Ben bu kitabı okuduktan sonra her insanın kendini ondan kurtaramadığı ortak yönlerinin olduğuna ve mutlak anlamda hayvani ve doğal dürtülerini yok edemediğini anladım. İnsan kendisinden başlayarak kainatı tanıdıkça ya Dr. Breuer gibi ağızların tadını bozan ölümü sürekli hatırında tutarak ya da nefsani arzu ve isteklerin insanın tanrıya/erdeme/en iyiye/en idael olan'a ulaşma yolunda bir engel görerek/anlayarak bastırır sadece ve bunlar bir yerlerde/bilinç dışında bekler ancak( fırsat buldukça sahibini dürter ve bazen de patlak verir.) yok edilemez söndürülemezler de.