Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
616 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitap da dilinin sadeliği, anlatımın samimiyeti ve birçok konunun dahil hayvanlardan, doğaya, tevekkülden insanlığa, enerjiden bankalara, kozmetikten beslendiğimiz gıdaya, üretimden tüketime ve daha faydalı onlarca bilgiyi aktarmış bize hem de roman tadında okutarak. İnsanlığı, dünyayı, varoluşumuzu nasıl da anlamadığımızı o kadar iyi tahlil edip yazmış ki, şekilciliğimizden, egomuza, vurdumduymazlığımızdan robot gibi yaşamamıza, hayatın anlamını görmezden gelip nasıl da hunharca günlerimizi harcadığımıza dikkat çekmiş. Sonje ile Numi'nin çelişkisinde göreceğiz kendimizi, aşklarında tanıdık gelecek yaşadıklarımız, azimlerinde umutlanıp biz de yapabilirizi düşüneceğiz, Baruh Baba ile ayrıntıyı görüp telepati, empatiyi öğreneceğiz, Usta'dan hayatın özünde bir olduğumuzu. Canlıya ve maddeye olan sevgi, saygıyı ilmek ilmek işlemiş, yargılarımızdan kurtulup Yaradan'a tekamüle sevgiden geçeceğimizi anlatmış Azra Kohen.
Aeden
AedenAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201612,7bin okunma
616 syf.
7/10 puan verdi
Azra Kohen'den beklentim çok daha fazlaydı. Fi,Pi,Çi serisini okuduğum için Aeden kitabında çıtayı biraz daha yükseltmiştir diye düşündüm ama kitabın son 100 sayfasını zorla bitirdim. Arileri nasıl yendiler, ordan nasıl çıktılar ve kim çıkardı? Kitapta bu yazmıyor ve dünya ondan sonra nasıl bir yer oldu yazmıyor, bu kadar ayrıntıcı bir kitapta bunlar da yer almalıydı bence. Aeden'deki yaşayan varlıklar çok fazla yer almış bence, romanda ütopya yaratılmaya çalışılırken biraz dozu kaçırılmış sanki. Baruh Baba her şeyi bilen kişi doğal olarak çocuklara onun bir şeyler katması gerek ama çok soru sormayın amacınızdan çıkarsınıza gelen bir cümle kuruyor sonlara doğru bu beni rahatsız etti okurken, bence baba daha açıklayıcı teşvik edici olmalıydı. Bir çok soruyu cevaplamak istemiyor herkesin kendinin deneyimlemesi gerektiğini savunuyor ama Aeden insanları zaten tekamüldeler babanın rolü biraz değiştirilebilir. Bir de Numi'nin annesinin ve babasının nerede olduğundan, neden Aeden'e geldiğinden, ailesini bulup bulamamasından bahsedilmemiş. Roman biraz eksik kaldı benim için.
Aeden
AedenAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201612,7bin okunma
Reklam
Neydi her şeyin var olmasını sağlayacak şekilde atomları bir arada durmaya iten şey? Ve tüm atomlar sadece aralıksız bir şekilde titremekteydi. Baruh Baba frekans çemberindeki derslerde nasıl da güzel anlatmıştı fiziksel dünyada gördüğümüz, duyduğumuz, dokunup da hissettiğimiz her şeyin ama her şeyin aslında titreşen atomların değişik formlarda algılanması olduğunu. Maddenin titreşimini görüntüye çevirebildiği için gözlerimizin hareketi görebildiğini, kulaklarımızın aynı titreşimi ses formunda algılayabildiği için duyabildiğini... Maddenin vibrasyonunu fark edebiliyordu insan çünkü tüm duyu organlarımız bu titreşimin algılanmasına hizmetteydi. Aslında saf enerjiydi bu titreşim.
Sayfa 101 - Destek Yayınları, 1. Baskı
Baruh Baba Jax'a dönüp, "Merak, potansiyele hizmet edecek bir pusula gibidir.. ama ondan yararlanman için öncelikle durman ve sana aradığın yönü göstermesini beklenem lazım, aynı bir pusula gibi. Aralıksız sorular soran biri elinde pusulayla sürekli dönen biri gibidir. Hepimiz gitmemiz gereken yollara, bulmamız gereken yönlere sahibiz. Nasıl kendi çevresinde dönen birinin yönünü bulması ya da yolunda yürümesi zor olursa, potansiyeline hizmet etmeyecek konuları sürekli merak eden biri de potansiyelinden uzaklaşır, her yöne yönelen biri hiçbir yere varamaz," dedi.
Sayfa 574Kitabı okudu
Numi omzunda hissettiği ele döndü aniden. Baruh baba "Tuhaflıklarımız üstünlüğümüz olabilir, kendimize emek vermeden bilemeyiz. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığına emin olduğunda, hiçbir şeyin bilindiği gibi olmadığını keşfetmeye başlarsın. Hayat hepimizden daha akıllı Numim. Bize, sadece ihtiyaç duyduğumuz deneyimleri sunar. Deneyimin içinde kaybolabilir ya da ona sahip olabiliriz.
Sayfa 568Kitabı okudu
İnsansılar tuhaftı, fikirleri evrenden indirebilecek derinliğe ve telapatiye yaklaşacak kadar kuvvetli bir empatiye sahiptiler ama aynı zamanda çocuklarına şeker verecek kadar umursamaz ve balinaları öldürecek kadar vahşiydiler. Çünkü bu insansılar zıtlıkların varlıklarıydılar! Baruh Baba'nın söyledikleri geldi aklına, evrende zıtlıkları deneyimleyen gezegenlerden biri olmalıydı bu dünya.. Dengezini bulmaya çalışan, negatif ve pozitif arasında tekamül ederek ancak varolabilen yaratıkların yaşadığı bir gezegendi burası.
Sayfa 241Kitabı okudu
Reklam
Yargilayarak tükettiklerimiz..
Sadece tüketmeyi deneyimleyen bir organizma asla kendi potansiyeline ulaşamaz.Tükettigini üretebilir misin Numi? Numi düşündü ,tabiki de tükettiğini üretebiliyordu,yediği her şeyi yetiştirmeyi Baruh Baba öğretmişti,kendinden emindi... -Peki ya fikirler? Yargilayarak tükettiğin fikirlerin yerine yenisini üretebiliyor musun? ........... Bir şeyi, özellikle de bir kişiyi her yargiladigimizda onu tüketiriz.Yargilar bilgiyi depolamamizi sağlar ama kişilerle ilgili yargimiz,o kişinin içindeki Çi'ye rağmen olasılıklarını sınırlandırmamıza neden olur...
Baruh Baba'nın dediği gibi..
Analiz edilmeyen duygular başıboş esen fırtınalardı, analiz edip fırtınayı anlamak, estiği kaynağı bulmak fırtınayı dindirebilmenin tek şartıydı.
Sayfa 37 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Baruh Baba [...] Deneyimin bekaretini bozmak, bir insana yapılacak en kötü şeydir derdi. Hayatı başkasından dinlemek yerine herkes kendisi keşfetmeliydi.
Sayfa 606 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Baruh Baba [...] bağlandı: "Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığına emin olduğunda, hiçbir şeyin bilindiği gibi olmadığını keşfetmeye başlarsın. Hayat hepimizden daha akıllı Numim. Bize, sadece ihtiyaç duyduğumuz deneyimleri sunar. Deneyimin içinde kaybolabilir ya da ona sahip olabiliriz. Seçim senin. Zamanı gelince."
Sayfa 605 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Baruh Baba [...] eklemişti: "Tuhaflıklarımız üstünlüğümüz olabilir, kendimize emek vermeden bilemeyiz."
Sayfa 605 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Nukkuların yüzleri yansımaydı, iletişime geçmek istedikleri kişinin yüzünü yansıtırdı. Evrimde öylesine ilerdeydiler ki ayna olurlardı varlıklara. Bir Nukku'dan yansımak, yaşanmışlığın deneyimini ona bulaştırmak evrenle konuşmak gibidir demişti Baruh Baba. Kendi yansımasının yüzüne bakarak konuşmak, ilk gördüğünde Numi'ye çok şaşırtıcı gelse de yıllar sonra artık alışmıştı.
Sayfa 577 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Dün sabah beslenmiş olmasına rağmen aç hissediyordu Sonje, beden ölmeye başladığında daha çok acıkırdı insan, Baruh Baba'nın öğretilerinden biliyordu bunu. Kendini tüketen her canlı gibi, enerjiyi tasarruflu kullanmak zorlaşırdı ölümün geri sayımı başladığında.
Baruh Baba'nın her zaman dediği gibi analiz edilmeyen duygular başıboş esen fırtınalardı, analiz edip fırtınayı anlamak, estiği kaynağı bulmak fırtınayı dindirebilmenin tek şartıydı.
Sayfa 37 - Destek YayınlarıKitabı okudu
34 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.