O Efendi Hazretlerini buluncaya kadar geçen hayatım, onu beklemekten,bekleyiş sıkıntıları içinde kıvranmaktan başka bir şey değildi.
Sayfa 98Kitabı okudu
“Ne çıkar beklentileri karşılayamadıysan? Bırak bunu senden bir beklentisi olanlar düşünsün. Sen kimseye bir şey vaat etmedin ki. Hiçbir gemi döneceğini vaat ederek ayrılmaz limandan. Ve hiçbir bekleyiş vuslatla sonlanmaz. Yine de unutmak acizliktir, “Geleceğim, bekle beni,” diyeni.”
Sayfa 14 - KüsuratKitabı okudu
Erken olgunlaşan kişi bir bekleyiş duygusu içinde yaşar. Deneyimleri önselci bir nitelik taşıyor: Sezgici bir duyarlılık, imgelerde ve sözlerde, eşyanın ve insanların ancak daha sonra gerçekleştireceği şeyleri yakalıyordur. Deyim yerindeyse kendisiyle dolmuş öyle bir bekleyiş dış dünyadan çekilir ve onunla ilişkisine nörotik bir cilvelilik tonu kazandırır. Erken olgunlaşan kişide bazı becerilerin sahibi olmanın ötesinde bir takım özellikler varsa eğer, her zaman kendi hatalarını yakalama zorunluluğunu duyacaktır. Normal insanların Ahlaki bir yükümlülük olarak sunmak istedikleri bir sıkıntı. Hayal gücünün kapladığı alanda nesnelerle ilişkisine de bir yer açmaya çabalarken acı duyacaktır: Acı çekmeyi bile öğrenmesi gerekiyordur. Geç olgunlaştığı söylenen kişide en ufak bir içsel sarsıntıya uğramadan sürüp giden ben-olmayanla temas, erken olgunlaşan da hep son derece acil bir ihtiyaç durumundadır. Dürtülerinin narsisistik yönelişini -ki deneyimlerinde hayal gücünün tuttuğu yerin büyüklüğünden de anlaşılabiliyordur- olgunlaşmasını pozitif olarak geciktirir.
Sayfa 167 - MetisKitabı okudu
"Ne çıkar beklentileri karşılayamadıysan? Bırak bunu senden beklentisi olanlar düşünsün. Sen kimseye bir şey vaat etmedin ki. Hiçbir gemi döneceğinin vaat ederek ayrılmaz limandan. Ve hiç bir bekleyiş vuslatla sonlanmaz."
Sayfa 14 - Küsurat YayınlarıKitabı okudu
..ve hiçbir bekleyiş vuslatla sonlanmaz. Yine bir de unutmak acizliktir , "Geleceğim ,bekle beni ,"diyeni .
Sayfa 14 - Küsurat YayınlarıKitabı okudu
Bende birisi kendisi ile sohbet ediyor.Bende birisi bir başkası ile sohbet ediyor. Onları işitmiyorum. Fakat, onları ayıran ben ve aralarında ısrarcı olduğum bu ayrım olmaksızın birbirlerini duyamayacaklar.
Sayfa 37 - MonoklKitabı okudu
Kendimi buluncaya kadar geçen hayatım, onu beklemekten, bekleyiş sıkıntıları içinde kıvranmaktan başka bir şey değildi.
Hiçbir gemi döneceğini vaat ederek ayrılmaz limandan. Ve hiçbir bekleyiş vuslatla sonlanmaz.
Sayfa 14Kitabı okudu
Sonra işte,
bir Ahmet Kaya şarkısı yataklık ediyor geceye
inceden
inceye…
Tekmil anılar geçip gidiyor önümden,
bir de gözleri…
Gözleri,
mahpus damlarında yoğurulmuş bir militan,
gözleri yorgun düşlerime devrim niteliğinde….
Bir gülüş,bir bakış,bir dokunuş, bir bekleyiş,
bir gelmeyiş,
kaç puntoyla yazılmalı bir ömrün defterine….
Ve tahrip gücü yüksek,
uzun namlulu bir bakışla vurulduğunda insan…
Kaç ihanet görmeli,
kaç gidiş izlemeli ki
Bir daha işleyemesin aşk tampon işlemeyen yerlerine….
Şarkılar baştan çıkardıkça meşrebi sevdaya kurulu şiirleri…
Bir şair kaç sabahı kundaklayıp,
kaç dizeyi yakıp savurmalı,
kaç kere dönüp bakmamalı,
her seferinde bozguna uğrayan yalancı sevmelere….
Sonra işte,
ben yarenlik ederken fıtratını acıdan almış hüzzam bir geceye…
sen yine yoksun…
Hiçbir gemi döneceğini vaat ederek ayrılmaz limandan. Ve hiçbir bekleyiş vuslatla sonlanmaz.
Ne çıkar beklentileri karşılayamadıysan? Bırak bunu senden bir beklentisi olanlar düşünsün. Sen kimseye bir şey vaat etmedin ki. Hiçbir gemi döneceğini vaat ederek ayrılmaz limandan. Ve hiçbir bekleyiş vuslatla sonlanmaz.
Korona Virüs Öncesinde de Sonrasında da Tüm Sağlık Çalışanlarına Çok Teşekkürler. Aldıkları Ücreti Sonuna Kadar Hak Ediyorlar.
Virüs ülkemize girmeden önce başımıza bir olay geldi onu yazmak istedim:
Annem biz evde yokken dışarı çıkmak istemiş, normalde rahatsızlığından dolayı yalnız dışarı çıkması sakıncalı. Benim hastanede randevum vardı, babamın da dışarıda işleri vardı. O kadar tembih etmemize rağmen dışarı çıkmaya çalışmış. Dış kapıyı içeriden açarken dışarıdan şifreyi girip hızla biri açınca kapı anneme çarpmış ve gözlüğünün çerçevesi kaşını yarmış. Bir komşumuz olayı görmüş ve anneme yardım etmiş, dikiş atılması gerektiğini söylemiş ama annem istememiş. Ben hastane randevumdan eve gelince şok oldum, dikiş atılması gerektiğini söyledim ama anneme dinletemedim. Babam geldiğinde annemi zar zor ikna ettik ve acile gittik. Gerekli işlemleri yaptıktan sonra ilk olarak tetanoz aşısı vurdular, tomografiye yolladılar ve dikiş işlemi için bekledik ama ne bekleyiş. Ağaçtan düşüp kolunu kıran var, işinden dolayı parmağını makineye kaptıran var, elini makineye kaptıran var. Doktorlar, hemşireler, görevliler bir oradan bir buraya koşturuyorlar. Hastaların kanlı elleri, parmakları insana dayanılmaz bir görüntü veriyor ve mide bulantısı dahi olabilecek cerrahi müdahaleler. Çalışanlar her bir hasta ile ayrı ayrı ilgileniyor. Doktorlar hemşirelerden bir şeyler istiyor onlar koşturarak yerine getiriyor, etraf kan revan oluyor temizlik işçileri hemen temizliyor.
Tüm sağlık çalışanlarına çok teşekkürler. Aldıkları ücreti sonuna kadar hak ediyorlar.