Hayatımın ilk kendimle baş başa kalışımın yılında kavgayla başladı hikayemiz. İleride büyük bir aşk doğar mı bilmem ama şuan hiçbir şeyin rayında olmadığı kesin. Küstüm kendime, güvenmiyorum, sevmiyorum da sinir olup kızmaktan başka yapabileceğim bi şey kalmadı elimde. Tüm yolları tükettim. Şu aralar düzelir gibi olduk gerçi. 40 kere seni seviyorum, sana güveniyorum dedim kendime. Bir enerji geldi bana bir görseniz, bir gün sürdü.Ve yine baş başa kaldım kendimle. İçten içe bağırdım çağırdım. Sinirden gülerken ağlama perileri uğradı azıcık. 15 yaşımda sorsalar inanmazdım bu halime. Hayat işte n'aparsın kuzum. Ne basit dertler edinmişim kendime di mi aslında! Bunun için de bir posta kızıyorum kendime zaten. Muhtemelen bu yazdıklarıma da ergen misin sen deyip sinir olacağım birkaç gün sonra. Ama durumumum bu olduğunu değiştirmiyor hiçbir şey. Ve yine ben şuan geçmişte çok defa yaptığım gibi başarısızlıkların kollarına mı bırakacağım kendimi yoksa kendimi mi gerçekleştireceğim? Seçim ve çaba benim, sonuç ve hüzün de benim. 18 yıllık hayatımda hiçbir zaman kendime bu kadar sıkışıp kalmamıştım. İlk savaşımı kazanabilecek miyim?