Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hafıza der ki ben yaptım. Gurur der ki ben yapmış olamam. Sonunda hafıza teslim olur."
En derin anlamda biz kendimizden sorumluyuz. Sartre'ın ifade ettiği gibi kendimizin yaratıcısıyız. Seçimlerimizin, eylemlerimizin ve eyleme geçmedeki başarısızlıklarımızın birikimiyle kendimizi oluştururuz. Bu sorumluluktan, bu özgürlükten kaçamayız. Sartre'ın deyimiyle "özgürlüğe mahkumuz".
Reklam
Daha önce, karşılaşıldığında şiddetli kaygı uyandıran dört nihai endişe, dört temel varoluş gerçeği tanımlamıştım - ölüm, yalıtım, anlamsızlık, özgürlük. "Özgürlük" ve kaygı arasındaki bağlantı sezgisel olarak görülmez çünkü ilk bakışta "özgürlük" yalnızca açıkça olumlu çağrışımları içerir görünmektedir. Sonuç olarak biz Batı uygarlığının seyri boyunca politik özgürlük özlemini çekip onun için mücadele etmedik mi? Fakat özgürlüğün bir de karanlık yanı vardır. Öz yaratım, seçim, istenç ve eylem bakış açılarından görüldüğünde özgürlük, psikolojik olarak karmaşıktır ve kaygıyla kaplıdır.
Kişi hayatını ne kadar yaşanmamış hissederse ölüm korkusu da o kadar büyük olur.
İnan bana , bir insanın vazgeçmesi en zor olan şey gerçekten istemediği şeydir.
Bazı sırlar beni sarsar ve içimdeki kaçak, uzun zaman önce unutulmuş anıları ve dürtüleri uyandırır.
Sayfa 270
Reklam
Başlıca ölümü yadsıma biçimlerimizden biri, kişisel "özel oluş"a, biyolojik zorunluluklardan muaf olduğumuza ve hayatın bize karşı başkalarına olduğu gibi sert davranmayacağına dair inancımızdır.
Etkili bir terapi bir biri ardına gelen duygu uyanışı ve duygu analizidir.
Evet, ne gariptir ki ölümü düşünürken huzura erdiği zamanlar oluyordu...
Bütün bir yaşamın utanç ve kendini bağışlayamamayla gereksiz yere nasıl tüketildiğini gördükçe kimi sırlar da üzüyor beni.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.