Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bakara Suresi 35. Ayet ve Tefsiri; وَقُلْنَا يَٓا اٰدَمُ اسْكُنْ اَنْتَ وَزَوْجُكَ الْجَنَّةَ وَكُلَا مِنْهَا رَغَداً حَيْثُ شِئْتُمَاࣕ وَلَا تَقْرَبَا هٰذِهِ الشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ الظَّالِمٖينَ “Ey Âdem! Sen ve eşin cennette oturun, orada istediğiniz yerden rahatça yiyip için ve şu ağaca yaklaşmayın; yoksa zalimlerden olursunuz” dedik. ______________ Bu, Adem ve Havvâ'nın, halife olarak tayin edildikleri yeryüzüne gönderilmelerinden önce eğilimlerinin denenmesi için Cennette tutulduklarini gösterir. Denenmeleri için bir ağaç seçilmiş ve ona yaklaşmaları bile yasaklanmıştır. Bu yasağı çiğnediklerinde, Allah katında zâlimlerden sayılacakları konusunda da uyarılmışlardı. Bu imtihan için Cennet en uygun yerdi; çünkü bu șekilde insana, Allah'ın halffesinin asıl uygun olan yerin Cennet olduğu, fakat şeytanın aldatıcı sözlerine inanırsa Cennet'ten mahrum olacağı gösterilmiş olacaktır. Cennet'i tekrar kazanmanın tek yolu ise, insanı her an saptirmak için fırsat kollayan düşmana karşı başarı kazanmaktır.
Bir hahamla konuşmuştum. Ondan bana Hz. Musa'dan (as) bahsetmesini istedim. İbranice İncil'in beş kitabından dördünün Hz. Musa'nın (as) hayatına ayrıldığını ve muazzam bir siyer bilgisine sahip olduklarını biliyordum. Onun için ona vahyin başlangıcını sordum. "Yolculuk yaparken ateş görmüş." dedi. "Yalnız mıydı?" diye sordum, "Hayır, bir koyunla birlikteyken görmüş." diye cevap verdi. Halbuki yanındaki, bir koyun değil, ailesiydi. "Ailesine, 'durun, bekleyin' demişti." (Tâhâ, 10) Hz.Musa'nın (as) yanında ailesinin bulunduğunu sakladılar. Çünkü ailesi Medyenliydi. Hz. Musa (as) Medyen'de evlenmişti. Medyen Arapların yaşadığı bir şehirdi ve dolayısıyla eşi Arap'tı, çocukları da Arap bir anneden doğmuştu. Yahudilere göre uyruk anneden geldiği için eğer bu bilgiyi kabul ederlerse Hz. Musa'nın (as) çocuklarının da Arap olduğunu kabul etmeleri gerekecekti. Bu ise onlar için başlı başına bir problemdi. O yüzden "Bir koyunla birlikteydi. Sonra gidip vahiy aldı." dediler. Ne kadar da pratik bir çözüm... Kur'an bu durumu ifşa eder. Çünkü Yahudiler Araplarla hiçbir bağları olmamasını arzu ediyorlardı, her türlü ilişkilerini kesip bağlarını koparmak istiyorlardı. Hakikatte ise Hz. Musa (as) Medyen'e gitmiş ve Medyenli bir kadınla evlenmişti.
Sayfa 228 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Abdülkâdir Geylânî k.s.
Halinizden şikâyette bulunmayın. Sabredin, feryat etmeyin. Doğruluk üzere devam edin. İsteyin, istemekte bıkkınlık göstermeyin. İçinde bulunduğunuz istenmeyen hallerden dolayı ümitsizliğe düşmeyin. Daima ümitli olun. Birbirinize düşman değil, kardeş olun. Birbirinize buğz etmeyin. Allahü teâlâya, rızası için yapılan sabırlar ve tahammüller, asla karşılıksız kalmaz. Onun için bir an olsun sabrediniz, mutlaka, senelerce bu sabrın mükâfatını görürsünüz. Ömrü boyunca kahraman lakabıyla meşhur olan, bu lakabı, bir anlık cesareti neticesinde kazanmıştır. Allahü teâlâ Kur'an-ı kerimde mealen; "Şüphesiz ki, Allah sabredenlerle beraberdir" buyuruyor (Bakara suresi: 153)
Bazen Allah (cc) bütün kapıları kapatır, Dışarıdaki fırtınalardan seni korumak için. Sabret, Şükret, Dua et !!! Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir. ( Bakara Suresi, 153. Ayet)
Bakara Suresi 214
Yoksa siz, kendinizden önce gelip geçenlerin hali (uğradıkları sıkıntılar) başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluklar, öyle sıkıntılar dokundu ve öyle sarsıldılar ki, hatta peygamber ve beraberinde iman edenler: "Allah'ın yardımı ne zaman?" derlerdi. Bak işte! Gerçekten Allah'ın yardımı yakındır.
Bakara Suresi 31. Ayet
Ve’alleme âdeme-l-esmâe kullehâ śumme ‘aradahum ‘ale-lmelâ-iketi fekâle enbi-ûnî bi-asmâ-i hâulâ-i in kuntum sâdikîn(e) Allah, Âdem’e bütün varlıkların isimlerini öğretti. Sonra onları meleklere göstererek, “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin” dedi.
Reklam
Bakara Suresi
Bakara suresi en uzun sure olması hasebiyle; hem okuma yönüyle hemde derin mesajlar ve yer yer ahkam ayetlere yer vermesi etki bırakan bir sure oldu . (1-29) ayetlerde müminler , münafıklar ve kâfirlerden bahsetmekte (30- 39) ayetlerde Adem (as) yaratılışı şeytanın isyanı ve Adem (as ) 'ın cennetten çıkarılması (40-86) İsrailoğulları ile ilgili ayetler (87-121) yahudi ve hristiyanların dar görüşlülüğü ,Harut ve Marut melekleri (122-141) İbrahim (as ) ve ismail (as)ın kabeyi inşa etmesi (142-167) kıble hadisesi (168-176) helal ve haram yiyecekler (177-188) takva ,kısas ,kan parası ,vasiyet ve oruç (189-219) cihad ,hac imtihansız cennete girilir mi ? (220-242) yetimler,müşriklerle evlenilmez , hayız,boşanma ve dul kalma , çocukları emzirme (243-253) Davut (as) ve Calut (254-257) Allah'ın isimleri ve dinde zorlama olmaması (258-260) İbrahim(as) ve nemrut (261-274) infak (275-283) faiz (284-286) gerçek iman
Asıl önemli olan, bize verilenlerin kendisi değil, onlarla nasıl bir ilişki içinde olduğumuzdur.
Sayfa 208Kitabı okudu
Bir şey sizin için hayırlı olduğu halde siz ondan tiksinebilirsiniz. Ve bir şey sizin için şer olduğu halde siz onu sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Bakara Suresi Ayet 216
Yahudiler kıyamet günü ve cehennemle ilgili her şeyin neredeyse tamamını Tevrat'tan çıkarmışlardı. Günümüze gelindiğinde, Eski Ahit'in sonunda, İbranice İncil'de çok az bir bahis kalmıştır. Bugün dindar bir Yahudiye "Ahiret gününe, cennete ve cehenneme inanıyor musunuz?" diye sorsanız "Emin değilim, bir araştırmam lazım. Zaten bu, dinimizin önem verdiği bir konu değil." derler. Kur'ân'da ise kıyamet günü, cennet ve cehennem çok önemli mevzulardır.
Reklam
"Azgınlıkları içinde bocalayıp durularken onlara mühlet verir." (Bakara, 15)
Mesele Hz. İbrahim'in (as) kurban etmesi gereken çocuğunun hangi oğlu olduğu idi. Çünkü bu soruyu Yahudiler Hz. İshak (as) diye cevaplarken Müslūmanların çoğunluğu Hz. İsmail (as) diyordu. Yahudiler Hz. İshak (as) demekle kalmıyor; onun çocuklarının kutsal olduğunu, Hz. İsmail'in (as) çocuklarınınsa "lanetli" olduğunu söylüyorlardı. Bu sebepten de tüm Araplara ve onların dinine, yani İslam'a lanet atfettiler. Yani bütün mesele kurban edilecek çocuğun kim olduğu ile başlıyordu.
Hamiduddin Farahi'nin söylediği gibi: "O (Allah), senin parmaklarının her bir parçasını düzenledi. Bedenindeki her bir kemiği bir düzene göre yarattı da Kendi Kitabını mi organize etmedi? Ne sanıyorsun? Sen, kendindeki tertibin farkında değilsin. Düşünüp taşınmıyorsun."
Sayfa 154
Bakara Suresi
Geçip giden bir şeye ağlıyor musunuz? Yemin ederim ki sizin için hayırlı olsaydı kalırdı.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.