Aslında çok basit bir soru gibi görünse de cevabını doğru şekilde az insan tanımlayabiliyor. " Peki ya insan olmak nedir? " Sahi neydik biz, ya şimdilerde ne olduk? Cevabı artık bilmeyişimizden mi yoksa kendimize sormuyor oluşumuz mu unutturdu bize bu soruyu? " Konfüçyüs' e göre insan; öğrenen bir hayvandır. Sokrates'e göre ise insan; sorgulayan bir hayvandır. " Peki bizce insan olmak neydi ?
Kitabın sonunda hissettiğim kocaman bir hiçlik oldu. Oysa başlamadan okumaya ne bulabileceğimi kestiremeyip, bu kadar dünya telaşı ve hengame arasında nasıl sadece bir ' Hiç ' olabilir ki diye düşünmeden edememiştim. Şimdi sonuna geldim. Geçmişe dair tüm öfkem bir anda durulmuş, geleceğe olan kaygılarım, kaygıların verdiği huzursuzluklarım ve tüm bunların ortaya çıkardığı yaşam isteksizliğim okumaya başlamadan önceki soru işaretleri ile beraberinde son buldu. Yüreğime çöken sakinlik, giden kaygıların yerini alan huzur ve artık ne geçmişin ne de geleceğin değilde şimdinin kıymetini ne kadar geç anladığım farkındalığı çöktü omuzlarıma. Bu kitapta saklıymış biraz özümün, ruhumun ihtiyacı olan satırlar. Sıra şimdi hakikati görünürde değil görünmeyende aramakta.
İnsan her şeyin sonu iyi bitsin istiyor. Sevenler kavuşsun, dargınlar barışsın, gidenler dönsün, katiller bulunsun hesap sorulsun istiyor. Ama olmuyor. Eskiden oluyordu belki. Ama artık olmuyor.
Aşkı aramadan evvel, düşün bir,
ya benden nasıl bir âşık olur?
İnsanın sevdası karakterinin yansımasıdır.
...
Attığımız her adım, yaptığımız her işte kendimizi yansıtırız.
Budur çözülmesi gereken bilmece...