Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ah o kadınlarınız, o kızlarınız, ah! Evlerin anahtarı, kilidi olan o zarif kadınlar, her toplulukta zavallı ve cahil idiler. Güçlü ve zekiydiler, ama bunu gösterecek bir fırsatları olmamıştı. Güzellikleri ve zarafetleriyle ün salmışlardı ama erkeklerin dört adım gerisinde yürümek düşmüştü paylarına. Sabahtan akşama kadar ayaklar altında, tencereler, tabaklar arasındaydılar. Süpürenler onlardı, yıkayanlar, kaynatanlar, kızartanlar, ağırlayanlar, ninni söyleyenler, uyutanlar onlardı... Onlardı...
Sayfa 23
Aslında fazlaca değer verilen, ama pek önemi olmayan cinsel organların, kalbin veya hatta beynin değil de ayakların bedenimizin en mahrem ve özel yerleri olduğunu düşünmüşümdür. İnsan konusundaki tüm bilginin saklı olduğu yer ayaklardır; beden onlara bizim kim olduğumuz ve dünya ile nasıl ilişki kurduğumuz konusunda yüklü bir duygu gönderir. Toprağa basışındaki tüm gizem, bedenle temas ettiği noktadadır -hani maddenin elementlerinden yapılmış olmamızın yanı sıra, maddeye yabancıyız ve ondan ayrılmışız. Ayaklar prizdeki fişlerimizdir.
Sayfa 18 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sürekli yürümek gerekiyor Bayım. Yoruldun mu? Tut bir arkadaşının elinden. Ayaklar yorulunca ellerle yürünür. Örste dövülen çelik mi güzeldir, yürüyenin soluğu mu? İkisi de bir kapıya çıkar. Gerçekten, yürümediğim günler kuşkulanıyorum: ne eksildi de yürümedim bugün?
Sayfa 83 - Edebiyat Dergisi Yayınları
"Peki ya kalp kırmak? Birinin egosunu ayaklar altına almak? Hayallerini suya düşürmek? Bunlar da zarar tanımına girer mi?"
Hakikatin bu denli basitçe, yanan bir kibrit gibi ayaklar altına alınıp çiğnenmesini anlayamıyordu.
Sayfa 70 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Alıntılar
Alıntı1 "Gerçekten bize ait olan bir şeyi Adine, hiç kimse elimizden alamaz. Gerçekten bize ait olan, er veya geç bizim olur. Bu yüzden, senindi benimdi cinsinden bütün hasisçe kaygılar değersizdir. Yapmamız gereken tek şey yolumuza devam etmektir; bize ait olan birlikte gelir, bizimle beraber yürümeyeninse, bizi durdurmasına izin vermemeliyiz." Alıntı2 Yine de yaşamım boyunca asla, beni dize gelmeye zorlayacak, birey oluşumu ayaklar altına almaya kalkacak bir erkeğin sevgisini taşımazdım.
Reklam
Çocuğun tatmin edilmemiş doğal ihtiyaçları, sonrasında terapistlere, eşlere ya da kendi çocuklarımıza yöneltilir. Bu ihtiyaçların gerçekten görmezden gelindiğine, hatta muhtemelen onları bastırmak zorunda kalacağımız şekilde anne babalarımız tarafından ayaklar altına alındığına inanamayız. İlişki kurduğumuz başka insanların nihayet aradığımız şeyi bize verebileceğini, bizi anlayacağını, destekleyeceğini, bize saygı duyacağını ve hayatın getirdiği zor kararlardan bizi kurtaracağını umarız. Bu beklentiler, çocuklukta yaşanan gerçeğin inkar edilmesiyle beslendikçe, onlardan kurtulamayız. Daha önce de söylediğim gibi, iradeyi başkasına bırakamayız. Ancak kendi gerçeğimizle yüzleşme kararlılığını gösterirsek, bunlar zaman içinde yok olacaklardır. Kolay değildir bu, neredeyse her zaman acı vericidir, ancak mümkündür.
"Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim..."
İki Yüz Yıl Önce Tuna'da Yolculuk!
Çevremizdeki dünyayı anlatan çok eski seyahat kitaplarından biri de -hiç yayımlanmamış olduğu için gizem dolu- Avusturya- Macaristan monarşisinin savaş arşivi için hazırlanmış olan 1751 tarihli bir eser. Bu güzel kitapla Tuna Nehri'nde yolculuk yapıyorsunuz. Kenarları yaldızlı kalın kitap bir sanat eseri ve kayserin isteği üzerine
Sayfa 170 - 171, 172, 172, 174 Everest Yayınları
Üç isteğim vardır senden, bu kapıdan girmen için yapman gereken üç şey; ilkin malını ve mülkünü terk edeceksin. Zira mal ve ve mülk sana imtihandır, mal sevgili ile Allah sevgisi aynı sinede yan yana duramaz. Sonra şöhretinden, makamından vazgeçeceksin, zira şöhret zehirli bir oktur. Şöhretin muhabbetini bir kez tadarsan, zannedersin ki küçük dağlar senindir. Ve nefsini ayaklar altında alıp da ezeceksin. Zira seninle beraber, her daim seni duyan, sana söyleyen bir düşmandır o. Çok yakındır ama bildirmez kendini.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.