Öldüğümde tabutum geçerken bu yollardan, Sanmayın ki içimde dert kalır bu dünyadan. Cenazemi görünce bahsetme ayrılıktan, Ben asıl yaşamaya başlarım öldüğüm an. Mezara koyunca beni, elveda deme sakın, Bir perde var arada, toprak, cennete yakın. Sana batış görünen doğuşun kendisidir, Kurtuluş kapısıdır kabir, hapis değildir. Hangi tohum düştü de yeşermedi toprakta? Kurtul şüphelerinden, insan da bir tohum ya. Hangi kova daldı da dolu çıkmadı sudan? Can Yusuf’u ne diye feryat etsin kuyudan?”
Evet, böyle bir Müslümanın, tâbiîn devrinden beri bu dinin usûl ve fürûunu Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm'dan tevârüs ettikleri gibi koruyan müctehid imamların etrafından ayrılmaya çağıran bir nara işittiğinde yahut kulağına mezheplerden birine yönelik bir böğürtü çalındığında mutlaka bu meşum sesin çıkış yerini araştırmak, bu fitne yuvasını muhakkak keşfetmelidir. İslâmî ilimleri hakkıyla okuyan samimi bir Müslümandan böyle bir ses duyulmaz; bu ses olsa olsa İslâmî ilimleri üstün körü, başlıklar halinde ve kendi emellerine hizmet edecek kadar öğrenip İslâm âlimleri arasına gizlenmiş sahte bir Müslümandan duyulabilir. Akl-ı selim sahibi bir Müslüman, kendisinde mevcut basiret nuruyla araştırdığında, bu naramn çıkış yerinde Müslümanların dertleriyle sadece gösteriş olsun diye dertlenen birine rastlayacak; öte yandan bu adamın, Müslümanların dert ve sıkıntılarına aldırış etmeyen birtakım kimselerle sarmaş dolaş olduğunu, ancak fazilet güneşinin batış yerinden (Batıdan) gelen eskiler hariç, önüne gelen her eskiye düşman kesilen bir kimse olduğunu görecektir. Böğürtü sahipleri eveleyip geveledikleri bu lafların, efendilerince alkışlanacağı inancındadırlar. Basiretli bir Müslüman işin aslına vâkıf olunca, alâkalıları durumdan haberdar etmek suretiyle İslâmî çevreleri bu menfur sesin şerrinden nasıl kurtaracağını bilir. Hakikat, er veya geç üstün gelecektir, hiçbir şey onunla boy ölçüşemez. | Mezhepsizlik Dinsizliğe Köprüdür,
Muhammed Zahid el-Kevseri
Muhammed Zahid el-Kevseri
Reklam
Şule-i Aşk
Her batış bir ayrılık, Her doğuş yeniden aşk.. ŞD
El hubbulillah (Allah için sevmek )
Koymuştur kıstası ezelden Allah!  “Hak namına sev, hak namına küs” “El hubbu lillah vel buğzu fillah” Mugayir sevgiler, talihsiz makûs! Rahmandan daha çok sevemez kimse!  Severim diyorsa, sapkındır kimse!  Dinleme rabbini, senin haddinse? 
Tozlu sayfalarda toz olsa dilim, Tarih şahidim. Uyuyan gönüllere su olsa benliğim, Çarpılsam suratına uyuyan ben miyim? Yırtılsa ses tellerim, Haykırsam.. Öyle ki duyulsam, Tuna'dan Şam'dan Mescidi Aksa'dan.. Kardeşim.. Ben senleyim, Yok yok ben senim... Bu ortopedik batış ondan, Bu gecesiz bakış ondan, Bu sessiz haykırış.. Bir gün sana sarılışa iman.. Gerçek şu ki; Düğümlenen lokmaların arkası, Buğulanan gözlerin yol haritası, Senleyim... Baran Şimşek
-ترى الموت ولكن هذا هو الولادة Sana batış görünür fakat bu bir doğuştur..🌿
Reklam
162 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.