Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sana ne demokrasiden? . .
Seçimleri dört gözle beklemen, sadece gelecek üçlü kanepeden, çeyrek altından, nohuttan, kömürden, avantadan, beleşten dolayı. . . Senin yüzünden, seçim sandığından makarna çıkan yeryüzünün tek ülkesidir Türkiye . . . Demokrasi dediğin, işte televizyonda mikrofon tutulduğunda söylediğin gibi: "Nispeten iyi bir şey .. :· Ne yapacaksın hukuku? . . Hukuk olsa önce senin yakana yapışacak çünkü; ormanı açtığın için, merayı kaptığın için, elin kolun tutarken yeşil kart aldığın için, elektrik çaldığın için, süte su karıştırdığın için, ömründe bir kuruş vergi vermediğin için, karını dövdüğün için, müşterini dolandırdığın için . . . Hayatın suç . . . Hukuk olsa, önce sen yanacaksın . . . "Yargı yıkıldı" dediklerinde, canına minnet . . .
" Üç gündür kaptan koltuğuna oturmuş bakıyorsun ama yüzün karaya dönük.."
Reklam
Yüreklerimizdeki mevsimler arasından " yalancı yazlar" gelip gider. Bazen bir gülücük, bazen bir sözcük.. Yalancı yazlar bizimdir.
- Kırmızı gül geçen hafta tomurcuklarını gösterdi. Her tomurcuk bir umuttur. Kırmızı gülün minik yaprakları bir bebeğin minik avuçları gibi gökyüzüne açılmaya başladı. - Kırmızı gülün tomurcukları yandı, minik yapraklar soğuktan kavruldu. - Neydi o? - Eskiler söylüyorlar, - Yalancı yazdı.
Misal; "Sivas Kangal köpekleri, çok yetenekli köpeklerdir. Bu kangallar hırsızı daha evinden çıkıp dolmuşa bindiğinde bilirlermiş.."
O gün bugündür ne zaman sevdadan söz açılsa, yüreğimde hep angut kuşu vurulur.. Ve bir angut kuşu ağlar, gezinir. O ağlar ben ağlarım.."
Reklam
Angut kuşunun eşine sevdası ise yaban hayatının bitmek tükenmek bilmeyen öykülerindendir. Eşi vurulduğunda hiçbir zaman başka eş tutmaz. O artık ömrünü tek başına yapayalnız ve dağlarda, ovalarda ağlaya ağlaya tamamlar. Bu yüzden de, angut kuşunun vurulması yasaktır, zaten avcılar da angut kuşunu vurmazlar.
Bekir Coşkun Önsöz
Herkesin sesinin kesildiği günler bu günler. Ülkemiz, tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Laik, cumhuriyetçi, demokrat insanlarımızın içi kan ağlıyor bu günlerde. Çünkü yine yalnız kaldılar. Ses yok. Medya yine sustu. Ünlü, anlı şanlı yazarlar, gazeteciler, medya patronları, te­levizyonlar, radyolar, gazeteler pıstılar.
Ancak Albay Bekir Sami "vatanı kurtarmak için" Yunan işgalinin başladığı Ege'ye doğru yola çıkarken, Mustafa Kemal Paşa da Doğu'ya hareket etmiş ve 19 Mayıs'ta Samsun'a çıkmıştı.
Onu niçin 'Başkan' yapmalıyız 21 Aralık 2016 tarihli Sözcü Gazetesi'nde Bekir Coşkun "Onu niçin 'Başkan' yapmalıyız" başlıklı yazısında bakın neler diyordu. "Çünkü... Kan gölünde debeleniyoruz...
Reklam
Linç; bir Amerikalı yargıcın adıdır... Charles Lynch... Yargıç falan değildir aslında, çiftçi, lahana yetiştiriyor... 1780'li yıllarda Amerika'nın iç savaşlarla çalkandığı günlerde, önce albay yaptılar lahanacıyı... Birde mahkeme kurdu, çobanlardan bir jüri oluşturdu, başladılar beğenmedikleri siyahları, Kızılderilileri, biat etmeyen masum insanları yargılamaya... Hukuk bilmedikleri için içlerinden artık ne geldiyse, insanları kırbaçlatmaya, kalabalıkların önüne atmaya, mahkemenin penceresinden sarkıtıp asmaya... Tabii ki tarihe geçti Lynch... Adını, utanç veren bir insanlık suçuna verdiler... Linç, hukukun olmadığı yerdir...
Sayfa 136 - Sözcü Kitabevi
Tarık Akan
"Son Atatürkçü ölmeden bu iş bitmez..."
Sayfa 108 - Sözcü Kitabevi
Cehaletin öyle geniş ki kardeşim... Bütün suçları doldursalar olur...
Sayfa 60 - Sözcü Kitabevi
278 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.