Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kalbi mühürlenmişti. Kalp devreden çıkınca akıl kanatsız bir kuşa dönerdi.
Ne kadar çok bilirsen, o kadar çok canın acır!
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
"Ama mühim olan,bilmediğini bilebilmektir"
Sayfa 55 - iletişimKitabı okudu
"HİÇ BİLE HİÇ DEĞİL"
Hiçbir şey plansız değil, hiçbir şey başıbozuk değil, hiçbir şey rastgele değil, hiçbir şey tesadüfi değil, hiçbir şey şansın, bahtın, talihin eseri değil, hiçbir şey hiçbir şey değil, "HİÇ BİLE HİÇ DEĞİL"
Şükür; her varlığın , ilahi sistemde kendine verilen rolü oynamasıdır.
Ne kadar çok bilirsen o kadar çok canın acır! Belki de bilmek, söylenegelen, zaten bilinegelen şeyleri misal; müfredatı yalayıp yutmaktan başka bir şeydi. Bilmek; gözün açılması, sonsuzluğun önündeki perdelerin kalkması ve dolayısıyla soruların çoğalması ve dolayısıyla da acıların artması gibi bir şeydi belki. Bilmek, açmazın, bir başka deyişle hiçbir halt bilemediğini idrak etmenin ta kendisiydi belki. Belki bilmek; ne kadar çok bilirsen o kadar çok soracağın için, aynı zamanda bildikçe bilmediğini fark ettiren bir dolaysız, direkt, doğrudan, cepheden çullanan bir acıydı. Acının kendisi: Bilmek...
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Kalbi kırılıyordu İblis'in. Her şeyin yakıştığı gibi sertlik de ayrı bir yakışıyordu Mikail'e gerçi, ama kadim bir dostu böyle horlamak, küçük ve düşük görüp her kelimesinde kusur aramak... ve de bulmak... yakışmıyordu.
Sayfa 158 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Melekler korosu onu işitmemiş gibi devam etti: "Hiçbir iş veya kişi veya duygu veya düşünce veya söz, Tanrı buyruğunun, buyrulduğu anda yerine getirilmesinden daha önemli ve daha acil değildir. Biz yoktuk, O var etti, varlığından bizi gene O haberdar etti. Inayetine sığındık, kapısını ardına kadar açtı, hidayetine sığındık rahmet yağdırdı, lütuf saçtı. Kulluk edemediğimiz zaman O affetti, yol şaşırdığımız zaman bize doğru yolu gene O öğretti. Sevdiklerini seveceğiz, yerdiklerini yereceğiz; bir emri ile var olduk, varlığımızın her zerresini O'nun bir emri bileceğiz. "
Sayfa 104Kitabı okudu
Neymiş sabır? Yapmak gerekeni yapmak, misal; kulak vermek gerektiğinde kulak verip dinlemek, harekete geçmek gerektiğinde harekete geçmek, evet, tabii, beklemek aynı zamanda, ama öyle bir beklemek ki, yalnız ve yalnız, beklemek gerektiği için beklemek… Yani ritim… Yani ahenk!
Sabır, bir kulun kendini kandırmak için kullandığı berbat aletlerdan bir tanesi olsa gerek.
238 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.