmış boyuna yıkılan, kim yapmış Babil’i her seferinde? Yapı işçileri hangi evinde oturmuşlar altınlar içinde yüzen Lima’nın? Ne oldular dersin duvarcılar Çin Seddi bitince? Yüce Roma’da zafer anıtı ne kadar
806 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.