Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından korkuyormuş ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş. Ona nasıl yaklaşması gerektiğinden emin değilmiş. Bu durumu konuşmak için aile doktorunu aramış; doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş.
"Yapacağın şey şu, karından 40 adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana kadar aynı şeyi tekrarla"
O akşam karısı mutfakta akşam yemeğini hazırlarken adam işlemi uygulamaya koymuş. 40 adım uzaklıktan karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş "Hayatım bu akşam yemekte ne var?"
Cevap yok Mutfağa biraz yaklaşmış. Mesafeyi 30 adıma indirmiş ve soruyu tekrarlamış "Hayatım bu akşam yemekte ne var?"
Gene cevap yok Mutfağa biraz daha yaklaşmış, mesafe 20 adım ve tekrar sormuş "Hayatım bu akşam yemekte ne var?" Hala cevap yok
Adam mutfağın kapısına gelmiş artık mesafe iyice azalmış ve soruyu tekrarlamış
"Hayatım bu akşam yemekte ne var?" Gene cevap alamamış. Bu sefer karısına iyice yaklaşmış ve aynı soruyu tekrar sormuş "Hayatım bu akşam yemekte ne var?"
"Hayatım beşinci kez söylüyorum, tavuk"
Zor olduğunu düşündüğünüz bir karar alacağınızda ya da sorununuzun çözümünü bulamadığınızda, hemen bunu yapıcı bir şekilde düşünmeye başlayın. Korku veya endişe hissediyorsanız, gerçek anlamda düşünmüyorsunuz demektir. Gerçek düşünce eylemi korkudan arınmıştır.
Herhangi bir konuda rehberlik almak için uygulayabileceğiniz basit bir yöntem şöyledir:
- Zihninizi sessizleştirip bedeninizi hareketsizleştirin. Bedeninize rahatlamasını söyleyin; size itaat etmesi gerekir. Bedeninizin kendisine ait istemi, inisiyatifi veya farkında olduğu bir zekası yoktur. Bedeniniz inançlarınızı ve izlenimlerinizi kayıt eden duygusal bir diskettir.
- Dikkatinizi toplayın; düşüncenizi sorununuzun çözümüne odaklayın.
- Sorunu bilincinizle çözmeye çalışın.
- Kusursuz çözümün sizi ne kadar mutlu edeceğini düşünün. Kusursuz yanıtı elde etmiş olsaydınız hissedeceğiniz şeyi hissedin.
- Zihninizin bu mutluluk ve tatmin haliyle rahatlamış bir şekilde oynamasını sağlayın, sonra da uykuya dalın.
- Uyandığınızda yanıtı bulamamışsanız, kendinizi başka bir şeyle meşgul edin. Yanıt büyük bir olasılıkla, siz başka bir işle uğraşırken zihninizde belirecektir.
1687'de Isaac Newton belki de modern tarihin en önemli kitabı olan Doğal Felsefenin Matematiksel İlkeleri'ni yayımladı. Newton hareket ve değişime ilişkin genel bir teori sundu. Newton'ın teorisinin büyüklüğü, düşen elmalardan kayan yıldızlara evrendeki tüm maddelerin hareketini üç basit matematik yasası kullanarak açıklayabilmesi ve öngörebilmesindeydi.
Bundan böyle bir top güllesinin veya gezegenin hareketini anlamaya çalışan herhangi birinin sadece nesnenin kütlesini, yönünü, ivmesini ve üzerinde etkili olan gücü incelemesi yeterlidir. Bu rakamları Newton'ın denklemlerine yerleştirerek nesnenin gelecekteki konumu hesaplanabilir. Bu yöntem tıkır tıkır işliyordu. Biliminsanları ilk defa 19. yüzyılın sonlarında Newton'ın hesaplarına uymayan birkaç gözlem yaptı ve bunlar da fizikteki bir sonraki devrimi doğurdu: görelilik teorisi ve kuantum mekaniği.
Descartes'in 4 Yasası
Çok sayıda yasa, sıklıkla kötülere bahane sunar. Oysa az sayıda ama sıkı sıkıya itaat edilen yasalara sahip bir devlet, daha iyi idare edilir. Böylece mantığı oluşturan çok sayıda ilke yerine, onlara kesin ve sarsılmaz şekilde uyacağı- ma dair karar aldığım dört kuralın bana yeteceğine inandım.
Birincisi, doğruluğundan emin olmadığım hiçbir şeyi ka- bullenmemekti. Başka deyişle acelecilikten ve ön yargıdan dikkatlice kaçınıp zihnimde tüm şüphe ihtimalini dışarıda tutarak kendilerini açıkça sunanlardan başkasını tanımamaktı.
İkincisi, incelediğim zorlukların her birini mümkün olduğunca çok ve gerekli parçaya ayırıp en iyi çözümlenecek duruma getirmekti.
Üçüncüsü, bilinmesi en basit nesnelerden başlayıp yavaş yavaş ve adım adım ilerleyerek en karmaşık bilgilerin seviyesine yükselmek için düşüncelerimi belirli bir düzende yönetmek, doğal olarak birbirini takip etmeseler dahi bir sıra oluşturmaktı.
Sonuncusu, hiçbir şeyin atlanmadığından emin olana dek eksiksiz sayımlar yapmak ve her şeyi gözden geçirmekti.
Sayfa 20Kitabı okudu
