"Biliyorsun, seni hiçbir zaman kendimden uzak tutmak istemedim ben" dedim bir süre sonra. "Bana neler olduğunu anlamıyorum. Ama ne olduğunu bulmak için çok çabalıyorum. Olayları abartmak istemiyorum, ancak hiçbir şey yokmuş gibi de davranamam ki. Zaman gerek."
Sayfa 17Kitabı okuyor
"Ben’den zalim kimse yoktur!'
Çağımızın hastalıkları: ‘Ben’, ‘Benim için’, ‘Bana’, ‘Benden’, ‘Benimle’, ‘Bensiz’ ve yine ‘Ben’…
Şark vilayetlerinin birinde üç dönem belediyelerde hizmet yapmış biri dördüncü dönem için: “Bu sefer seni aday yapmayalım, yaşın da var, artık sen dinlen.” teklifini ilk önce: “o zaman oğlumu halef olarak aday gösteriniz” diyerek önce bu teklifi
İçimdeki Kenan Ülkesi
Herkese Merhaba
Bugün sizlere 
Yusef Masadow kaleminden 
İçimdeki Kenan Ülkesi kitabının yorumu ile geldim
Mayıs ayının sonuna gelirken sıradaki kitabım 2024 yılı basımlı 261 sayfalık tasavvuf, kişisel gelişim, aşk temalı maneviyatı yüksek bir kitap.
( ၴႅၴHazır mısın? Dinle, o hâlde!. Sır arama, sır sensin... Hem yolcusun hem yol! Bu meşakkatli yolda son durak
Kat'în banyosunda temiz havlu bulunduğundan emin olduktan sonra ona rahatına bakmasını, her ne is- terse sormaya gerek duymadan alabileceğini söyledim. Dürüst olmak gerekirse sormasını da istemiyordum zaten. Ona televizyon kumandasını nasıl kullanacağını anlattım çünkü biraz karmaşıktı. Eğer e-postalarına filan bakmak isterse çalışma odamdaki
Sayfa 17
Al-i İmran Sûresi
مِنْ قَبْلُ هُدًى لِلنَّاسِ وَاَنْزَلَ الْفُرْقَانَۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَد۪يدٌۜ وَاللّٰهُ عَز۪يزٌ ذُوانْتِقَامٍ
Bir de ayırt eden Furkan indirdi. Allah’ın âyetlerini tanımayanlar, şüphesiz onlara şiddetli bir azab var, öyleya Allah’ın izzeti var, intikamı var.
Âl-i İmrân 4
هُوَ الَّـذ۪ٓي اَنْزَلَ عَلَيْكَ
“Seni her şeyden çok seviyorum,” diye karşılık verdi.
“Benim Muhteşem Sarah’ım.”
“Şimdi oyalanmayı kes ve yana yat. Sana istediğimi
yapabilirim.”
Ereksiyonu gerilirken ağzı kulaklarına varıncaya dek
gülümseyip yana yattı.
“Tamam, güzel.” Bu özel Twister oyununun nasıl iş
leyeceğini çözmeye çalışarak yeniden bilgisayar ekranına
baktım. “Şimdi başımı ve boynumu arkadan bacaklarının
arasından geçirmem gerek.” Kendimi doğru pozisyona
sokabildiğimde şarkıyı söylemeye başladım. “Noel’in ilk
gününde, sevgilim bana verdi, ağaç dalındaki bir çift kestaneyi.” Jonas saf bir neşeyle gülmeye başladı. Ben ise bacak arasından Noel şarkısının çarpıtılmış halini söylemeye
devam ediyordum. “Fa la la la la la.” Ardından hevesle onu
yaladım. “Mmmm. İncir pudinginden bile daha leziz.”
Jonas başını arkaya savurup kahkaha attı. “Tanrım,
seni seviyorum Sarah.”
Sayfa 259
Gerek yoktu,kalabalığa,
Benim herkese değil,
Sana ihtiyacım vardı,
Bendeki sana,
Bi sen, bi demli çayım yeterdi bana
Bi ömür dinlerdim ben seni...
Ben dinlerdim de seni,
Ne vaktin vardı senin bana,
Ne de sevgin,
Yazdıklarımı okumaya yoktu,
Tahammülün,
Yazsam da görmedin ki zaten,
Benim sana tutkum,
Senin; hayırlısı, nasip sözlerinden
Öteye geçemedi,
Ne çay içecek tadım kaldı,
Ne de mecalim...
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni
..
İki kere seni demesi çok güzel.