Selam Canlar
Bugün sizlere yepyeni bir kitap yorumuyla daha geldim. Kitabı okurken sanki izliyormuş hissine kapıldım. Bilmem bilir misiniz ama Kanal 7 de türkülere konu olan, eski sevda konulu filmler çıkardı eskiden şimdi var mı pek bilgim yok sanki kitabı okurken onların içine düşmüşüm gibi hissettim. Asude ve Sedat daha on beş, on altı yaşlarında birbirlerini hiç görmeden evlenmek zorunda bırakılırlar. Sedat' in annesi Asude' yi görüp beğenmiştir lakin oğluna isteyemeden vefat etmiştir, hemde geride kundaklık bir kız çocuğu bırakarak. Bunun üzerine Cemal Ağa, hem kızına baksın hem konağı çekip çevirsin diye diğer köyden Asude' yi istemeye gider. Ve düğün gerçekleşir. Bu ikili birbirlerini elbette zamanla severler. Asude küçücük yaşında konağın göz bebeği olmuştur, yaşına rağmen büyük bir yükün altından kalkmaktadır. Sedat karısının gözünün içine bakmaktadır. Biraz zaman sonra Sedat askerlik görevi için Asude ve yeni doğmuş kızını bırakmak zorunda kalır. Geri döndüğünde ise Sedat bildiğimiz Sedat değildir yanında Seher adlı bir kuma ile geri dönmüştür. ( Hayatım boyunca deli olmadığım kadar oldum yani okurken. Nasıl fitne fucur bir kadın be bu Seher. Asude ne kadar melekse bu o kadar şeytan. Ay siz okusanız kafayı yersiniz yeminle ) Neyse ki kitapta, gerçi keşke hemen ortaya dökülseydi dediğim şeyler olmasına rağmen çiftimiz mutlu oluyor. Ama o mutluluğa kadar başlarına gelmeyen kalmıyor, kısaca analarından emdikleri süt nasıl burunlarından gelir onu okuyoruz. Ayrıca kitapta daha bir sürü olay oluyor. Dile kolay beş yüz sayfa kitap. Dizi film tadında kitapları seviyorsanız tercih edebilirsiniz.
Ana karakterlerimiz Evelyn Rosa ve Julian Benedict Wharton.. Evelyn, Desmond amcası ile birlikte yıkık dökük bir mahallede yaşar. Desmon amcanın bir dedektiflik ofisi vardır ve Evelyn ona işlerinde yardımcı olur. Julian Wharton ise şüphesiz ki her genç kızın hayalini süsleyen yakışıklı bir Dük. Masmavi gözleri, uzun boyu, geniş omuzları.. Ayrıca Julian’nın küçük tatlı mı tatlı bir oğlu var. (Albert)
Bir gece Evelyn Desmond amcasının oğlunu bulmak için dışarıya çıkar ve Julian’ı görür görmez tutulur.. Julian ise sarhoş olup bir köşeye yığılıp kalmıştır. Tabi bu durumda birinin Julian’a yardım etmesi gerekir. Tahmin etmek zor değil, yardımcı olan kişi tabi ki Evelyn!
Bu yardım Evelyn’e pahalıya patlıyor tabi. Gecenin sabahında Evelyn otel odasında bir başına bulur kendini. Julian ise bu olayı kapatır ve bir daha asla hatırlamaz. Evelyn yemin ediyor. İntikamını almak için ancak adam koskoca Dük. Olaylar gelişiyor ve Evelyn'in eline, Julian'dan intikam almak için harika bir fırsat geçiyor. Dedektiflik bürosuna bir cinayet araştırması işi geliyor ve işi Evelyn alıyor. Amcasıyla yaptıkları anlaşmaya göre her zaman ki gibi kendine ve peşinde oldukları suçluya birer isim takıyor. O gül oluyor, Julian avcı.. Gül ve Avcı.. Kitaba dönecek olursam; Yazarın anlatımı gayet sade. Okuması kolay ve akıcıydı. 1800 'lü yıllar ve Londra dersem tarihi aşk roman severlerin kaçırmayacağını düşünüyorum. Konunun başlangıcı çok merak uyandırıcı, gelişme bölümü ise inanılmaz heyecanlıydı. Hele sonları...
Gül ve AvcıAsude · Ephesus Yayınları · 2013667 okunma
Daha da yaklaştı. Üzerime doğru biraz daha eğildi ve konuştu. '' Hoşuna gitti mi? '' diye sordu.
Ne hoşuma gitti mi , mal olmak mı? Evet dersem , bir de barkot mu yapıştıracaktı enseme?
"Değil mi ki Allah kırık kalplerdedir,
Değil mi ki Allah hüzünlü kalpleri sever,
Onun için sığın Rabbine,
Bırak herkes seni sustu sansın."
Sinan Yağmur
Blogundan alıntılama yapıyorum. Spoi içerir. Yazarın ilk romanı ve yazarın anlarımını, dilini ve akışını çok sevdim. 43 yaşında aldığı haberle hayatı tamamen değişen Süreyya’nın kendi hayatını anlattığı bir kitap. Süreyya, kendi hayatını başkası yazmış gibi yazar ve kendisinin yazmış olduğunu çok çok sonradan anlıyoruz. Ama Süreyya’yı yeteneksiz
Herkese merhaba,
İlk önce bu kitapla tanışma hikayemi anlatmak istiyorum. Bu kitabı kitap fuarında gördüm ve adımın geçtiğini gördüğüm gibi içeriğine fazla bakmadan aldım. İçimde hep bir şüphe vardı. Sebepsizce adımın geçtiği kitabın güzel olmasını istiyor ve beni tatmin etmesini bekliyordum. Aldıktan sonra kitaba başlayacağım sırada kitabı incelemek kafama dank etti ve hem yazarı hem de kitabı araştırdım. Aldığım kitabın serinin 2. Kitabı olduğunu öğrendim. Tekrar kitap fuarına gidip ilk kitabını aldım. Çünkü devam kitabı olduğu için ilk kitabı okumadan taşlar yerine oturmuyordu. Velhasıl kelam ilk kitabı da bugün bitirdim ve incelemesini de yazdım. İlk kitap benim beklentimin birazcık altında kalmıştı. Ama Asude Bahçe için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Aksine beni daha çok kendine çekti ve hem kendimden daha fazla parçalar buldum hem de her yönüyle 2. Kitap daha önde olurdu.
Yukarıda da belirttiğim gibi bu kitap serinin 2. Kitabı ve benim gerçekten çok hoşuma gitti. Kitabın konusu birazcık kıskançlık krizleri, insanların davranışlarının çoğunun nedeninin geçmişte yaşadıkları olduğu ve bir yandan da Hüma ve Yusuf'un hikayesi
<3
Bu kitapta en çok beğendiğim kısım Hüma'nın yaşadıklarının çok iyi aktarılması. Hüma ile beraber ağladım. Bazı olaylarda onunla beraber şok oldum. Ve Hüma'yı tanıyınca ilk kitabın başlarındaki o hallerini anlamış oldum. Gerçekten çok beğendim ve sanırım 3. Kitabını isteyerek ve büyük bir zevkle okuyacağım. Şimdilik benden bu kadar. Kitapla ve sağlıcakla kalın! ^^
Asude BahçeFunda Uçuk Er · Cezve Kitap · 2021656 okunma
Yanında mütemadiyen kendinizi kötü,eksik, değersiz ve yetersiz hissediyorsanız,ilişki sizin hiç bir yere götürmüyor artık sadece zarar veriyorsa sessiz bir nezaketle uzaklaşmak en hayırlısı.
Sevdalı kavağın dizinde asude ân
Muhabbet seyre değer
Zarif bir edası var bu yaprakların
Gönül gibi dalgalanıyor devamlı
Dalgalanıyor gönlüm de aynı
Bir his, önceye ait
Gelip gidiyor ruhumda zaman
Bir ürperme, bir âh
Kabustan uyanışı sezdiriyor gözümde kan Avuçlarımı sıkmışım, açınca fark ediyorum
Dizlerim titriyor, tutuyorum
Kalbim çıkacak yerinden, tutamıyorum
Tiz bir ses mırıldanıyor
Ân bu ân, kursağım boğum