Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

zeynep

zeynep
@ashram
"Yavaşlamak hayatı çoğaltır. "
hukuk
İstanbul
15 okur puanı
Ekim 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
O halde Hakk'a dair her tasavvur, tasavvur sahiplerince haktır ve fakat Hak nezdinde (hakikatte) hepsi de zandan ibarettir; zira tasavvufun kendisi zandır.
Reklam
İnsanların Hakk'ı tasavvurları muhteliftir. Herkes hakk'ı kendi makam ve mertebesinden makabı ve mertebesi kadarınca bilir ve tanır; kendi rabb-i hassı neyse, ancak o kadarıyla fark eder, edebilir.
Theo Angelopoulos
Neden bütün hayatım sürgündeymişim gibi geçti? Neden sadece ve sadece kendi ayak seslerini duydum evin içinde?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hiçbir şey düşündüğü yoktu. Ama bir sıkıntının heyecanını, acısını duyuyordu içinde.
Sayfa 685Kitabı okudu
Günümüz
-Sen dinsizsin! Sen Tanrı'ya inanmıyorsun! -diye bağırmışlardı. -Gebertmek gerek seni! Oysa onlarla din, Tanrı üzerine hiçbir şey konuşmamıştı Raskolnikov, yine de dinsiz diyerek öldürmek istemişlerdi onu.
Sayfa 681 - İş bankasıKitabı okudu
Reklam
Ama karıkoca ya da iki sevgili arasında geçen şeylerden hiçbir zaman emin olmayınız. Bu ikili ilişkide, söz konusu iki kişiden başka, dünyada hiç kimsenin bilmediği gizli bir yan hep olagelmiştir.
Sayfa 598 - İş bankasıKitabı okudu
Dünyada açıkyüreklilikten zor ve övmeden kolay bir şey yoktur. Açık yüreklilikte yüzde bir değerinde bile olsa, bir nota falsolu oldu mu, uyumsuzluk hemen fark edilir; övmede ise, baştan sona bütün notalar falsolu bile olsa, yine de kulağa hoş gelir, zevkle dinlenir. Övgü ne kadar kaba olursa olsun, yine de en azından yarısı, övülene gerçek gibi gelir ve bu toplumun her katmanında böyledir.
Sayfa 595Kitabı okudu
Yüz tavşandan bir at oluşturulamayacağı gibi, yüz kuşkudan da hiçbir zaman bir delil oluşturulamaz.
Güç, iktidar
Biliyor musun, o sıralar durmadan kendime şunu sorardım: Neden böyle aptalım ben? Madem başkaları aptal ve ben onların aptal olduklarını kesin olarak biliyorum, öyleyse neden onlardan daha akıllı olmak istemiyorum? Sonra, herkesin akıllı olmasını beklemenin çok uzun süreceğini anladım, Sonya. Bir de bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini.. İnsanların değişmeyeceğini, onları değiştirebilecek kimsenin bulunmadığını ve bunun için çaba göstermeye değmeyeceğini! Ya, böyle işte! Bu bir yasa Sonya, yasa. Akılca ve ruhça kim sağlam ve güçlüyse, insanlara onun buyuracağını biliyorum artık! Kim daha yürekliyse, haklı olan da odur. Her şeyin içine tükürmekte, aldırmazlıkta en ileri gidenler, yasa koyucu olurlar. Herkesten daha gözü pek olan, herkesten daha haklıdır! Bugüne kadar böyle gelmiş, bundan sonra da böyle gidecek! Bu gerçeği ayırt edemeyenler kördür.
Sayfa 521Kitabı okudu
Hayır, ben dünyaya bir kez geldim ve bir daha gelmeyeceğim: 'Genel mutluluk' falan bekleyemem... Ben kendim için yaşamak istiyorum, yoksa hiç yaşamayayım daha iyi...
Sayfa 342Kitabı okudu
Reklam
Bu konu üzerine birkaç kelâm etmek isterseniz buyrun.
Kepler ya da Newton'un buluşlarını çeşitli kombinezonlar yüzünden bu buluşlarını açığa çıkmasına engel olan, bunların yolunu tıkayan bir, on, yüz ya da daha çok kişinin hayatları feda edilmeden insanlık öğrenilemeyecekti diyelim. Bu durumda bence, buluşunu tüm insanlığa iletebilmek için Newton'un bu on ya da yüz kişiyi ortadan kaldırmaya hakkı vardı, hatta bu onun için bir zorunluluktu. Bundan hiçbir zaman Newton'un önüne geleni asıp kesmeye ya da her gün pazarda hırsızlık etmeye hakkı olduğu çıkarılamaz. En eskilerden başlayıp, Likurg, Solon, Muhammed, Napolyon ve sonrakilerle sürüp giden insanlığın tüm kurucularının, yasa koyucularının, başka hiçbir nedenle değilse bile, yalnızca yeni yasalar koydukları, böylece de toplumun kutsal saydığı, babadan kalma eski yasaları çiğnedikleri için, ayrımsız hepsi birer suçluydular. Doğaldır ki, bunların hepsi amaçlarına yardımı olacağına inandıkları anda kan dökmekte (hatta bazen eski yasalara bağlılık duymaktan başka hiçbir suçu olmayan,tümüyle suçsuz insanların kanını dökmede ) duraksamamışlardır. Hatta çok ilginçtir: Bu iyiliksever, bu kurucu yasa koyucu insanların çoğu büyük birer kan dökücüdür. Kısacası ben buradan şu sonuca varıyorum: Büyükler bir yana, toplum içinde biraz sivrilen yani topluma söyleyecek birazcık yeni bir şeyleri bulunanlar, doğaları gereği, tabii kimi az, kimi çok, birer suçlu olmak zorundadırlar. Tersi durumda zaten sivrilmelerine olanak yoktur; öte yandan sürünün içinde kalmayı da yine doğaları gereği kabul edemezler, ki bence de kabul etmemek zorundadırlar.
Sayfa 323Kitabı okudu
İnsan bazen öyle bir sınıra gelir ki, onu aşamaz mutsuz olur; aşar, bu kez belki daha mutsuz olur!..
Sayfa 281Kitabı okudu
Kendine ait bir yalan, başkalarına ait gerçekleri tekrarlamaktan belki de daha iyidir. Birincisinde sen bir insansın, ikincisinde ise papağan!
Sayfa 249Kitabı okudu
“Gölgesi tarafından ele geçirilen bir insan daima kendi ışığını keser ve kendi tuzağına düşer.”
Sayfa 56
“Birbirine ters düşen öyle çok şey gördüm, birbiriyle çelişen öyle çok şey duydum ki! O görmeler yüzünden gözlerim, eşyanın yüzeyinde, ruhu özü örten o ince ve sert kabukta aşındı. Artık hiçbir şeye inanmıyorum, hatta şimdi eşyaların ağırlığından, sabitliğinden, açık seçik gerçeklerden şüphe ediyorum.”
38 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.