Son bin yıl içinde evlilik kurmanın doğru yöntemi konusunda birbirini izleyen dört ana evreden söz edilebilir.İlk evrede evlilikler, çocukların isteklerine çok az dikkat edilerek ebeveynler tarafından organize ediliyordu; ikinci evrede evliliği hala aileler düzenliyordu, ama çocuklarına veto hakkı da tanıyorlardı; üçüncü aşamada seçim hakkı çocuklara geçmiş bulunuyordu, ama ailelerin veto hakkı vardı; en nihayet, içinde bulunduğumuz yüzyılda gelinen dördüncü evrede çocuklar eşlerini tamamen kendi başlarına seçiyorlar ve ailelerin ne düşüneceğine hemen hemen hiç aldırmıyorlar.
Sayfa 161 - İmge, 2012
Aşk hiç olmadığı kadar gerekli ve aynı oranda da imkânsız olacak.
Sayfa 12 - İmge, 2012
Aşk konukseverliğini yitirmiştir.
Sayfa 13 - İmge, 2012
Tıpkı köylülerin bağlarından "kurtarılması" gibi, tıpkı soyluların doğuştan gelen ayrıcalıklarının ellerinden alınması gibi, bugün şahsiliğin kapıları önünde fazla dayanamayacak olan çekirdek ailenin de cinsiyete dayalı çatısı, eşitlik ve özgürlük yüzünden çöktü ve ortaya şu çıktı: aşkın olağan, tümüyle gündelik kaosu.
Sayfa 11 - İmge, 2012
kendilerine biçilen ve doğal kaderleri gibi görülen ev kadını rolünden kurtulmayı deneyen kadınların sayısı hızla artıyor.
Sayfa 10 - İmge, 2012
Kim aşk birlikteliğinin ve ailenin romantikleşmesi, bunların geleneksel yapılarının çökmesi, cinsiyet çatışmasından yükselen sesler gibi saçmalıkların şifresini çözmek istiyorsa, aşkın, özgürlüğün ve ailenin tarihsel olarak karşı karşıya gelmekte oldukları gerçeğini masanın ortasına doğru kaydırmak zorundadır.
Sayfa 9 - İmge, 2012
Kadınlar ve erkekler bugün nikâhsız evlilik, boşanma, sözleşmeli evlilik yoluyla bir arayış, zorunlu bir arayış içinde, meslek ve aileyi, aşk ve evliliği bir arada yürütmenin savaşını veriyorlar, yeni annelik ve babalık, arkadaşlık ve tanışıklık biçimleri geliştirmeye çalışıyorlar.
Sayfa 12 - İmge, 2012
Aşk hiç olmadığı kadar gerekli ve aynı oranda da imkânsız olacak. Aşkın lezzeti, sembol gücü, ayartıcılığı, kurtarıcılığı, onun imkânsızlığıyla birlikte büyüyor. Bu tuhaf kanun, boşanma ve tekrar evlenme rakamlarının arkasında, insanların Sen'de kendi Ben'lerini aradıkları, özgürleştirmeye çalıştıkları megalomaninin arkasında gizli. Özgürleşme açlığı içinde birbirlerinin üzerlerine atılmalarında gizli.
Sayfa 12 - İmge Kitabevi. (Almanca aslından çeviren: Nafer Ermiş). 2012.Kitabı okudu
Tümüyle mutlu bir çağ olsaydı, edebiyatı olmazdı.
-Heimrich Mann-
İmge
(...)özgürlük aşk değildir, tersine aşkı tehlikeye atan, onu yıkan şeydir.
Sayfa 28 - İmge Kitabevi
Bizler boş sözlerin reel olarak var oldukları bir çağda yaşıyoruz. Zaferi romantizm kazandı, terapistler ceplerini dolduruyor.
Sayfa 29 - İmge Kitabevi