Bu incelemem 
Havva Öztin Akarsu 'e ithaftır.
Yazmak zor be! Oh, bir öykü daha bitirdim. Sabah sabah( 6:00) ne yapsam ki? Yazılmaz da artık anasını satim. Bari bir öykü kitabı okuyayım. Yerli bir kitap olsun. Tabii ya, yerli olsun. Şu kuşa bak yahu, nasıl da şakıyor sabah sabah. Deniz bey ne dediydi? Solovey? Solovey’in Türkçesi ne
Bu günden geçmişe elveda
İlkim iyikim....
İyi ki varsın her şeye rağmen iyi ki girdin hayatıma son kez içimde kalan her şeyi anlatacağım artık senden geriye içimde bir şey kalmasın diye...
Sen anlasanda anlamasanda ben anlatacağım. Bir ömür yanında olmadığım için üzgünüm zaten istemezsin ama yinede seni bu hale getirdiğim için üzgünüm ama ben de bittim bunu bil isterim,
- Ulan, Steinbeck'i okumamışsın.
Whitman'ı bilmiyorsun. Russell kim bilmezsin. Thomas Mann'ı tanımazsın. Peki ne hakkın var senin böyle yaşamaya?
Sen adam mısın be!.. Senin bu mezeleri yemeye ne hakkın var? Bok ye!..
Sayfa 122 - DOĞAN KİTAP
Ulan bir masum, gariban adamdan ne istersiniz de öldürürsünüz yezitler sizi.
Dindar bir adam olmayabilirim ama çok üzüldüm ölümüne çünkü adamcağız, samimi bir dindardı, seccade başında öldürmüşler adamı. Tarikatlarla alakalı sözleri dolayısıyla tehditler alıyormuş, "bu tehditlerin hiçbirinden korkmuyorum" diyordu, kıydılar adama. Adam dindar geçinen sapık piçlerin ipliğini pazara çıkırıyor, İslam dinine yönelik duygu ve düşüncelerini ifade ediyor diye hayatından oldu. Ulan yazık be, çok yazık...
Niye lan niye?!
Yıllarca akıl hastanesinde yatmış, akıl hastanesinden çıktıktan sonra da hayata tutunmaya çalışan bir garip adamdan ne istersiniz Muaviye'nin torunları, vicdansız kahpeler!
Ulan içim acıdı be...