Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yorulmuşsundur. Bazen boş gün yaratırsın kendine. Bugünkü boş günden hoş bir şey çıktı. Bu başıboşluğa ortak edecek birilerini de buldum. Bakınız, aşağıda:) (Kiminizden bahsetmeyi unutmuş olabilirim, yazım yanlışı yapmış olabilirim; dedim ya boş günüm. Hoş görün.😊) Ece Temelkuran’ın BU DA GEÇER’inden rastgele, şansınıza
Film alıntıları:Spellbound (Öldüren Hatıralar, 1945)
İyi filmlerin zamana meydan okumak konusunda en az edebiyat kadar, hatta daha fazla yeteneği olduğunu hep düşünmüşümdür. Hitchcock'un Spellbound'u da bu gerçeği yeniden önüme koydu. Hitchcock bu filmde Freud'un Psikanalizi ile bir cinayet vakasının çözümlenişini kendine özgü çekim üslubuyla sunuyor bize. 'Düşlerin yorumu' ile ilgili bölümde
Reklam
GÖRÜCÜ İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum. --Anne! Ben geldim! Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu. --Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben. Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
Biblo
BİBLO “Biraz da kil alabilirmiyim?” -"tabi ki, ne kadar lazım?..” “Yani.. , - bilmiyorum ilk defa yapacağım"... O an sanırım Bilgin’in neler düşündüğünü anlamışsınızdır. Ya bu adamı burada boğmak istemiştir ya da terslemek fakat o aksini yapmış daha nelerin olacağını da şimdiden sezmiş sükûnet ile alışverişine bir heyecan ile
Her şiirin, her romanın bir yazılma hikâyesi var . Böyle dillere dolaşan , çok sevilenlerin hikâyesiyse her zaman ilgimi çekmiştir. Bu konuda yalnız olmadığıma eminim. Sevdiğimiz dizelerin nasıl yazıldığını bilmek, bizi o şiire bir sarılma, şairinin hayatına bir dokunuş daha yaklaştırıyor çünkü, biliyorum. Ne güzel diyor Asef: “Sana gitme
_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
Reklam
Kütüphanecilik
Kendimi bildim bileli hep kütüphanelerdeyim. Yerim, yurdum, evim, ocağım, meskenim Huzur bulduğum tek yer daima çeşit çeşit kitaplarla dolu olan Kütüphaneler olmuştur. Çok iyi hatırlıyorum; 8 yaşımda başlamıştı kütüphane serüvenim. 8 yaşımda İlk okuduğum kitabım sevgili yazarımız Melda Fereli’nin çocuklar için yazmış olduğu “Tavuk Masalı” kitabı
Eden
Varlığını bile unutmuşum, ne okusam diye kitaplığa göz gezdirirken denk geldim. Bu kitabı kendim satın almışım gibi hatırlıyorum ama emin değilim. Sena'nın okumam için aldırdığı kitaplardan olabilir ama bu naylon hafızaya güvenip iki laf etmeye gelmez, insanı yarı yolda bırakır. Kitabı alışımdan çok sonra (yani kısmen yakın gelecekte) ve
Oğuz Atay
“Kimse dinlemiyorsa beni -ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptınız.” (Günlük) Oğuz Atay, 25 Nisan 1970 tarihinde günlüğüne bu cümleleri not düşmüştü. Hayatı boyunca anlaşılmayı beklemiş bir insanın çaresizliği içinde sitem etmişti insanlara ama hiç anlaşılamamıştı ve
Abbas Kiyarüstemi'nin aşka dair düşünceleri Aşk Dayanak Sağlıyor Yalnız olabilirim ama yalnızlıktan acı çekmiyorum. Birileriyle mutluluğu paylaşmak muhteşem bir şey olsa da bugünlerde kendi başıma olmak çok da kötü değil. Cadde boyunca daha hızlı yürüyebiliyorum. Yalnız olmaktan bahsettiğimde ille de bir hayat arkadaşının olmamasından söz
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.