"Her ne denlû cürmüne hadd ü níhayet yoğ'íse Avníyâ kat' eyleme sen avn-í Rahmân'dan ümíd" [Kendine hitapla: Her ne kadar günâhın çok ise de ey Avnî; rahmet-i ilâhî senin günahlarından büyüktür. Sakın ola ki Allahü Teala'nın rahmetinden ümidini kesmeyesin, zira bu en büyük suç olur!]
8 Haziran 1876
Gerek hükümet üyelerinin, gerek Şûra üyelerinin çoğunluğunun anayasa yapılmasına karşı olduğu ilk anda belli oldu. Tartışmalar boyunca üç grup beliriyordu: a) Kanun-ı esâsînin hemen yapılması için gerekli eylemlere girişilmesini isteyenler; b) Buna kesin olarak karşı çıkanlar; c) İkinci grubun fikrinde olmamakla birlikte, sesini çıkarmayanlar. Şeyhülislâm ile Cevdet Paşa bu üçüncü gruptandı. Birinci grupta ancak altı üye vardı. Bunların arasında olan Süleyman Paşa, başkomutan olarak Hüseyin Avni Paşa'nın askerlik konusu dışında konuşmamasını tembih etmesine karşın dayanamayıp konuştu: kanun-ı esâsî yapılmayacak idiyse ne diye padişah düşürülmüştü? Bu işi asıl başaran kendisi olduğu için bu soruyu sorması çok doğaldı. Mithat ve Süleyman Paşalar, Hüseyin Avni’nin askerî bir diktatörlük kurma emelinde olduğundan kuşkulanıyorlardı.
Reklam
Bu koşullar, Yeni Osmanlılar’ın aradıkları siyasal güç desteğini yarattı. Paramparça oldukları, en etkili üyeleri Namık Kemal’in sürgünde bulunduğu bir zamanda İgnatyef - Abdülaziz cephesine karşı, Mithat Paşa - Rüştü Paşa - Hüseyin Avni Paşa - Süleyman Paşa ve şeyhülislâm arasında kurulan beraberlikle mayıs 1876’da başarılı bir devrim gerçekleştirildi.
İrfân'ın özünü Mevlevî ârifi Ahmed Avni Konuk şöyle özetler: Kesr-i amel, kasr-ı emel." Yani ameli çoğaltmak, istekleri azaltmak. İlimsiz amel, amelsiz irfân olmaz. Ahmed Avni Konuk hazretlerinin vefâtının 85. sene-i devriyesi münasebetiyle rahmetle yâd ediyorum.
Devlet, siyaset, hükümet düzlemini Bermuda Şeytan Üçgeni'ne çeviren; bazen sırf iktidarı, gücü elde etmek için, ya da devleti tehlikeden koruma iddiasıyla, bazen dışarıdan birileri adına işleyen çarkı anlamak için geçmişi özellikle de Osmanlıyı bilmek şart.
Yenişehirli Avni
“Sanman taleb-i devlet-i câh etmeye geldik Biz âleme bir yâr için âh etmeye geldik”
Sayfa 172 - Turkuvaz Kitap
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.