Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Varlık ,hiçlik , ölüm
Benim Ölümüm [Ma mort] Ölüm, “duvar”ın öte yanındakilerden olduğu için hiçbir şekilde insani olmayan şey gibi görünürken, sonra bir anda bambaşka bir bakış açısından düşünülmeye, insan yaşamının bir olayı gibi ele alınmaya başlandı. Bu değişiklik çok açık bir biçimde anlaşılır: ölüm bir terimdir ve her terim (ister sonuç, ister başlangıç terimi
Mustafa Kemal Atatürk
Tarih, 30 Agustos 1968'di. Afyon Lisesinden bir grup ögretmen, Kocatepe'de yapılacak olan Zafer kutlamalarma gittik. Konuşmaların yapılacağı kürsünün yakınında yerimizi aldık. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’ndan sonra konuşmalara geçildi. Gazilere öncelik verildi. Ilk konuşmacı, Kurtuluş Savaşı’mızın Süvari Kolordu Komutanı Fahrettin
Reklam
Günün makalesi
Ahlakın Güzelleşmesinde Yeni Tarz: İmam Nursi Modeli I. PSİKOLOJİNİN BUGÜNÜ İnsan ruhunun derinliklerini ve zenginliğini tanıma çabası insanın yaradılışından beri vardır ve var olmaya devam edecektir. Psikiyatri ve psikoloji insanı ele alan diğer bilim dallarından farklı olarak ruh ve beden ilişkisinin getirdiği çelişkiye çözüm aramak
Tam üç yıl boyunca değişiklikler, beklenmedik şeyler olmuş, birtakım yolculuklar yapmıştı: Harp, peşinden ihtilâl patlak vermiş, ortalık karışmış, tüfekler patlamış, her taraf harabeye dönmüş, birçok insanlar ölmüş, birçok şehir yanıp yıkılmıştı. Yalnız bir ân içinde bütün bunlar, kafasında mânasız, boş bir hal alıverdi. Uzun bir aradan sonra meydana çıkan önemli olay, trenin şu anda henüz ayakta olan bir eve doğru baş döndürücü bir hızla ilerlemekte olmasıydı: Öyle bir ev ki, her taşı kıymetliydi. Hayat buydu, geçirilen imtihan buydu, macera arayanların son amacı, sanatın son hedefi buydu: Yakınlarına kavuşmak, yuvasına dönmek, hayata yeniden başlamak. Doktor Jivago, Boris Pasternak
basinda heves edip sonunda mutlu oldugum tek bi olay yok hayatimda. hepsinin sonu husran. guzel seyler beklenmedik anda oluyor beklentiye girdigimde uzulecegimi bi turlu ogretemedim kendime
Umut doluydu.. Birilerine daha umut olsun diye..
Kişi kendini adayana kadar geri çekilme olasılığını içeren kararsızlık hüküm sürer. Bu her zaman verimsizliğe yol açar, girişimciliği ve yaratıcılığı olumsuz yönde etkiler. Temel bir gerçek vardır ki, bunun yadsınması sayısız düşünceyi ve harika planı öldürür; kişi kendini bir amaca adadığında ilahi takdir harekete geçer. Başka türlü oluşmayacak güçler ortaya çıkarak kişiye yardım eder. Kişinin verdiği karar sonucunda kendini destekleyen bir olaylar zinciri gerçekleşir; aklının ucundan bile geçmeyen her türlü beklenmedik olay ve yardımla karşılaşır. Yapabileceğiniz ya da yapabileceğinizi düşlediğiniz her şey için yola koyulabilirsiniz. Yüreklilik, içinde dehayı, gücü ve tılsımı barındırır. Hemen başlayın! Goethe
Reklam
Evlilik Romantizminden Nikah Realizmine Cinsel Açılım İhtiyacı
Doç. Dr. Emir Kaya hf.asbu.edu.tr/tr/personel/doc... 19 yaşında, Amerika’da öğrenciydim. Benim yaşımda oğlu olan Türk bir abimiz bir gün şu beklenmedik haberi verdi: “Oğlanı evlendirdim”. İmrenmeyle karışık şaşırdım. “Nasıl, neden?” dedim. “Kız arkadaşı vardı. Aldım karşıma. ‘Oğlum’ dedim. ‘Bir kere zina etmendense on kere
Felsefe ve Kazanım
Biri felsefenin kendisine ne kazandırdığını sorunca, Kinik Diogenes şöyle cevap verdi: "Hiçbir şey değilse bile, talihin her durumuna karşı hazırlıklı olmayı." [Diogenes Laertios 6.63 = Kinik Felsefe Fragmanları, D146] Bu yüzden başına beklenmedik veya kötü bir olay geldiğinde "böyle sıkıntılar aracılığıyla erdemli olmam yolunda beni eğittiğin için sana teşekkür ederim ey Talih" dermiş. [Cod. Patm. 263 = Kinik Felsefe Fragmanları 149]
Şimdiye kadar yaptırdığım bütün tahliller normal çıktı; böyle bir şeye rastlanmadı. Ben, düz bir çizgi üzerinde sürüp giden yaşantımın, bazı beklenmedik olaylar -bunlara olay demek de fazla iyimserlik olur- nedeniyle küçük titreşimler göstermesi üzerine, aslında çok zayıf olan bağlarımı kopararak -buna koparmak dersem fazla kötümserlik olur- süresi ve sonu belirsiz bir atılışa, benden başka kimsenin farkına varmayacağı bir kavgaya sürüklenmeye karar vermek için elindeki imkânlarla düşünmeye çalışan bir macera heveslisi, bir karınca, bir ne bileyim, böyle şartlar altında herkesin aptallık sayacağı bir teşebbüsün basit bir noktasıyım... Beni ilerde kimse tarihe sormayacak. -
Oğuz Atay
Oğuz Atay
Yusuf As. Ancak bu kadar güzel anlatilabilirdi, evet sabrın timsali Yusuf aleyhiselam Her şey onun kardeşleri tarafindan kuyuya atilmasi ile başladi onun hic bir şeyden haberi yoktu kardeşleri ile birlikte piknik yapacacagz diye düşunmekteydi ama hainlik hiç akillanmaz tabi ki bir şekilde onu kuyuya attilar ve babasi olan yakup Aleyhiselama kurdu öldurup onun Kanını gomlege surup bu Yusufun gomleigidir Onu bir kurt kapti demişlerdir Babasi bu olaya cok uzulmuştur Fakat yillar sonra hic beklenmedik bir olay gerceklesmistir kuyunun yanindan gecen insanlar kuyudan bir ses isitmislerdir ve yusuf Aleyhi selami kurtarmişlardir Ve onun Mısır'a sultan olma macerasi adım adım sürmekteydi kendisine de bu sultanlik surpriz olmuştu adeta fakat o kuyuda olsun sultanlikta olsun hiç Allah cizgisinden şaşmamiştir. Kitap çok muhtesemdi ve bir o kadarda akıcı idi mutlaka bu sabır timsali Peygamberimizi okuyalim Hayati vahye göre okuyalim ve yaşayalim İnşaAllah 🤲😊 Kitap yorumum boylece kalsin
Reklam
İbrahim Tenekeci Bir kelimenin peşinden Kucak, ancak birileri dışarıda kalırsa gerçek anlamına kavuşur. Herkesi kucaklamaya çalışmak, böyle bir söylemde bulunmak, samimiyetsizliği de beraberinde getirir. Fenalık etmiş, fitneye sebebiyet vermiş, ihanet içinde olmuş, masum canlara kıymış bir kimseyle neden kucaklaşalım? Bir başka samimiyetsizlik
HAYAT RİTMİ
"Bu sefer fizikçiler beğeni ifadesi olan alkışı merak etmişler. Nasıl oluyor da yeterli zamanı tanırsanız konserde insanlar bir şekilde senkronize oluyor ve alkışları aynı ritimde buluşuyor diye araştırmışlar. Bu arada bu senkronizasyon doğada çok fazla var. Ateş böceklerinin parlaması, cırcır böceklerinin sesleri bir süre sonra senkronize,
zaman geçtikçe insan olgunlaşıyo gerçekten,o an yaşadığı olay ona çok tuhaf,beklenmedik geliyo çok kafaya takıyo, üzülüyo ama zaman iyilestiriyo onu ve dönüp o zamanlara üzüldüğü için tekrar üzülüyor ahhahsha
SOLJENİTSİN #20
Batı’nın Yanlışlığı 1917 evrensel ayaklanmasını takibeden yıllarda, bugünün Avrupa’sının üstünde bittiği, ahlâkî kararlar almayı reddeden o doğmatik felsefe, mantıkî sonucuna ulaştı: Bizim üstümüzde ahlâkî güçler olmadığına göre, ve BEN —büyük harflerle BEN— bu evrenin şahı olduğuma göre, bana bir şey olmasın da kime ne olursa olsun; benim kendi
"Ne varsa orda"
Ne diyordu Necatigil "Kitaplarda Ölmek" başlıklı şiirinde? "Adı, soyadı Açılır parantez Doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti Kapanır parantez. [...] Parantezin içindeki çizgi Ne varsa orda Ümidi, korkusu, gözyaşı, sevinci Ne varsa orda. [...]" Hemen her ölüm beklenmedik bir olay olarak görülebilir, oysa açılan bir parantezde sürpriz olmayan tek şeydir o. Ee, hâliyle geriye elimizde yalnızca parantezin içindeki o "çizgi" kalıyor. Parantezi (1916∞1979) kapansa da çizgisi süren, evlerin naif şairi Necatigil'i anarken çizginizi gönlünüzce yaşamanızı dilerim arkadaşlar.
139 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.