Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşe Elif Uysal

Ayşe Elif Uysal
@ayseelifuysal
26 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
İmparator İbn-i Sina
Kitabı aldık kenara koyduk. Resme bakıyoruz birlikte. İbn-i Sina, Avicenna yani, ortada tahtta oturuyor. Başında imparatorluk tacı, elinde asa. Bir yanında Galenos, öbür yanında Hipokrat var. Bir basamak aşağıda her ikisi de. Belli ki imparatorun yaveri durumundalar. Dikkatlice bakıyorum. Mutlaka subliminal birşeyler vardır. Hocanın neyi ima etmeye çalıştığını anlamaya çalışırken o konuştu: "Yanlış adama yemin ediyorsunuz, anladın değil mi!" "Nasıl Hocam?" "Hipokrat'a değil İbn-i Sina'ya yemin etmelisiniz. İmparator o çünkü," dedi. Doğru söylüyordu. Resimde de apaçık gözüküyordu bu. Peki İbn-i Sina'yı imparator yapan özelliği neydi? "Sadece hekim değil de o yüzden" dedi. "Aynı zamanda çok iyi bir siyaset danışmanı, şair, seyyah ve filozoftur." dedi. "Sen de öylesin. Sadece hekim olsan zaten iyi bir hekim olamazdın. Biliyorsun değil mi? O yüzden seviyorum zaten seni." Ah Hocam..
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Bir yalan, gerçeklerin arasında değişmez bir yere kavuşunca, yalancı beraat etme şansını kaybeder. Yalanlarımızın umut veren yönü, doğrulardan ayıklanmaları ihtimalidir.
Sayfa 395 - Hayati TehlikeKitabı okudu
Abidin Dandini'yi tanıdıkça konuşkanlığın tevazudan kaynaklanabileceğini, mizah ile merhametin akraba olduğunu ve ilk izlenimlerin izlenim sayılamayacağını kavradım. Hakaretlerinin inceliği, iltifat tadı veriyordu
Sayfa 388 - Hayati TehlikeKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Biz faniler, ortak aldanışlarımızla mayaladığımız mucizelerin su katılmamış birer fiyasko olduğunu göremeyişimiz sayesinde birbirimizin kalbini kazanırız. Enver, bu kusursuz sahtelik, daha doğrusu sahte kusursuzluktan ötürü bir kupondan fazlasını hak ediyor.
Sayfa 309 - Şebnem ŞibumiKitabı okudu
Aşk birine seni mahvetme yetkisi vermek ve bunu kullanmayacağına güvenmektir.
Sayfa 233Kitabı okudu
Reklam
"Demem o ki, insan sevgisiyle dolu değilim, olmam da gerekmez. Yine de centilmenliği dürüstlüğe tercih ederim. Dürüstlük çoğunlukla kibre varır. Centilmenler, kindarlığın ve fevriliğin intikamla bağdaşmadığını bilirler."
Sayfa 54 - Nuh TufanKitabı okudu
"Siz çok iyi bir insansınız. Elbette bir kadının bütün sevgisini hakediyorsunuz. Size bunu veremediğim için beni affedin. Ben aşkı hayattan çok ölüme benzetirim... ve insan bir kere ölür."
Sayfa 140Kitabı okudu
"Bir şey soracağım Gazanfer abi" dedim. Sanırım ona ilk kez "abi" diye hitap ediyordum. "Benden pek hoşlanmazsın. Niye o çocukların elinden kurtardın?" "Sen bizim mahallenin çocuğusun" diye omuz silkti Gazanfer. "Seni ben döverim, başkası değil."
Sayfa 107Kitabı okudu
İrfan bey bir süre sessizce beni izledi. Yetişkinlerin çoğunun benimle tanıştıktan hemen sonra içine düştüğü tefekkür haline bürünmüştü. Anlamaya çalışıyordu. Çok gelişmiş bir çocuk mu, az gelişmiş bir cüce mi yoksa sadece bir kabus muydum? İç dünyasına yaptığı bu yolculuktan bir netice alamayacağını farkedince, "Nereden tanıyorsun Ümit'i?" şeklinde banal bir soruda karar kıldı.
Bamya ha? Bana ha? Sanki sana ne pişireyim diye sorduğunda Hatice ablaya bamya olmasın da ne olursa olsun dememişim gibi, sanki o da bana akşam yemeği için karnabahar ve peynirli makarna sözü vermemiş gibi... Soğukkanlılığımı kaybetmemeye gayret ederek düşündüm bunun anlamı nedir diye. Hatice abla bana ne anlatmaya çalışıyordu? Gerçekten seviyorsam onun elinden zehir olsa reddetmemem gerektiğini mi, kadınlara asla güvenilmeyeceğini mi, patronun kendisi olduğunu mu? Yoksa aklınca şaka mı yapıyordu? Bu soruların içinden çıkmama imkan yoktu. Sessizce bandım ekmeğimi kıymalı hayat dersine.