... Sen inandığın dinde bir avuntu buluyorsun... Ve anlaşılmaz bağışlanmada.
uygun adım yürümeyi öğrenen bir askerin başına gelen de budur; bir süre her zamankinden daha güvensiz ve çaresizdir çünkü kasları bir eski sisteme, bir yeni sisteme göre devinirler ve henüz sistemlerden birisi kesin üstünlüğünü kuramaz. Yalpalarız, ama bu yüzden korkuya kapılmamamız ve kendimizi yeni öğrendiğimize vermemiz gerekir. Ayrıca eskiye geri dönemeyiz, gemileri yakmışızdır; cesur olmak kalır bir tek geriye, sonuç şu ya da bu olsa da. – Hele bir adım atalım, yerimizden bir ayrılalım: belki de bu davranışımız zamanla ilerleme gibi görünür; öyle değilse de, Büyük Frederik’in sözü bizim için, hem de avuntu olsun diye söylenmiş olabilir:"Ah, azizim Salzer, şu ait olduğumuz lanetli ırkı yeterince tanımıyorsunuz."
"Her durumda kadınlar erkeklerden daha çok acıya sebep olur ve onlardan daha çok acı çekerler.
Erkekler güç sahibidir, güçlerini kullanırlar, meşgale bulurlar, düşünürler, geleceği kucaklarlar ve avuntu bulurlar. Tıpkı Charles gibi.
Kadınlar kalırlar. Kaderleriyle hep yüz yüzedirler ki bunu hiçbir şey gideremez. Bu derdin açtığı uçurumun dibine kadar iner, onu ölçer ve genelde gözyaşlarıyla doldururlar. Tıpkı Eugenie gibi."
Sayfa 143Kitabı okudu
Ve sen, aynı onun gibi tutkulu istem duyan sevgili can, onun acısından avuntu bul ve ister tecelli olsun, ister kendi suçun yüzünden, kendine daha yakın birini bulamazsan, bu kitapçığı dost edin.
Ne çocuklar gibi bir avuntu olsun diye okuyun, ne de muhterisler gibi kendinizi talime zorlarcasına; hayır, hayır; okuyacaksanız şifa bulmak için okuyun.
Sayfa 132Kitabı okudu
“ey güzel insan, sen de onun gibi bir tutkunun esiriysen, onun acılara sana avuntu olsun, eğer yazgından veya kendi hatandan dolayı bir arkadaş bulamıyorsan, bu küçük kitap dostun olsun”
genç werther’in bana dost olması dileğiyle..