çok düşündüm ve nereden başlıyacağımı bilemedim çünkü aşk olmuştum.
aslında hikaye gerçeklerin eseri olmuş,
kalbiminizin ve masumiyet dolu kalplerinin esiri olmuştum bu içimde ki deli tutkulu sevgiye,ona olan aşk denilen tarifsiz duyguya..
ismini kendimden bile sakıyor hatta fazla bakmıyoru bile çiçeğinde ki balı ve kokusu bitmesin diye..
aslında kaderimin neresindeyim bilmiyorum,
en güzel zamanlarında 17 yaşımın ortasında karşılaştım ve insan gerçekten inanamıyor çünkü aşk olduğuma mı yoksa şuan 24 olduğum halde hâlâ onun yokluğuna bile sadakat duyup öylece kalmak,sevgisiyle büyümek..
onsuz sevgisiyle bile büyüyor,ruhunda ki ıssız duvarlarda, rengarenk oluyorsan evet sende artık seviyorsun ama aşk oldun mu bilemem ama ben deliler gibi aşık oldum,tam da bu konudan bahsedeceğim.
bir aşk acısı sizi yazar yapabilir mi?
ya da ne kadar en dip de sizi siz yapabilir ki..
aslında karanlığın en zift tutmuş yerinde bile kendimi değil de hâlâ onu düşünüyor ve seviyorken aşk olduğunu anlıyorsun fakat mantıksız belki de önce kendimizi düşünmek gerekir ama bu aşk konusunda değil ve zaten,
aşk'dan mantık bekleme
sevgiden bir tür bekleme sadece sev,
aşkına sahip çık hislerine sım sıkı sarıl lütfen.
sevilmek harika ve öylece oturup izlemek de ve bilmediğim kokusuna aşk olmuştum,bu o kadar tarifsiz birşeydi ki üstünden 6 sene geçti fakat hâlâ burnumda ve kalbimde kokusu, bu neydi ona olan hislerimde yatan,
nedir bu ona olan koşulsuz garip hüzünle boğulmam onsuzlukta..