Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
348 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
13 kitabını okuduğum yazar,en fazla okuduğum yazardır kendisi, Orhan Pamuk ben nasıl yazar olmaya karar verdim sorusuna yanıtlar veriyor. Çocukluk insanın anavatanı derler.Çocuk Orhan Pamuk bugünün sonucudur benim kanaatimce. Orhan Pamuk ilk önce ressam olmayı düşünmüş ancak mimarlık fakültesinde yaşadığı sonu mutlu bitmeyen badem gözlü sevgilisinin aşkı yüzünden resme ve ressamlığa küsmüş. İstanbul peki bu işin neresinde? İstanbul üzerine en çok tanımladığı, betimlediği, açıkladığı kelime" Hüzün " yazarın. Bu hüzün Osmanlıdan kalan yenilgi mi yoksa Batılı yazarların önyargılı düşüncesi mi Doğu için ya da Orhan Pamuk'un dediği gibi yaşadığınız şehrin merkezi ne orası ne şurası şehrin merkezi sizsiniz diyerek kendi hüznü mü? Anne ve babasının bitmeyen kavgaları, bir aile apartmanında yaşamak, abisiyle bitmeyen rekabeti midir şehri ya da Orhan Pamuk'u hüzünlendiren? İstanbul en güzel nasıl anlatılır resim yoluyla mı yoksa yazarak mı? 150 yıl boyunca bir şehir değişir de insanların mutluluğu veya mutsuzluğu değişmez mi? Bu kitap sadece bir hatıra kitabı değil sadece bir yazarın bir şehrin bir ailenin tarihidir. İYİ OKUMALAR...
İstanbul
İstanbulOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20171,729 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
KÖR ÖLÜR, BADEM GÖZLÜ OLUR!!
Kör ölür badem gözlü olur derler ya işte o mesele… İnsan olarak hep geçmişi paklama günü lanetleme gelecekten korkma gibi bir huyumuz var. Hatta Twitter kullanıcısıysanız karamsarlık ruhunuza işlemiş demektir. Çünkü pozitif tek bir cümle göremezsiniz. Sürekli haber izleyen biriyseniz, muhtemelen hırsızlık, çocuk kaçırma, cinayet, tecavüz gibi olaylar ruhunuzu kemirmiştir. Yapacağınız tek çıkarım: Lanet olsun, bu çağda yaşanır mı? Keşke taşı taşa sürtseydim de bu döneme denk gelmeseydim gibi akıldan yoksun yorumlar yapmanız da çok normal. Yazar aslında benim insanlara anlatmak isteyip de bir türlü anlatamadığım şeyleri anlatmış. Hey dostum; senin geçmiş diye övündüğün şey o kadar da iyi bir şey değil söyleyeyim!!! Herkes büyük şehirden şikayetçi, herkes köy edebiyatı yapıp duruyor. Ama kimse büyük şehri terk edip de köye yerleşmiyor. Sanırım insanları silah zoruyla büyük şehirde tutuyorlar. Eskinin övülecek bir tarafı yok. Kula kulluğun olduğu, insanların kendilerini ifade etmekten aciz kaldığı, hele hele kadınların nüfus sayımında bile sayılmadığı zamanlardan bahsediyoruz. Şimdi baskı, zulüm, haksızlık yok mu? Elbette var!! Ama!!!! İnsanlar en azından rahatsız olduğu durumu ifade edebiliyor. Bir taciz, tecavüz olsa toplum ayağa kalkıyor. Bir hayvana işkence eden kodese tıkılıyor. Eskiden bunların milyon katı olurdu ama haberimiz olmazdı. Şimdi haberimiz oluyor diye vahşet artıyor gibi bir algıya kapılmak bana çok cahilce geliyor. Kısaca; eskiyi özleyen diktatörlüğün olduğu bir ülkeye(mesela Afganistan), köyünü özleyen köyüne gitsin yiyorsa
Factfulness
FactfulnessHans Rosling · Sceptre · 2018249 okunma
Reklam
78 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Badem gözlü, sırma saçlı çocuklar olur da kel çocuk olmaz mı? Keloğlan da bunlardan biri. İçinizden biri. Bu masalı yazan, okuyan gibi. Başı kel, ama sırma saçlılar bile kendine benzetirler onu. Yıllardır sevilir, tüm badem gözlüler ve sırma saçlılar unutulur da Keloğlan unutulmaz. Binlerce yıldır masalların içinde yaşar durur..
Keloğlan Keleşoğlan
Keloğlan KeleşoğlanMehmet Güler · Özyürek Yayınevi · 201015 okunma
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Gülmece Yazarı Olarak Hasan Hüseyin: ‘Made in Turkey’
Dikkat: Tatkaçıran/oyunbozan içerir. Gülmece Yazarı Olarak Hasan Hüseyin: ‘Made in Turkey’ Ulaş Başar Gezgin Yazınımızda, Hasan Hüseyin, haklı olarak, bir şair olarak anılıyor. Bunda, şairin oylumlu şiir kitapları ile nehir-şiir türündeki uzun soluklu yapıtlarının büyük bir payı var. Şairin şiir kitapları, şunlar: Kavel (1963), Temmuz
Made in Turkey
Made in TurkeyHasan Hüseyin Korkmazgil · Bilgi Yayınevi · 199356 okunma