Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Maden Dulları Kitap Yorumu
Maden Dulları
Bir bayram gününde tanıştım Hasan Dayı ile Tonya’da. Biraz sohbet ettikten sonra bana kendi yazdığı iki kitabı imzalayarak hediye etti. Maden Dulları’nı erkek arkadaşımın bahsetmesi vasıtasıyla biliyordum fakat okuma fırsatım olmamıştı. Öyle mutlu oldum ki Hasan Dayı’nın hediye etmesine, hemen sarıldım kitabıma.
Kitapta, Tonya’dan
Kulak Ver Sükutuma - Metehan Baltacı
"İnsan diyorum. Bilinmeyenlerin bilineni, olmayanların olduranı, gönül kapımıza kilit vurup açanların şahı. Yaşanmış ve yaşanacakların yakaza hâli."
Bayram boyunca okuyabileceğim sakin bir kitaba ihtiyacım vardı, nihayet okuduğum dinginleştirici kitap.
İnsanın kendine kulak vermesi gibi bir hasbihal havasında yazılmış bir kitap. Deneme formatında, samimi, içten bir üslup kullanılmış.
Kendini keşfetmek yolunda bize ne yapmamız gerektiğini söyleyen kitaplardan hızlıca kaçtığım dönemde karşıma çıktı kitap. Emosyonel yani duygusal kontrolü elde tutmanın, ne düşünürsek ne yaşarsak ne hissedersek hissedelim bunların ne denli kıymetli olduğunu ve doyasıya yaşamamız gerektiği açıkça anlatılmış.
Hislerimizin doğrultusunda nasıl gidersek gidelim bizi takip eden bir benliğimiz var. Bu benlik duygudurum/duygulanım süreçlerinde yoğrulur, olgunlaşır. Duygularımızı sadece yaşayıp geçmek yerine çeşitli dersler çıkarmak da gerekir işin özü. Bize bu duyguları yoğun bir şekilde aktarabilmiş yazar.
Deneme diyip geçerdim normalde kitap için. Ancak son zamanlarda duygusal olarak çok zorlu zamanlardan geçtiğim için bana yoldaş oldu kitap. Okuyun, okutun
Dursun Gürlek/Dersaadet'te Bayram Sabahları
Edebiyat ve tarih brançından saygun isimlerin bayram konulu makale ve metinlerinin derlendiği kitap ile ilgili inceleme yazım
"Bizim Semaver Kültür Edebiyat "sitesinde
bizimsemaver.com/4491-2
Bayram tatili en sevdiğim yazarları tekrardan okuyarak geçiyor. Isabel Allende'de o yazarların başında geliyor. Sihirli gerçekçilik kategorisinde tanımlanıyor pek çok romanı. Tıpkı büyük hayranlık duyduğu Gabriel Garcia Marquez'in izinden giderek yazdığı ilk romanla da ona saygısını sunuyor. Yüz Yıllık Yalnızlık 1965 yılında yayınlandı, Ruhlar Evi ise 1982 yılında yayınlandı.
Isabel Allende toplumsalcı gerçekçilik ve büyülü gerçekçilik yoluyla kendi anılarını o kadar mükemmel harmanlıyor ki; okurken kendinizi romanın bir kahramanı gibi hissediyorsunuz. Şili'nin makus tarihini, Neruda'nın son günlerini, Sosyalistlerin ve köylülerin yaşadıklarını, bir ailenin yetmiş yıllık serüvenini soluksuz bir şekilde okuyoruz. Romandaki Alba karakterinin Isabel Allende'nin kendisi olduğunu düşünmüşümdür hep. Büyük acılardan, büyük hikayeler ve ebedi mutluluklar doğar. Isabel Allende yaşadıklarını yazarak milyonlarca insana umut vermiş, ağlatmış ve yüzünü güldürmüş bir yazar.
Üç kuşağı aynı sahnede buluşturup; imkansız aşkları, kırgınlıkları, zenginlikleri, yoksullukları, iktidar hırsını, siyasi kargaşayı, ölümü ve yaşamı tek bir kitapta anlatabilmek doğuştan saf bir yetenek gerektirir.
Sarah Jio’nun kitaplarını normalde bir günde okurum ama bayram dolayısıyla biraz uzun sürdü. Yine sıcak bir hikaye olmuş. Mekanın bir kitapçı olması kitapsever bizler açısından oldukça hoş olmuş bence. Tavsiye ederim.
