Doğal bir ihtiyaç olan mutlak güce inanma, dinsel bilginin temelini oluşturur. Nasıl Yahudiliği kabul eden bir kişi, onun dogmalarına, inanç ilkelerine, varlık hakkındaki açıklamalarına inanıyorsa Hristiyanlığa ya da İslamiyete inanan bir kişi de bu dinlerin dogmalarına ve evren ile ilgili açıklamalarına inanır. İnanç öyle güçlü bir ihtiyaçtır ki dinlerin verdiği bilgiler bilimsel açıklamalara ters düşse bile bu inanma ihtiyacı dinleri yaşatmaya devam eder.