Akın oldu mu, savaş başladı mı, Türkler ata bindi mi artık onların gözleri yalnız ileriyi görür, geride bıraktıkları çocukları, evdeşleri, anaları, akıllarına gelmezdi.
Murad’a ‘Deli Kurt’ denilmesinin sebebi at sevgisindeki aşırılığı idi. Ata bindi mi deliye döner,tehlikeli sürüşler yapardı. Dört nala giderken yerden çomak kapmasını bütün Türkmen çocuklarından iyi başarırdı. Hiçbir şeyden korkmazdı. Tek başına olduğu zaman bile on kişiye saldırmaktan çekinmezdi. Beş yaşındayken başlayan delişmenliği on yaşında son kerteye ulaşmıştı. Doğrusu ‘Deli Kurt’ lakabı kendisine pek yakışıyordu.
Gençlik okulda, hayatta, sinemada, kitapta, plajda, sokakta, vapurda, tramvayda daima ahlâkın hâkim olduğunu görmelidir.
Gevşek bir öğretmen, kötü bir filim, zararlı bir kitap, bir plaj kepazeliği, sinsi bir yazı bazan herhangi bir gencin bu toplum için kaybolmasına sebep olabilir.
Türk gençleri, millete kötülük edenlerin tepelendiğini, büyüklere heykel dikildiğini görmelidir. Türk gençliği ata yâdigârı olan sebillerde rakı satıldığını, sinemalarda şehvet uyandıran filimler gösterildiğini, sağlık koruma yeri olan plajlarda türlü kepazelikler yapıldığını görmemelidir. Mefahiri inkâr eden, yalancı ülkülerin propagandasını yapan, aileyi baltalayan yazı, roman, makale okumamalıdır. Yoksa yalnız telkin vermekle, öğüt vermekle iş bitmez.
Millî ahlâkın mezbahası olan bar, meyhane, balo gibi yerler ve güzellik kraliçesi seçimi gibi rezaletler Türkiye'de yasak edilmelidir. Medeniyet bunlar değildir. Bunlar medeniyetin kanalizasyonlarıdır.