Bir günlük adalet, 60 yıllık ibadetten faziletlidir, Hazreti Muhammed.
*
Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma yapılan tehdittir, Montesquieu… Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur, geriye kalan her şey onun etrafında döner, Konfüçyus… Adalet devletten gelmeli, Aristo… Adalet olmadan düzen olmaz, Camus… Adaletsizliği işleyen, çekenden
Bizler ziyan olmuş bir nesle mensubuz. Prof. Mustafa İnan
Evet böyle özetliyordu ülkemizin durumunu ünlü bilim adamı. Ülkemizin gururu, Doğu Anadolu'nun engin, zeki insanı. 1911 yılında Adana'da dünyaya gelen Mustafa İnan, doğumuyla birlikte savaşında yüzünü görmüştür. Nitekim o yıllarda ülkemizde ve Dünya'da kıtlık, savaş ve sosyal dokunun
Ulus, tarihin ancak devletlerin yıkılma ve çökme gibi kargaşalarında kaydettiği çok önemli ve tehlikeli anları yaşıyordu. Böyle anlarda, şansını ve kaderini kendi eline almakta aymazlık gösteren ulusların gelecekleri karanlık ve felaketlerle doludur. Türk ulusu bu gerçeği anlamaya başlamıştı. Bu anlayışın sonucu olarak, kurtuluş ümidi veren her içten işarete koşmaktaydı. Ancak bir toplumun uzun yüzyılların uyuşturucu yönetim ve eğitiminin etkisinden bir günde, bir yılda kurtulup özgür kalabileceğini düşünmek veya kabul etmek doğru değildir.
Bu sebeple durumu ve gerçeği bilenler, ellerinden geldiği kadar bağlı bulundukları ulusu aydınlatıp yol göstererek, ona, kurtuluş hedefine yürümekte önderlik etmeyi en büyük insanlık görevi bilmelidirler.
---Çanakkale'ye Yürüyüş---
Atsız, ne de güzel anlatıyordu Çanakkale'yi, "Bir tarafta her türlü vesaitle pusatlanmış soğuk kanlı İngilizler, çevik Avusturalyalılar, sporcu Yeni Zelantlılar, korkunç Senegalliler, vahşi Hintliler, insanla maymun arasında dehşetli bir mahlûk olan Maûrîler, Martinikliler diğer tarafta da sessiz ve gösterişsiz
Dumlupınar'da, ordusunun kurmay başkanı Emin Paşa'nın hazırladığı ileri hareket emrinin kapsamını anlamayan, fakat anlamamış değil de daha iyisini düşünmek ve yapmak istiyormuş gibi davranan Nurettin Paşa'nın kararsızlığı üzerine, kararsızlıkla geçirilecek zaman olmadığını hatırlatarak, gerekli direktifi kendim yazdırdığım zaman, Nurettin Paşa demişti ki:
"Paşam, siz bizi yalnız ve serbest bırakmıyorsunuz!"
Buna orada bulunan Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa Hazretleri şu şekilde ve sert bir dille yanıt verdi:
"Paşa, Paşa" dedi. "Bu ordu, bizim ve bütün ülkenin gözbebeğidir. Onun yönetimini rastlantıya bırakamayız.
“Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan” mısrası,
genç bir Türkiye’nin onuncu yılında mutlu yarınlara seslenişiydi.
Gel gör ki, birkaç on yılın ardından Türkiye batılı tarifiyle
iktisaden geri kalmış bir ülke oldu.
NATO subayları Türkiye’de “çöl zammı” alırlar.
İktisadi durumumuz ve itibarımız için en acı misal...
Geri kalmış ülke
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, işgal altındaki Bir ülkenin halkını bağımsızlık meşalesi altında topladı. Parçalanmış ve yokluk içindeki bir imparatorluktan, tüm dünyanın saygı duyduğu, çağının ilerisinde bir devlet yarattı. Tarihi yeniden yazdı. Onun büyük devrimi ise “Cumhuriyet” oldu. Cumhuriyet'e giden yol ise zorluklarla doluydu. İşte tarihe
Hesabımı dondurduğum halde zorunlu birkaç sebepten dolayı ve bir de neden döndüğümü bilmediğim sebeplerden ötürü geçen günlerde dönüş yapmıştım. Fakat giderken neden gittiğimi çok iyi bildiğim sebeplerim vardı.Neden bu cümlelerle tekrar başladığımı sorarsanız eğer hiçbir şeyin değişmediğini görmek diyebilirim. Her gün okulda ilerlemecilik fikrini