Yazar dilsizi dile getirendir.
Dilsizin acısını, öfkesini, isteklerini anlatabilendir.
Sayfa 4 - LİTERATÜRKitabı okudu
Kutsal günlerin içinde bulunuyoruz
Müslümanlar için 11 ayın sultanı Ramazan ayı,
Hristiyanların Paskalya Bayramını,
Yahudilerin Hamursuz (Pesah, Fıkıh) Bayramını da kucaklıyoruz bu haftalarda..
Bu kutsal günlerin kutsal sayılan yiyeceklerinin ortak gıdasının ‘ekmek’ olduğunun farkında mısınız?
Bizim kültürümüzde Ramazan denilince ilk akla gelen yiyecek “ramazan pidesi”dir.
Yazar budur bence, dilsizi dile getirendir. Dilsizin acısını, öfkesini, isteklerini anlatabilendir.
Sayfa 4 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Fakir Baykurt'un kronolojik olarak kitapları
Yılanların Öcü (1954),☑️
Irazcanın Dirliği (1961),☑️
Onuncu Köy (1961),☑️
Amerikan Sargısı (1967)
Tırpan (1970)
Köygöçüren (1973)
Keklik (1975)
Kara Ahmet Destanı (1977)
“Gönlün sığdığı yere köy sığar!” dedi anam. “Tatlılık olunca yerler genişler...”
Sayfa 68 - Literatür Yayıncılık
2019 Yılında Okuduklarım
143 Kitap, 2 Çizgi Roman, 27 Dergi
2020 de daha çok olması temennilerimle mutlu yıllar.
1.Kuş Kapanı&Dönüşüm-Stefan Zweig
2.Görünmez Koleksiyon...-Stefan Zweig
3.Hayatın Mucizeleri-Stefan Zweig
4.Kaçak&Sahaf Mendel-Stefan Zweig
5.Tatlı Rüyalar-Alper Canıgüz
6.İncir Kuşları-Sinan Akyüz
7.Ayışığı Kedisi-Ayşım Okudan
8.Ölüme Terk
Her şeyin çaresi bulunur. Çaresi bulunmayan bir ölüm...
Sayfa 17 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Nerdeee!
Anadolu’nun yüksek yaylalarında, derin derelerinde, ıssızlık ve sahipsizlikler içinde doğuran o güzelim analara acaba bir demet çiçek sunan oldu mu? Doğanların, doğuranların değerleri bilindi mi yeterince?
Sayfa 127 - Literatür Yayıncılık
İnan inanabilirsen...
Evlenirken açık olmayan baht, başka zaman açık olsa da işe yaramazmış.
Sayfa 103 - Literatür Yayıncılık
Rur Havzası'nda Türk Bahçeleri
Derken gazeteciler gelip, çat çut resim çekmeye başladılar bizim odadan. Bahçe konusunda yayınlar aldı yürüdü. Türklerin topraktan ayrılıp makine dünyasına alışmaları kolay olamazmış. Onlar toprağa sımsıkı bağlı insanlarmış. Toprakta çıplak elle, ayakla çalışmak, insanın vücudundaki durağan elektiriği boşaltırmış. Bu da sinirsel ve ruhsal hastalıkları önlermiş. Ne yapıp yapıp, bu gürültülü, karışık, karmaşık ortamda Türklere birer bahçe verilmeliymiş.
(Oysa ki şimdi buğdayı bile ithal ediyoruz.)
Sayfa 35Kitabı okudu
Bir yazar budur bence, dilsizi dile getirendir. Dilsizin acısını, öfkesini, isteklerini anlatabilendir.
Sayfa 4 - Literatür Yayıncılık
Almanca isyanı! :))
Dillerinden bir tane “r” çıkmaz bunların. Doğru dürüst “Murat” diyemezler. O güzelim adı “Muğat Muğat” diye rezil ederler.
Sayfa 81 - Literatür Yayıncılık
İşçinin yurdu çalıştığı yerdir ve de bütün dünyadır. Bizler emekçiyiz. Birbirimizin öz kardeşiyiz.
Sayfa 108 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Eğer bir çocuk, arkadaşını götüremiyorsa o eve "Bizim evimiz!" diyemez.
Ellerde gör İmren, bizde gör iğren!
Sayfa 125Kitabı okudu