Toprak Ana sevmenin,sevilmenin, aşkın,umudun, umutsuzluğun, kaybın, fedakarlığın,affetmenin insan olmanın tüm hallerini bir duygu seli gibi anlatan bir Cengiz Aytmatov eseri. Ana olmak sadece kendi çocuğuna değil yeri geldiğinde bir topluma.. Anasına adadığı eseri kendi çocukluğunun bir resmi geçidi gibidir. Anlattığı bozkırlar, muhteşem dağlar...Ekmek ölümsüzdür, iş de ölümsüzdür.... https://1000kitap.com/kitap/kitap--241601
kitapyorumum
Ankara'da geçirdiği üzücü kaza ile başlıyor kitabımız ve son günlerinde aile içinde hatıraların anlatılması üzerine kurgulanmış. Hanife hanım 3 yıllık araştırması sonucunda oluşturmuş kitabı ve iyi ki de yazmış. Bildiğimiz ve bilmediğimiz bir çok yönünü çok detaylı işlemiş ama asla sıkıcı değil. Bazı şiirlerinin hikâyelerini okumak nasıl, ne zaman ve hangi duygu durumu ile yazdığını bilmekten çok memnunum.
Ankara ve İstanbul arasında yaşayan biriydi. Öğrenimini Ankara'da geçirdi ve hocaları Ahmet Hamdi idi. Şiir yazmaya olan tutkusu ile başladı her şey. Kendisi gibi şiir aşığı arkadaşları ile birlikte bütün yaşamları şiirdi. Garip bir şair olan Orhan Veli çok tepki almıştır bu akım ile. Varlık dergisi başta olmak üzere en yakın arkadaşları Melih Cevdet ve Oktay Rıfat ile yazdığı şiirler çok ses getirmiştir o dönemde . Kabul ettirmeleri ise zaman almıştır. Nahit hanımla olan ilişkisi yüreğinize dokunacaktır. Yazık oldu Süleyman Efendi'ye şiiri, herkesin duygularının önemli olduğunu ve şiirin belli bir zümreye ait olmadığını ispatıdır. Diş fırçasına sardığı son şiiri "Aşkın Resmi Geçidi" ni tamamlayamadan bu dünyadan göçtü.
Bu satırlara sığdıramadığım nicelerini okumak için bu kitabı mutlaka alın ve okuyun dostlarım.
Hiçbirine bağlanmadım
Ona bağlandığım kadar.
Sade kadın değil, insan.
Ne kibarlık budalası,
Ne malda mülkte gözü var.
Hür olsak der,
Eşit olsak der.
İnsanları sevmesini bilir
Yaşamayı sevdiği kadar.