Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
247 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Gerçekten Yazılmamış bir destan olan Batı Trakya Türk Cumhuriyetini ve onun kurulmasından önce ilk milis şeklinde sonra gayet düzenli olan Balkan savaşını anlatan ve bu anlatımı Mehmet Niyazı gibi usta tarafından yapılan harika bir kitap. Milletimin sayısız adsız kahramanı olduğunu ve bunları bırakın, ismini mezarını bildiklerimize bile sahip
Yazılamamış Destanlar
Yazılamamış DestanlarMehmed Niyazi · Ötüken Neşriyat Yayınevi · 2018169 okunma
Candan Badem yazdı: Mehmet Perinçek Büyük Sovyet Ansiklopedisi’ni nasıl sansürledi? Mehmet Perinçek, Rus Devlet Arşivlerinden 150 Belgede Ermeni Meselesi (İstanbul: Kırmızı Kedi Yayınları, genişletilmiş altıncı basım, 2013) adlı kitabında ve başka yerlerde Ermeni milliyetçi partisi Taşnaksütyun’un işlediği cinayet vb. suçlara dair çarlık ve
Reklam
Batı Trakya Türk Hükümeti
Batı Trakya’da kurulan Türk devleti (1918, 1915, 1919). İlk Türk Cumhuriyeti olup savaş koşullarında kurulmuş, savaşın sona ermesiyle birlikte ortadan kalkmıştır, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’da toprak yitirmeye başlamasıyla birlikte Rumeli’deki Türklerin bir bölümü yer değiştirerek Rodop Dağları ile Meriç Irmağı arasındaki Batı Trakya’ya
Sayfa 179Kitabı okudu
Bulgarların Türklere ve Pomaklara yönelik katliam hareketleri
Batı Trakya topraklarında yaşanan dramatik olaylar bu döneme ilişkin hatıralarda genelde görmezden gelinmiştir. Balkan Savaşları’nın sonundan hızla Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcına atlayan anlatılarda es geçilen, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarındaki bu safha ciddi bir öneme sahiptir ve daha yakından bir bakışı hak etmektedir. Burada,
Batı Trakya topraklarında yaşanan dramatik olaylar bu döneme ilişkin hatıralarda genelde görmezden gelinmiştir. Balkan Savaşları’nın sonundan hızla Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcına atlayan anlatılarda es geçilen, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarındaki bu safha ciddi bir öneme sahiptir ve daha yakından bir bakışı hak etmektedir. Burada,
Eşref ’in belgeleri, bildiriyi Büyük Devletler’in temsilcilerine gönderilmek üzere hazırladığını ve ardından Fransızcaya çevirmesi için metni Süleyman Askerî’ye verdiğini göstermektedir. Bu, Eşref ve Askerî arasındaki takım çalışmasının bir başka örneğidir. Fakat Batı Trakya’daki devletlerinin gittikçe hassaslaşan statüsünü muhafaza edebilmeye
Reklam
Pontusçuların Türk ordusuna ihaneti
Bu tür bir nüfus değişiminin Lozan' da görüşülmeye baş­lanmasından çok önce 3-4 Şubat 1919'da Venizelos Batı Anado­lu'yu da Yunanistan'a katan bir harita çizerek, bu bölgedeki Türk nüfusu Anadolu' daki Rumlarla değiştirme görüşünü sa­vunmaktaydı. Venizelos'un bu fikri haricinde yine savaş döne­minde Liman von Sanders'in isteğiyle Trakya ve
Fethi Bey "Artık Rumlarla beraber yaşayamayız"
Türk Hariciye vekilinin Lord Curzon ile yaptığı görüşmede geçmişe atıf yaparak o gün içinde mübadele olabileceğinin belirtilmesinin dışında yine An­kara hükümeti Dahiliye Vekili Fethi Bey'in temaslarda bulun­mak üzere gittiği Londra'dan 6 Eylül 1922'de gönderdiği telgraf­ta İngiliz Hariciyesi'nin ateşkes istediğini belirtirken, Trakya'nın alınması, azınlıkların değiştirilmesi, savaş tazminatı ve tamirat bedeli istenmesi gerektiğine dikkat çekmiştir. Fethi Bey, Gene­ral Pelle ile yaptığı görüşmede de aynı noktaya dikkat çekerek Batı Anadolu'da yaşanan Rum mezalimi sonrası azınlıklarla bir arada yaşamanın mümkün olmadığını da belirtmiştir.
Diğer taraftan İstanbul' da etabli sorununa dahil olmayarak gidişleri kesinleşen Rumlar da gruplar halinde Türkiye'yi terk etmeye başlamışlardır. Bunun dışında, mübadele kapsamı dışında ol­dukları halde Türkiye'yi kendi istekleriyle terk edenler de olur­ken, bunun tam aksine, mübadeleye tabi oldukları halde Yuna­nistan hükümetinin tutumu doğrultusunda İstanbul'u terk et­mek istemeyenler de bulunmaktaydı. Türk hükümeti bu tür ailelere Türkiye'yi terk etmek üzere hazırlık yapmaları uyarı­sında bulununca Yunanistan da mübadele kapsamındaki Batı Trakya Türklerine baskı yapmış mallarının haksız ve yasal ol­mayan müsadereleri hızlandırılmıştır. Bu arada hükümet yetki­lileri, mübadeleye tabi tutulan bu İstanbullu Rumları da polis nezaretinde Balıklı Rum Hastanesinde toplamış, pasaportlarını teslim ederek beş gün içinde Türkiye'yi terk etmeleri gerektiğini kendilerine bildirmiştir. Bu şekilde mübadele döneminde Türkiye'nin faklı bölgelerindeki durumu kısaca ortaya koyduk­tan sonra asıl konumuzu oluşturan Türk Ortodoksların Türki­ye'yi nasıl terk ettikleri ele alınarak incelenmeye başlanabilir
Mustafa Bülent Ecevit 28 Mayıs 1925'te İstanbul Beşiktaş'ta doğdu. İstanbul ve Ankara Konservatuvarlarında öğretmenlik yapmış olan annesi Fatma Nazlı Hanım, Türkiye'nin ilk profesyonel ka­dın ressamlarındandır. Babası Ahmet Fahri Ecevit, Ankara Hukuk Fakültesi'nde adli tıp profesörlüğü yapmış, 1943'te CHP'nin Kastamonu milletvekili olmuştur.
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.