Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
...
Sabri F. Ülgener
Sabri F. Ülgener
şöyle diyor: “Ortalama aydının kapitalizm hakkında bildikleri ucuz cep kitaplarının pek de ötesine geçmiş sayılamaz. Ama orası önemli değil! Önemli olan, başı sıkıştıkça kabahati götürüp boynuna dolayacağı suçluyu-nihayet- adıyla sanıyla tanımış olmanın rahatlığıdır. Buluş yeni değil; belki insanlık tarihi kadar eski: Tıpkı ilkel insanın taştan gövdeler yontup sonra da iblis diye karşısına geçip taşlaması ve taşladıkça rahatlaması gibi, çağımız entelektüeli de saldıracağı gövdeyi hem de açık kimliği ile teşhis edilmiş halde görmenin keyfi ve rahatlığı içindedir. Neye el atsa altında o her kötülüğün ve tersliğin başı olan suçluyu bulacaktır. Söz gelişi, çile çekmiş bir neslin acılarından mı söz edilecek? Kalıp hazır: “Bütün gençlik yıllarını kapsayan o insanlık dışı kapitalist büyümenin biçimlendirdiği… bir kuşak!” (Zihniyet, Aydınlar ve İzm’ler, s.109) Böyle bir zihniyet dünyasında, “insanlık dışı kapitalizm” ne demek diye soramazsınız, çünkü sıradan aydınlarımıza göre o artık kötülüğün tanrısıdır, iblistir ve de taşlanmayı hak etmiştir.
Mehmet Ocaktan
Mehmet Ocaktan
Kaynak: karar.com/yazarlar/mehmet...
06.07.1995 Aziz Nesin Aramızdan Ayrıldı
“Devrim gerçekleşecektir. Türkiye’de bizim kuşak bunu belki görür, belki görmez. Ama bizler, mutlaka gerçekleşecek olanı bugünden görmenin mutluluğu içindeyiz…” Türkiye aydınlanma tarihinin önemli ismi, Aziz Nesin, yaşadığı dönemde hüküm süren gerici ve piyasacı düzene açtığı savaş ile hatırlanıyor, biliniyor… Nesin, yazarlık mesleğini, yüzünü
Reklam
Adı : İsa Erdoğan. Henüz 23 yaşında Sosyal Bilgiler öğretmeni .Öğretmenliğini yapmak ve hayallerini gerçekleştirmek için umutla atamayı bekleyen bir öğretmen… Tanımıyorum, görüşü ,inancı , kimliği hiç ilgilendirmiyor beni… Bıraktığı mesaj yüreğimi acıttı.Umut dağıtması gereken öğretmenin ''Hayatımın geri kalanını devam ettirmek için umudumu, ışığımı kaybettim.'' Demesi ne kadar acı bir olay. Beni ilgilendiren ülkemde yaşanan ve kronikleşen işte bu acı ve yürek yakan sorun. Öğretmen ataması yapılmadığı için intihar eden 45. öğretmenimiz. Üniversite sınavını kazanmış, onlarca vize/final sınavını geçmiş, staj/ödev ve diğer akademik çalışmaları başarıyla tamamlamış bir aydının KPSS’ yle öğretmen olup olmayacağını anlamak için Millî Eğitim Bakanlığı personeli olmaya gerek yok; sokaktaki herhangi bir vatandaş bile bunda yanlışlık olduğunu rahatlıkla anlayabilir.İntihar eden öğretmenlerimizin intihar nedenlerini gerçeklerden uzak kendince yorumlayan dönemin MEB den sorumlu Bakan Avcı: “Öğretmenler ilgi çekmek için intihar ediyor!” diyordu.Öldükten sonra ilginin kime yararı olur ki? Dilerim MEB den sorumlu yeni Bakan Dr. İsmet Yılmaz Bu intihar olaylarına gerçekçi bir bakış açısıyla yaklaşarak bir çözüm getirir. Atanamayan öğretmen yoktur, ataması yapılmayan öğretmen vardır. Öğretmenlerimiz ölmesin.Görevlerini yapmak için özlem ve sabırsızlıkla bekleyen öğretmenlerimize iş verin! Mutlu öğretmen, mutlu nesil; mutlu nesil, mutlu yarınlar ve mutlu Türkiye’ dir.