Nitekim çeşitli kaynaklarda, «akıl-yürütme bilimi,» «kanıtlama veya kanıt tartma bilgisi,» «sonuç ispatlama bilimi» gibi tanımlara da raslamaktayız. Önemli olan şu ya da bu tanımı doğru kabul edip benimsemekten çok mantığa konu olan düşünme biçimini açıklığa kavuşturmak, mantıksal yaklaşımın özelliklerini belirtmektir.
Oysa mantık, düşünmenin
Yola çıkacak genç “Peki ama, insan niçin sevmemeli?” diye sordu. Düşünceli bir tavırla, sanki ona acınıyormuş gibi arkadaşına baktı. “İnsan neden sevmesin?.. İnsan sevmezse... Hayır, sevmeden sevilmek yıkımdır. Hele kendini suçlu hissederse... Karşısındakine bir şey vermediğini, veremeyeceğini anlıyorsa... Hay Allahım, öyle bir iş ki!” Bunu söylerken elini sallamıştı. “Bari her şey mantığa uygun olsa... Hayır, her şey tam tersine olur! Bir türlü istediğin gibi olmaz! Kader bildiğini okur.”
Absürdizmin öncülerinden olup, bunu kabul etmeyen Nobel Ödüllü ilk Afrikalı yazar olan Albert Camus, araba kazasıyla ölüm şeklini saçma olarak nitelendirmiş ve 46 yaşındayken bu saçmalık başına gelmiştir. Anlamsız gördüğü hayatı, yine de anlamlı bir şekilde yaşamakta bir sakınca görmemiştir. Albert Camus’yü yazmaya ölümünden başlamak, Onun